Bayram Özel

110 8 2
                                    

11 Ayın Sultanı Ya Şehr-i Ramazan... Gelirken huzuru,bolluğu, güzelliği, kısmeti getiren giderken içimizde buruk bir üzüntü bırakan mübarek ay... Rabbim,tekrar sana erişmeyi nasip etsin. Bu ay içinde yaptığımız ibadetleri, tuttuğumuz oruçları kabul eyle. Hoşça kal ey Ramazan. Biz seni her sene aynı heyecanla bekliyor olucaz.

Ev

Kıymet: Füsun,keteleri getir kızım. Atakan,Altan hadi. Ablam sen otur yerine. Ayşim, çayları koy. Mihran nerede?
Füsun: Gelir annem birazdan.

O sırada Altan ve Atakan iner.

Kıymet: Oğlum nerede kaldınız?
Atakan: Geldik annem işte.

Herkes sofraya oturur. Ayşim bir yandan da çayları koyuyordur. Füsun ve Altan ise son kahvaltılıkları masaya koyar.

Atakan: Annem yine her zamanki döktürmüşsün.
Altan: Ellerinize sağlık.
Kıymet: Atakan karının tabağına sengesir koysana. O çok seviyor diye bol yaptım.
Altan: Teşekkür ederim anne.

Altan'ın, Kıymet'e anne demesi bütün masayı şoka uğratmış herkes Altan'a bakıyordur.

Altan: Şey ben.
Kıymet: Allaaah. Bugün benim çifte bayramım.

Kıymet, masadan kalkar. Altan'ı da kaldırır.

Kıymet: Güzel kızım benim.

Kıymet sıkı sıkı Altan'a sarılır. Altan da şaşkınlıkla karışık mutlulukla Kıymet'e sarılır. Atakan ise hayatında değer verdiği iki kadının anne kız olmalarını mutlulukla izliyordur.

Saliha: Gözün aydın Kıymet.
Kıymet: Sağolasın ablam.
Füsun: Annem. Biz anne dediğimizde bu kadar sevinmemişsindir.
Kıymet: Olur mu öyle şey yavrum? Hepinizin yeri ayrı. Ama Altan'ın anne demesi beni daha çok mutlu etti. Annesi yerine koymuş beni.

Altan, Kıymet'in bu mutluluğu karşısında daha da mutlu olmuştur.

Atakan: Asıl şimdi Gülce ailesine hoş geldin Altan Gülce.
Altan: Atakan demesene öyle.
Atakan: Ne? Anneme anne dedin. Zaten seni kızı gibi seviyordu artık tamamen kızı oldun.
Altan: Ben bir anda boş bulunup da söyledim.
Atakan: Pişman mısın?
Altan: Hayır. O anlamda değil. Ben Kıymet Teyzeyi çok seviyorum.
Atakan: Anne.

Altan ve Atakan kendi arasında konuşurken Kıymet bambaşka dünyadadır. Deminki nesesinden eser kalmamıştır. Her bayram olduğu gibi bu bayramda içinde burukluktur vardır.

Füsun: Annem
Kıymet:
Füsun: Annem.
Kıymet: Hı? Efendim?
Füsun: Daldın gittin.
Kıymet: Bu eve ilk gelin geldiğim zamanki bayramları hatırladım. O zamanda kalabalık bir aileyle bayramım olmuştu Allah'ıma çok şükür yine kalabalık bir ailemle bayram geçiriyorum.

Herkes bir anda durgunlaşır.

Atakan: Babam.

Atakan'ın sesi titrer.

Atakan: Babamla dedemle birlikte bayram namazına giderdik. Annem ne  kadar bayramlıklarını giyip de yatma dese de dinlemez hep giyer yatardım. Babam da hep kızar gibi yapardı ama kıyamazdı. Annemle babaanem kahvaltı hazırlarken babam Füsunla Ayşim'le oynardı.
Füsun: Babam hiç kıyamazdı bize. Hepimizin kahvaltı tabağını hazırlardı. Ekmeğin üstüne bal kaymak sürer tek tek yedirirdi. Annem ne kadar büyüdüğümüzü söylese de babam dinlemezdi.
Kıymet: Yusuf Gülce işte. Hep çocukları önce gelirdi. Kendi kahvaltısını yapmaz size yedirirdi. Füsun'la Atakan şeker toplamaya çıkmak isterdi ama ben izin vermezdim. O da onlar çocuk gitsinler derdi. Onlar çıkınca peşinden o da giderdi. Onlara gözükmeden gölge gibi peşindelerdi.
Atakan: Ben bunu hiç bilmiyordum.
Kıymet: Bilmezsin tabii.

Herkesin gözleri dolu dolu olmuştur. Ama bir yandan da gülümsüyorlardır.

Ayşim: Ben çok hatırlamıyorum ama ben sürekli parka gitmek istiyordum. Babam da beni omzuna alır parka götürürdü. Parkta bir amca vardı. Pamuk şeker satardı. Babam da her defasında alırdı. Ilk önce beni şallar sonra yanımdaki salıncağa kendisi binerdi.
Kıymet: Madem babanızı bu kadar andık hem bugün de bayram bir ziyarete gidelim bir dua edelim.

Hızlıca masayı toplayıp,abdestlerini alıp mezarlığa giderler. Atakan arabanın bagajından su şişesini alır. Kadınlar baş örtülerini takarlar. Yavaş yavaş Yusuf Bey'in mezarına doğru ilerler. Atakan,ağlamamak için kendini sıkıyor kızların gözleri çoktan kızarmaya başlamıştır.

Kıymet: Biz geldik Yusuf Bey. Çok andık bugün seni. Bayramını kutlamaya, duamızı etmeye geldik.

İlk önce mezarın üstündeki çer çöpü toplarlar, ardından yavaşça su dökerler.

Atakan: Baba.

Altan, Atakan'ın elini güç vermek istercesine tutar.

Atakan: Çok uzun zaman olmuş senin yanına gelmeyeli. Zaman geçip gitmiş fark etmemişim baba.

Altan'a bakar buruk bir şekilde gülümser. Altan'ın elini daha da sıkı tutar.

Atakan: Bu sefer yalnız gelmedim. Bak baba bu Altan. Aşık olduğum, sevdiğim,evlendiğim kadın.

Altan,dolu gözlerle gülümser.

Altan: Bayramınız kutlu olsun Yusuf Baba.

Atakan,akan gözyaşlarını Altan'dan saklamak için kafasını diğer tarafa çevirir.

Kıymet: Evlatlarımız büyüdü,ilk göz ağrımız evlendi. Sensiz nasıl büyütücem diye düşünürken büyüyüp gittiler. Ama fark ettim ki ne onlar ne ben hiç sensiz değilmişiz. Bize öğrettiklerin hep hayatımıza yön vermiş Yusuf Bey.
Füsun: Bayramın mübarek olsun baba.
Ayşim: Bayramın kutlu olsun babam.

Hep birlikte dua ederler. Biraz daha durup mezarlıktan çıkarlar.

Füsun: Şimdi ne yapıyoruz?
Atakan: Bayramı bayram yapmaya.

Herkes anlamaz gözlerle birbirine bakar. Atakan,hepsini arabaya bindirip yola çıkar. Yolda Van müzikleri açar. Bir yandan şarkı söyleyeyip bir yandan da yolda gidiyorlardır. Sanki biraz önce ağlayan onlar değilmiş gibi.

Işte hayatın özeti bu aslında. Bir güleriz bir ağlarız bir mutluyuz bir mutsusuz. Ama önemli olan bu duyguları paylaşabildiğimiz insanların olması.


Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin