Veda

141 6 4
                                    

Bazı anlar vardır o zamanda kalmak istersin. Bazı anlar vardır keşke hiç yaşasamaydım. AlKan için ikinci durum söz konusuydu.
Atakan, biraz durduktan sonra Altan'ın peşinden koşmuş, bulmuştu onu. Altan'ı yerde ağlarken görünce canı yanmıştı. Hemen yanına eğildi. Eliyle saçlarını geri atıp, gözyaşlarını sildi, yanağını sevdi. Fısıldar bir sesle

Atakan: Altan

Altan,sadece yere bakıp ağlıyordu. Atakan eliyle çenesinden tutup kendisine baktırdı. Altan, gözleriyle yalvarıyordu adeta. Kısık sesle

Altan: Atakan. Lütfen. Yapma.
Atakan: Ne yapmıyım? Neyin olduğunu anlatmıyorsun,benden gitmek istiyorsun, güçlü durup gözyaşlarını sürekli kendine saklıyorsun?
Altan: Atakan,ben.
Atakan:Evet sen?

Altan,kalkıp koşar. Atakan da peşinden koşar. Yağmurun altında ikisi de koşuyordu. Atakan, Altan'ı kolundan tutup yakalar. Altan'ı döndürdüğü an dudak dudağa denk gelirler. Ikisi de nefes nefesedir. Altan, kendini geri çekmek istese de Atakan izin vermez.  Ellerini Altan'ın beline koyar. Altan da yutkunur. Bu kadar yakın mesafe Altan'ı zorluyordur. Atakan ise aralarındaki o daracık alanı da daha kapatmaya başlar. Altan'ın nefesini kesilir. Ve o da karşı koyamaz bu mesafeye. Atakan'ın dudaklarına bakar, gözlerini kapatır. Ve o büyülücü an gerçekleşir. Altan da Atakan da sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi,sanki birbirlerine çok açmışlar gibi öpüyorlardı. Yağmur,AlKan ve AlKan ateşi... Yağmur daha da şiddetlenmiş ,AlKan daha da hızlanmıştı. Atakan iki elini Altan'ın yanaklarına koyup öpmeye devam eder. Altan ise kollarını Atakan'ın boynuna dolar. Bir süre sonra yavaşça birbirlerinden ayrılırlar. Altan, gözlerini açar çipil çipil Atakan'a bakar. Atakan ise yüzünde gülümsemeyle ona bakar. Altan,yerden çantasını alır ve oradan uzaklaşır. Atakan ise Altan'ın arkasından bakakalır.

Spor Salonu

Altan

O neydi öyle? Ben adama mesafeli davranayım dedikçe adamın dibinde bittim,yetmedi aramızdaki mesafeyi sıfıra indi. Dudakları da yumuşacıktı. Altan kendine gel. O adamla olmaz. Onun çekim alanına giremezsin. Sanki girmemiş gibi. Ama olmaz. Altan mantıklı düşün. Olmaz. Adamı kendi mutsuzluğuna çekemezsin. Ama ama çok güzel bakıyor,çok güzel dokunuyor,çok güzel öpüyor. Olmaz. Olmaz.

Atakan Ev

Atakan

Atakan,kendini terasa atmış. Yaşanılanları düşünüyordu. Altan'ın kendinden gitmek istemesini, Altan'ın sürekli gözlerinin dolmasını, güçlü durdukça yorulduğunu ve en önemlisi de kendisine karşı gardını indirmesini... Aralarındaki o daracık mesafeyi kapattıkça Altan'ın nefesini tuttuğunu ama en sonunda dayanamayıp gözlerini kapatıp adım atmasını unutamıyordu. Birbirlerini öpnüşlerdi, öpüşmüşlerdi. Yağmur hızlandıkça hızlanmışlardı ,sanki dudakları ayrılırsa sonsuza kadar ayrılacaklarmış gibiydi. Nefesleri kesilene kadar anın tadını çıkarmıştı ikisi de. Ayrıldıkları an Altan yine kaçıp gitmişti. Ama bu sefer Atakan oraya mıhlanmış gibi kalmıştı. Aradan kim bilir kaç zaman geçmişti ki,bütün vücudu tir tir titremeye başlayınca eve geldi.

