Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayın <3
"Allah bir ömür ayırmasın inşallah." İki bedeni parmaklarındaki iple bağlayan ip kesilmişti. Zeynep ve Harun'un yüzlerindeki gülümseme kesilen iple daha da büyümüştü. Hayatlarını birleştirmek için attıkları her adım onları daha da mutlu ediyordu. Haliyle hepimiz onların mutluluğuna ortak oluyorduk.
Sırayla ben, bir yanımda Üveys bir yanımda Özgür, Berk, Bekir duruyordu. Hepimiz sanki önümüzde tiyatro oynuyor gibi karşımızdaki nişanı izliyorduk. Arada Bekir'in ve Üveys'in sesi çıksa da biz sükunetimizi koruyorduk.
Alkış tutmamız gereken yerde, yani tam kurdelenin bağı koparıldığı anda alkışlarımıza başlamıştık. Harun ve Zeynep sırayla herkesle tebrikleşmeye başladığında az sayılmayacak salonun hepsiyle sarılmaya başladılar.
Ayakta durmaktan topuklarıma batan ayakkabıdan kurtulma isteğim artarken en sonunda bizim yanımıza gelebilmişlerdi. Harun Berkle sarılırken Zeynep Üveysle sarılıyordu. "Sıradaki bizim nişanımızın sırayı kaptırmam ona göre." Bekir yine ve yeniden Üveysle nişanlanacağını vurguluyordu.
"O zaman Asyayı size tavsiye edebilirim. Harika bir iş çıkardı bu gün için." Herkes memnuniyetlerini sunarken sadece rica da bulundum. Süper üçlü bir kaç labuali şaka yaptıktan sonra yemek bölümüne geçeceklerini söyleyip bizi bırakmışlardı.
Dördümüz kalırken Zeynep dolu gözlerle bana sarıldı. "Asya çok teşekkür ederim."
"Zeynep abartmasan mı güzelim? Sadece eksiklerle ilgilendim." Kollarımın arasındaki bedeni titriyordu. Ağlamaya başlamıştı. "Zeynep?"
"Güzelim iyi misin?" Özgür merakla sordu.
"Eğer sen hayatımıza girmeseydin bu anı yaşayamazdık Asya." Ah bunun içindi gözyaşları. "Ben Harun'u yıllarca sessiz sevdim, bir adım atamadım ama sen tek planınla bizi bu günlere taşıdın." Yanımdaki Özgürün de bir elini tutup ikimize hitaben konuştu. "O gün için size minnettarım. Belki de o gün yaşanmasaydı hala arkadaştık ya da daha da kötüsü başkalarıyla bu anı paylaşıyorduk."
"Zeynep, sizin sevginiz elbet bir gün sizi birleştirir biz sadece yardım ettik. Mutlu olun diye." Özgür bir abi edasıyla Zeynep'i kendine çekip alnını öptü.
"Sizde mutlu olun olur mu?" Özgürle aynı anda kasılmamız Zeynep'in dikkatini çekmişti. "Birlikte olmasanız bile mutlu olun. İnanın en çok siz hak ediyorsunuz." Mutluydum zaten hem de fazlasıyla.
"Çok duygu kasıyorsun geriliyorum Zeynep."
"Nişanlım haklı birader. Öküz gibi hayat yaşardık bir anda beni adam eden kadının kollarında buldum kendimi sanki şey gibi dokundunuz hayatımıza..."
"Melek gibi." Harun'un sesini Özgür kesti. Bakışlarım ona dönerken onun bakışları zaten bendeydi.
"Dram bu günde kastığıma göre artık nişanıma dönebilirim." Zeynep gülüp kasvetini dağıttı.
Harun elini Zeynep'e doğru uzatıp hafifçe boyunu kısaltmak için dizini kırdı. "Bu dansı bana lütfeder misin nişanlım?" Zeynep memnuniyetle dansı kabul edip elini tuttu. İkili sahneye yürürken biz yine baş başa kalmıştık.
Dans etmeye yavaş yavaş kalkan insanları izlerken bir el benim önüme uzandı. Uzun parmakların, beyaz tenin, kemikli elin sahibi Özgürdü. "Bir dans?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK KARİNESİ | TEXTİNG
Teen Fiction0551 *** ** **: 2 yıl 3 ay 17 gün. 0551 *** ** **: Sana aşık olarak geçirdiğim süre. 0551 *** ** **: Bence yetti ve arttı bile. 0551 *** ** **: Eziyetime bu gün son vermek istedim. 0551 *** ** **: İyiki doğdun sevgilim. 0551 *** ** **: Ve merhaba.