Hayatımız tercihler üzerine kuruludur. Seçeceğimiz yolda karşılacağımız her şeyi kabul etmiş oluyoruz. Bazen bu tercihler insanı bir arafa itse de sonunda tek taraf kazanır. O yüzden insan tercihlerinden ibarettir. Neyi seçeceğini iyi düşünmesi gerekir.
Gülce Ev
Hamilelik haberinin üstünden bir ay geçmiştir. Bu bir ay içinde Atakan, panik halleriyle Altan'ı delirtmiştir.
Altan, yataklarının nevresimini düzeltirken yine her zamanki gibi Atakan gelir.
Atakan: Hayatım daha ne kadar konuşucaz acaba senle bu konuyu?
Atakan, Altan'ın elinden nevresimi alır.
Altan: Atakan, hayatım abartıyorsun. Yahu ağır kaldırmıyorum. Sadece nevresim değiştiriyorum.
Atakan: Ben onu bunu anlamam. Sen artık iki canlısın. Senin bebeğimize dikkat etmen gerekiyor.
Altan: Oh Allah'ım. Bak ne güzel diyorsun bebeğimiz diye. O senin yavrun olduğu kadar benim de yavrum. Ben ona zarar gelecek bir şey yapar mıyım?
Atakan: Hay- yapmazsın da... Of ne bileyim Altan içimde böyle bir coşku var ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilmiyorum.Altan, Atakan'ın omzuna yaslanır.
Altan: Hayatım seni anlayabiliyorum çünkü aynı heyecan bende de var. Ama biraz daha sakin kalmayı öğrenmeliyiz.
Atakan: Altan şu babalık denilen duygu insana garip hissettiriyormuş. Artık üç kişilik düşünmem gerekiyor. Seni ve çocuğumuzu her şeyden daha fazla korumam gerekiyor. Sanki kendimi böyle yetersiz gibi hissediyorum.
Altan: Atakan o nasıl laf? Sen çok güzel bir baba olacaksın.Ama biraz akışına bırak. Elbette hata yapacağız,elbette eksiklerimiz olacak ama birlikte her şeyin üstesinden geleceğiz. Ayrıca çocuğumuza her şeyin en güzelini de ama aynı zamanda da en doğrusunu seçip yapacağız.Atakan, Altan'a sarılır. Altan da sıkıca Atakan'a sarılır.
Atakan: Umarım babam gibi bir baba olurum.
Atakan'ın gözleri dolar.
Altan: Yusuf Babam şuan burada olsaydı emin ol seninle gurur duyardı. Ailenin gizli ve en büyük destekçisi olduğunu,ne kadar evhamlı olsa da şimdiden bile çocuğu için çırpınan, karısının yüzü düşmesin diye her şeyi yapan bir insan olduğunu görseydi aferin sana derdi.
Atakan'ın babasıyla arasındaki bağ hep farklı olmuştu. İkisi de hiç konuşmadan birbirlerinin bir şeyleri olduğunu anlar,sorunu bulup çözmeye çalışırlardı. Atakan,babasını kaybettiğinde ergenlik çağlarının başındaydı.Baba figürüne en ihtiyaç olduğu anlarda idol olarak kabul edeceği insan hayatında yoktu. Atakan da o yüzden düşe kalka büyümüştü. Her haytalık yaptığında annesi direkt kızmıştı onu anlamaya çalışmamıştı. Ama sonra sakinleşip mantıklı düşününce Atakan'ın gönlünü alıp yaptığı davranışın neden yanlış olduğunu anlatmıştı. Yani kısacası Atakan babasından sonra ilk defa şimdi güven dolu sözler duymuştu.
Atakan: Gercekten böyle mi düşünüyorsun?
Altan: Tabii ki de böyle düşünüyorum. Yusuf Babam nasıl güzel babaymış ki kısacık zamanda bile ne çok anı biriktirmişsiniz,tam olarak hatırlayamasan da babanla ilgili hep güzel anıların var. Hem ben eminim ki sen babanla yarım kalan hikayeni çocuğumuzla tamamlayacaksın. O kalbindeki boşluk,eksiklik hissi çocuğumuzun gelişiyle tamamlanmış gibi olacak.
Atakan: Babamla yarım kalan hikayemi çocuğumla tamamlamak... Kulağa garip ama bir o kadar güzel geliyor. Teşekkür ederim.
Altan: Niçin?
Atakan: Bana her zaman inandığın için.Altan,elini karnının üstüne koyar.
Altan: Sadece ben değil biri daha sana inanıyor.
Atakan,dizlerinin üstüne çöküp Altan'ın karnını öper.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başlangıç
FanfictionHer insan kendi hikayesiyle doğar. Her hikaye,ayrı bir dünya. Ya herkes kendi dünyasında yok olup gidecek ya da kendi dünyasını güzelleştirecek.