Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayın <3
***
Asya: Ödevi teslim ettim hayatım. Kampüsteysen buluşalım.
Özgür: Eve geçtim bebeğim.
Asya: Peki, evi geleyim müsaitsen.
Özgür: Yok yok gelme.
Asya: Niye?
Özgür: İşlerim var halletmem gereken, o yüzden sonra buluşalım.
Asya: Ne işin var tam olarak Özgürcüm.
Özgür: Annem çağırdı perde asma falan.
Asya: Evde o kadar insan varken seni mi çağırdı.
Özgür: Evet kimse sevgilin gibi 2m değil meleğim.
Asya: Abin senden uzun Özgür.
Özgür: O da onun ayıbı.
Asya: Özgür doğru söyle neredesin?
Özgür: Söyleyemem...
Asya: Korkutmasana beni.
Özgür:
Asya: Şaka mısın sen? Neredesin şuan?
Özgür: Evdeyim, annemgil de.
Asya: Bekle geliyorum.
Özgür: Gazamız mübarek olsun.
***
Yüreğim ağzımda 2 saatlik yolu nasıl geldiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Arabamı sabah aldığıma dua edip ışıklara dikkat bile etmeden evin yolunu bulmuştuk.
Şimdi geldiğim kapıyla bakışıyordum. İçeride büyük ihtimal ailesinin bir çok üyesi vardı ve nasıl davranacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Fotoğraflardan az çok ailesini tanıyordum ama yüz yüze sadece abisiyle gelmiştim. Endişeyli titreyen ellerim artık tedirginlik ile de titremeye başlamıştı.
Daha fazla kapıda dikilmeden kapının ziline bastım. "Anne Asya geldi, kapıya bakar mısın?" Annesi en azından beni isim olarak biliyor olmasına gülümsedim.
Kapı bir kaç saniye sonra açıldığında Aysel teyze kapıyı açmıştı. "Hoşgeldin güzel kızım. Buyur geç içeri." Güler yüzü hali beni biraz daha rahatlatırken içeri adımladım.
"Hoşbuldum. Ansızın geldim ama kusura bakmayın. Haberim olunca duramadım."
"Ne kusuru kızım odasında senin ki. Git birde sen azarla belki akıllanır." Benim ki? Ay teyzem yerim ben seni ya. Anne mi desem bence olmuşuz biz, gelin-kaynana.
"Anne bırak da gelsin." Özgürün sabırsızlığına utanıp ses gelen odaya geçtim.
İki seksen yatmış bir ayağı alçı da Özgürü gördüğümde yol boyu tuttuğum gözyaşlarımı saldım. "Nasıl oldu bu?"
"Asya ağlama güzelim. İyiyim ben saçmalama. Kaza sadece, gel yanıma sarılıyım bak hemen geçecek." Beklemeden yatağına gidip oturduğum gibi kollarımı bedenine sardım.
"Ne demek kaza ya. Ödüm koptu alçını görünce." Burnumu çeke çeke hala ağlarken sıkı sıkı da sarılıyordum.
"Bekir arabayı otoparktan çıkarırken ayağımı ezdi." Şokla geri çekildiğimde devam etti. "Ben durur diye beklerken koskoca arabayla ezdi beni."
"Siz birbirinize anca zararsınız biliyorsunuz değil mi?" Kafasını olumlu anlamda salladı. "Bir de onaylıyorsun ya. Çocuk gibisiniz, koskoca adamlar."
"Haklısın sevgilim ama merak etme acımıyor. Bir hafta sonra doktora gideceğim o zaman çıkarırlar belki."
"Beraber gideriz, ben götürürüm seni. Sakın o canına garezi olanlar götürecek deme." Arkadaşlıklarını bozasım bile geliyordu şuan.
"Canımın cananıyla gitmek varken yapmam öyle şeyler." Annesi evde olmasaydı yapışırdım dudaklarına ama sarılmakla kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK KARİNESİ | TEXTİNG
Teen Fiction0551 *** ** **: 2 yıl 3 ay 17 gün. 0551 *** ** **: Sana aşık olarak geçirdiğim süre. 0551 *** ** **: Bence yetti ve arttı bile. 0551 *** ** **: Eziyetime bu gün son vermek istedim. 0551 *** ** **: İyiki doğdun sevgilim. 0551 *** ** **: Ve merhaba.