Tehlike Çanları

148 8 4
                                    

Sabah Atakan Ev

Bu sabah evdeki herkes de büyük bir coşku var. Atakan,sabah erkenden kalkıp kendini banyoya attı. Dün akşamki mesajla birlikte bu sabah Altan'ın kahvaltıya gelmesi Atakan da yüksek ateşe sebep oldu. Tüm gece terasta mesaja bakıp bakıp avel avel sırıttı çünkü. Evin hanımları gelinimiz gelecek diye büyük bir mutlulukla kahvaltı hazırlıyor,Atakan da ateşini düşürmeye çalışıyor.

Füsun: Atakan. Atakan. Ataaaakaaaan. Neredesin oğlum? Kız arkadaşın geldi gelecek.
Atakan: Ge-gel- geldim.
Kıymet: Oğlum hadi bak. Ne zaman gelecek yavuklun?
Atakan: Gelir şimdi.

Demesiyle zilin çalması bir oldu. Atakan'ın kolunu kıpırtadacak hali yok ama yine de yüzünde gülümsemesiyle Altan'ı karşılamaya gitti.

Füsun: Sen? Sen dünkü kızsın.
Altan: Siz?
Kıymet: Yavrum. Nasıl oldun? Iyi misin?
Atakan: Siz tanışıyor musunuz?
Füsun: Dün senin yanına gelirken az kalsın çarpıyorduk kıza.
Atakan: Altan? Sen niye bana söylemiyorsun?
Altan: Bir şeyim yok gayet iyiyim. Dün kafam dalgındı farkında olmadan yola atlamışım.
Atakan: Sen niye yola bakmıyorsun Füsun?
Füsun: Annem yüzünden. Anneme laf yetiştirmeye çalışırken oldu.
Kıymet: Kızım ben sana bana laf yetiştirmeyi bırak,önüne bak demedim mi?
Füsun:
Atakan: Kız ayakta kaldı. Gel içeri. Hoşgeldin.
Kıymet: Hoşgeldin yavrum. Ben Kıymet.
Altan: Hoşbuldum efendim ben de Altan.
Füsun: Ay Füsun ben de.

Altan, Kıymet'in elini öperken Füsunla sarıldılar. Daha doğrusu Füsun Altan'a sarıldı. Atakan,iki de bir Altan'ı süzüyor,Mihran da Atakan'ın bakışlarını yakalayıp hayırdır bakışı atıyor.

Kıymet: Yavrum bak,bu keledoş bu kete bu sengeser bu murtuğa
Altan: Ellerinize sağlık hepsi çok güzel gözüküyor.
Füsun: Afiyet bal şeker olsun. Ee Altan,siz nasıl tanıştınız?

Atakan'la Altan'a aniden gelen öksürük krizi... Birbirlerine kaş göz yaparak ne anlatacağız diye sormaları,sen anlat sen anlat diye birbirlerine bakmaları...

Atakan: Ee şey. Biz spor salonunda tanıştık. Benim bir müşterim vardı spor salonunun sahibi. O çağırmıştı beni gel bizim de çayımızı,kahvemizi iç hem spor salonunu da görürsün falan dedi. Tamam dedim. Gittim işte. Çay kahve muhabbet derken bir baktım Altan ringte. Böyle sanki zaman durdu gibi oldu. Sadece ben ve Altan vardı. Diğer her şey silinmiş gibiydi. Ya bir insan ringte adam döverken bile güzel olur mu ya? O güzeldi hatta çok güzeldi. Ben de sırf onu görmek için spor salonuna yazıldım. Böyle gide gele konuşa konuşa aramızda bir şeyler olmaya başladı.

Atakan bile uydurduğu yalana hayret ederken,başta Altan olmak üzere masadaki herkes Atakan'a şaşkın şaşkın bakıyordu.

Kıymet:Spor salonunda tanıştınız yani?
Atakan: Annem,tamam hikayemiz pek romantik değil ama olan bu. Ben galiba Altan'ın cesaretini seviyorum. Herkese ve her şeye kafa tutmasını seviyorum.

Altan, şaşkın ve çipil çipil Atakan'a bakıyordu.Yani bu kadar kısa süre içinde hiç takılmadan sanki gerçekten yaşanmış gibi yalan söylemesi tuhafina gitmişti. Ama aynı zamanda da anlatılan hikaye de hoşuna gitmişti.

Kıymet: Aşk işte. Karşına nerede ne zaman çıkacağı belli olmuyor. Ee Altan kızım, anlat biraz.
Altan: Ee şey ben Urfalıyım. Işte
Atakan: Annem,bak Altan kızın hiçbir şey yememiş. Füsun, kızın çayı bitmiş.

Atakan, Altan'ın zorlandığını fark ettiği için yemek kozunu oynadı. Çünkü Kıymet,eve gelen misafirlerin hiçbir şey yememesini kaldıramaz. Atakan da bunu bildiği için en doğru anda en doğru kozu oynadı. Altan da durumu fark etmişti. Kendisini anlatırken zorlandığını fark ettiği için Atakan'ın konuyu dağıttığını anlamıştı. Altan, biraz Atakan'a doğru eğilip

Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin