iyi okumalar <3
"Hayatım bence bu filmi izlesek daha güzel olacak gibi."
"Bakayım."
Annem babamın yanına iyice sokulduğunda bu hallerine gülümsemeden edemedim. Hala deli dolu aşk yaşıyorlardı. Onlar gibi aşkı tatmayı çok istiyordum. Bana çok uzak bir duyguydu. Şimdiye kadar ilişkilerim olmuş olsa da hiçbirinde aşkı tam anlamıyla hissetmemiştim.
Eve geldiğimizden beri Barış konuşmuyordu. Annemle babam izleyeceğimiz filmi seçerken Barış'ın tek yaptığı hemen yanımda oturup yerdeki halının desenlerini ezberlemekti.
"Barış abi resmim nasıl olmuş?"
Defne işgal ettiği masadan kalkıp elinde tuttuğu kağıdı Barış'a uzattığında Barış dalmış olduğu noktadan Defne'ye çevirdi gözlerini.
"Çok güzel olmuş Defne'cim."
Defne'nin yüzü istediği tepkiyi alamamasından dolayı düştüğünde boğazımı temizleyerek Defne'ye döndüm.
"Barış abin bugün pek iyi değil. Buna rağmen resmini çok beğendi. Ayrıca çizmiş olduğun ağacı ben de çok beğendim."
Önce resmine daha sonra Defne'nin yüzüne baktım.
Dediğim şeyle Defne kaşlarını çatıp bana baktı.
"O ağaç değil. Bir uzaylı. Resimden asla anlamıyorsun." arkasını dönüp masasına doğru ilerlediğinde Barış'tan saatler sonra tepki aldım.Gülmüştü.
"Ama gerçekten ağaç değil miydi?" dedim kollarımı iki yana açıp Barış'a bakarak.
"Gözleri vardı Oğuz. Ağzı ve burnu da."
Parmağımla kafamı kaşıdıktan sonra koltuğa yaslandım. "En azından ikisi de yeşil."
Oturuşumuzdan dolayı Barış ile temas ediyorduk. Gün geçtikçe sebebini bilmesem de onun yanında durmak içimde garip bir şeylerin oluşmasına sebep oluyordu sadece.
"Barış iyi misin oğlum sen?"
Barış babama kafasını sallamakla yetindi. Sonrasında gülümsediğinde annem de gözlüklerini çıkarıp bize baktı.
"Bugün döndüğünüzden beri bir gariplik var sizde. Sorun ne çocuklar?"
"Bir sorun yok anne." dedim yalan söyleyerek.
"17 yıldır annenim ve gerçekten buna inanmamı mı bekliyorsun?"
Lütfen dercesine gözlerine baktığımda isteğimi anlayıp bana gülümsedi.
Bana güvenirdi. Her konuda her zaman güvenirdi. Olaylar ciddi bir boyut almadıkça hep kendim çözmeye çalışırdım ama eğer işin içinden çıkılmaz hale gelirse onların yardımını her zaman alırdım.
"Hadi gidin dinlenin siz."
"Leyla haklı çocuklar. Çıkın bir dinlenin. Kafanızı boşaltın. Yarın sabah bu halde görmek istemiyorum sizi."Söyledikleri şeyler ikimizi de mantıklı geldiği için itiraz etmeden yerimizden kalktık. İkisine birden iyi geceler dedikten sonra odama doğru ilerledik. İçeriye girer girmez bakışlarımı Barış'a çevirdim.
"Ne düşünüyorsun?"
Yatağıma sırt üstü uzandığında ayakta kalarak ona baktım.
Üzülmesi canımı sıkıyordu. Bu şekilde davranması ise kafayı yememe sebep oluyordu.
"Artık eve gitmek istediğimden emin değilim." diye yanıtladı uzandığı yerden. Daha sonra kıkırtısı odayı doldurdu.
"Zavallı gibi görünüyorum değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iki dünya | bxb
FantasyUykuya hazırlanıp yastığa başımı koyduğumda o an içimde yıllar önceki hisler tekrardan ortaya çıktı. "Lütfen Barış gerçek olsun. Lütfen." -Konusu W Two Worlds dizisinden esinlenilmiştir.- ||Homofobik olmayan bir dünyada geçmektedir||