Mihran: Abi? Sen neredesin? Kafeden bir hışımla çıktınız arıyorum açmıyorsun? Ne oluyor?
Atakan: Bilmiyorum. Altan,benim olduğum yerde olmak istemiyor ama 
Mihran: O ne demek? Ayrıca ne aması? Düzgünce anlatsana şunu.

Atakan, Mihran'a her şeyi anlatır. Öpüşme kısmını yakınlaşma olarak anlatır.

Mihran: Garip. Gerçekten çok garip. Hayatına biri giriyor,sevgilin oluyor benim haberim yok. Belli ki kıza kör kütük aşıksın bir şey anlatmıyorsun. Atakan,noluyor?

Atakan,derin bir nefes alır ve şu 3-4 günde yaşanan ama kendisine bir ömür gibi gelen olayları anlatır.

Mihran: Abi sen bunca şeyi niye anlatmıyorsun?
Atakan: Ne bileyim? Her şey çok hızlı gelişiyor ben bile yetişemiyorum. Sana anlatacak vakit olmadı.
Mihran: Neyse tamam. Şimdi ne olacak peki?
Atakan: Bilmiyorum.
Mihran: Kıza mesaj attın mı?
Atakan: Yoo.
Mihran: Atsana.
Atakan: Ne diyeceğim kıza?
Mihran: Öylesine bile olsa bir şey yaz.

Atakan,telefonu eline alır. Altan'ın numarasının üstüne gelir. Klavyenin üstünde parmaklarını dolaştırır. Altan,daha iyi misin? diye mesaj atar.

Spor Salonu

Iyiyim. Değilim. Bilmiyorum. Of Atakan. Sen benim ayarlarımla niye oynuyorsun ki?  Altan Kaplan,kendine gel. Sakinleş ve odaklan. Sen her zaman mantıklı davrandın şimdi de öyle davran. Ama. Aması yok.

Altan, sabaha kadar kendisiyle cebelleşir. Ve sonunda bir karara varır.  Sabah erkenden kafeye gider.

Eganis Cafe

Atakan,sabaha kadar telefonun başında nöbet tuttuğu için uyuyamamıştır. Sabah yarı açık gözle kafeyi açar. Ayılmak için kendine kahve yapmak ister. Orada bir zarf vardır. ATAKAN'A.
Atakan, zarfı açar içinden mektubu alır. Okumaya başlar.

Atakan,lafa nasıl gireceğimi bilmiyorum. Aslında ne söyleyeceğimi de bilmiyorum. Tek bildiğim seni hayatıma almam yanlış olur. Sen gerçekten çok çok iyilerini hak ediyorsun. Bu yaşıma kadar yaşayamadığım ne kadar eksik duygu varsa seninle şu 4-5 gün içinde doyasıya tattım. Yıllardır hasretini çektiğim aile sıcaklığını ailende buldum, varlığını unuttuğum kalbim senin sayende kendini hatırlattı, İstanbul gibi girdap bir şehirde sığınacak limanım oldun. Ama. Işte beni o amalar mahvediyor. Işte bizi yakıp kavuracak o ateş. Ama. Atakan, senin gözlerinde başka bir şey var. Sanki hayatın tüm anlamı, tüm duyguları senin gözlerindeymiş gibi. Insan sana baktıkça kendini kaybediyor. İstanbul'un girdaplığı gözlerin kadar korkutmuyor beni. O girdaba kendimi kaptırmamak için kendimle çok savaştım fakat olmadı. O girdap beni içine aldı. Ama korktuğum gibi canımı yakmadı aksine yaralarımı sardı. Girdapta kaybolmak isterdim ama seni kendi fırtınama dahil edemem. Sen o fırtınada kaybolursun,canın çok yanar. Benim korkum benden sana zarar gelmesi. Şimdi o yüzden gidiyorum. Lütfen kendine iyi bak. Ve beni anlamaya çalış. Ve ve en önemlisi bu kısacık zamanda yaşadıklarımızla sen benim kalbimde bir ömür var olacaksın. Seni sana emanet ediyorum. Bendeki sene nasıl bakacaksam sen de kendine öyle bak. Her şey için teşekkür ederim.

                                                -Altan

Atakan,elinde tuttuğu mektuba gözyaşlarını akıtırken Altan yine her şeyin başladığı o sahildedir. Bakalım bu iki gencin kaderi bir mi  yoksa hayat onları bambaşka yollara mı sokacak?

Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin