Bahar

110 7 1
                                    

Mart ayı demek,bahar aylarının başlangıcı demektir.Yeni umutlar,yeni başlangıçlar,yeni yollar demektir. Bahar gelince insan heyecanlanıyor, kalbinde soldurduğu umutlar yeniden filizleniyor. Baharın geldiğini kuşların cıvıltısından, havanın güzelliğinden, insanların gözlerindeki ışıltıdan anlaşılıyor. Bahar da aşk gibidir ama. Bir gün güneşli iken bir gün yağmurludur. Tişörtle evden çıktığınız sabahta aniden bastıran yağmurdur. Havanın güzelliğine aldanıp yanınıza şemsiye almadan çıkmazsanız ya yağmurdan kaçarsanız ya da ıslanmaya göze alırsınız. Aynı aşk gibi...

Bahar,bir mevsimle de gelebilir bir insanla da...

Atakan Ev

Pazar sabahı mutluluğu diye bir şey vardır. Ortada bir sebep yokken bile yüzde oluşan o tebessüm,kalpte hissedilen o heyecan vardır. Füsun da bahar ayının gelmesiyle kalbinde uçuşan kelebekleri özgürce doğaya salmak için sabah erkenden kalkmış piknikte yemek için yemekler hazırlıyordur. Bir yandan şarkı söylerken bir yandan da piknik sepetini hazırlamakla meşguldür. O sırada yüzünde kocaman gülümseyle Altan gelir.

Altan: Füsun. Napıyorsun burada?
Füsun: Pikniğe gidiyoruz.
Altan: Pikniğe mi? Bizim niye haberimiz yok güzelim?
Füsun: Çünkü Füsun Gülce bir karar aldığı zaman herkes ona ayak uydurmak zorundadır.

Füsun bir anda ciddileşerek söylediği için Altan da korkmuştur.

Altan: Tamam abla sen ne dersen o.
Füsun: Gelin hanım benimle uğraşmak yerine şu saklama kaplarını ve çatal kaşıkları sepete koyun.
Altan: Emredersiniz komutanım.

Füsun ve Altan bir anda gülmeye başlar. Sonra ikisi de bir melodi tutturup söylerler.

Füsun ve Altan bir yandan şarkıyı söylerken bir yandan da dans ediyordur. Atakan ve Ayşim mutfaktan gelen kahkaha ve müzik seslerine uyanmıştır. Mutfağa girer girmez karşılaştıkları ilk manzara şarkı söyleyen ve deli gibi dans eden iki kadın bir yandan da sepet hazırlıyordur. Altan, Füsun'un elini tutmuş, etrafında döndürüyordur. Şarkı bitene kadar ikisi de birilerinin kendilerini izlediklerini fark etmemiştir. Atakan ve Ayşim alkışlamaya başlayınca ikisi de dönüp onlara bakmışlardır.

Füsun: Siz ne zamandır bizi izliyorsunuz?
Atakan: Asıl siz ne zamandır dans ediyorsunuz? Ve sabahın köründe bu enerjiyi nereden buldunuz?
Altan: Bugün pazar. İkimize de pazar enerjisi geldi. Ama siz ayakta uyuyorsunuz.
Atakan: Sabahın körü olduğu için olabilir mi?
Altan: Hayır olamaz efendim. Füsun aç oradan bir şarkı. Uyansınlar artık.

Füsun, telefonundan Candan Erçetin - Bahar şarkısını açar. Altan Atakan'ın, Füsun, Ayşim'in elinden tutar hep birlikte dans etmeye başlarlar.

Bahar geldiğinde mi böyle olurum
Yoksa böyle olduğum için mi gelir bahar
Ayrıca bunun seninle ilgisi var
Tabii ki de ben böyle olduğum için bahar
Çünkü sana değdiğinden beri ellerim
Bütün kış dallarımda tomurcuklar var

Hepsi gülerek dans ederken,Atakan şarkının sözlerine takılır ve şuan karşısında eğlenen kadına bakar. Altan da sözleri benimseyerek söylüyordur. Dans ederken arada birbirlerine bakıp sonra hemen kafalarını çeviriyordur. O sırada tavada kızarttığı patatesleri hatırlayan Füsun bir anda çığlık atar.

Füsun: Ayyy. Yaktım yaktım patatesi yaktım eyvah.

Füsun, hemen tavanın altını kapatır. Şöyle karıştırıp bakar. Derin bir oh çeker.

Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin