Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayın <3
***
Burnumda hissettiğim kaşıntıyla huzursuzca homurdandım. Elimle yüzümü okşayan her neyse savmaya çalışırken kulaklarıma bir kıkırtı doldu. Gözlerim sesi ve olduğum yeri algıladığım gibi açıldı. Kanepe de oldukça rahatsız bir şekilde yatıyordum ve karşımda saçlarımla yüzümü huylandıran bir adet Özgür vardı.
"Günaydın sevgilim." Bu kadar çabuk adapte olmasına karşı şaşkındım. "Bakma öyle gözlerini pörtletip. Yanlış bir şey demedim."
"Günaydın da alışkın değilim hem ayılmadım daha." Olduğum yerde toparlanırken önümdeki orta sehpada ki kahvaltılıkları fark ettim. "Sen kahvaltı hazırlarken ben uyanmadım mı?"
"Çok derin uyuyordun. Hadi ellini yüzünü yıka gel yiyelim. Acıkmışsındır." Midem henüz konuşmasa da kazındığını hissediyordum. Dediğini yapıp lavabo da elimi yüzümü yıkayıp içeriye geçtim.
"Ellerine sağlık keşke beni kaldırsaydın. Misafire iş yaptırıyorum hem de ilk gelişinde."
"Misafir? Sevgilimin evinde misafir de olduk arkadaş." Bu adam sevgili olmamızı mı bekliyordu yoksa ben mi yanlış anlıyordum.
"Özgür ne çabuk alıştın." Yanına oturduğumda yanağıma öpücük kondurup geri çekildi. "
"Ben senin yokluğunda sensiz de içimden sevgilim diyordum çünkü seviyordum ve meleğimden sonra en çok bu hitap sana yakışıyordu. "Ben ona hala Özgürden ileri bir şey dememiştim. "Sende alışırsın belki zamanla."
Yanında yabani gibi durmak istemediğim için gülümseyip "Belki." dedim. Önümüzde ki kahvaltılıkları yemeğe başlarken ikimizde sessizce karınlarımızı doyurup sofrayı topladık. O kahvaltı hazırladığı için hızlıca kahve hazırlayıp içeri geçtim.
"Akşam dışarı çıkalım mı? Güzel bir mekan biliyorum sevebileceğin. Kafan dağılır hem, hem de vakit geçirmiş oluruz."
"Yemeğe mi?"
"Gideceğimiz mekan bar tarzı ama istersen başka yerde yemek yer geçeriz. Oranın içkilerine güvensem de yemek konuşunda vasat bir yer." İlk kez onunla bir yere gideceğimiz için, içimi heyecan bastı.
"Olur, nasıl bir yer ona göre hazırlanırım." Aklımdan çeşit çeşit kombin çoktan geçmeye başlamıştı. Şık bir yer olmasını umuyordum çünkü sevdiğim bir elbise için güzel bir gündü.
"İstediğin gibi giyinebilirsin. Genellikle şık gelenler var ama sana pantolon tişört bile ayrı yakışıyor." Her fırsatta iltifat etmesine alışmaya başlamıştım. Öyle olmadığımı biliyordum ama ya onun sevgisi beni öyle gösteriyordu ya da beni etkilemeyi çok iyi biliyordu.
"Peki o zaman. Sen nasıl geleceksin. Eve git istersen yalnız kalabilirim, gündüz vakti bir şey yapmaya kalkışamaz." Aklıma geldikçe gözleri önüme geliyordu.
"Bekiri aradım o kıyafet getirecek. Seni yalnız bırakmaya hiç niyetim yok güzelim." Bu beni de memnun etmişti çünkü onun evi gözlemlediğini düşünmek hala beni akılımdan ediyordu.
"Yemeği evde yiyelim mi? Sana yemek yapmış olurum." Sanki onun için bir şey yapmazsam şuan eksik hissedecek gibiydim.
"Olur meleğim. Ellerinden yemek yemeği emin ol daha çok isterim." En iyi yaptığım yemekleri düşünürken kahvemi yudumladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK KARİNESİ | TEXTİNG
Teen Fiction0551 *** ** **: 2 yıl 3 ay 17 gün. 0551 *** ** **: Sana aşık olarak geçirdiğim süre. 0551 *** ** **: Bence yetti ve arttı bile. 0551 *** ** **: Eziyetime bu gün son vermek istedim. 0551 *** ** **: İyiki doğdun sevgilim. 0551 *** ** **: Ve merhaba.