on beş

17 5 5
                                    

İyi okumalar <3

2 gün aradan sonra evin kapısının önündeydim.

Kaç dakikadır kapının "hoş geldiniz" yazısıyla bakıştığımı hesaplamak gerekirse bayağı uzun bir süre olduğu aşikardı.

Cesaret bulup zili çaldığımda kapının açılması bakışlarımı aşağıya çevirmeme sebep oldu.

Yüzündeki boyalar ile bana bakan Defne anında bacaklarıma sarıldı.

Hızlı sarılmasından dolayı saniyelik geri doğru yalpalasam da ben de ona sımsıkı sarıldım. Bir süre o şekilde durduktan sonra onun boyuna gelmek için eğildim.

"Fıstığım napıyormuş bakalım?"

Acemice at kuyruğu yapılmış saçlarını okşadım. Defne dudaklarını bastırıp parmağını bana doğru uzattı.

"Bugün okula gitmedim." dedi bir sır veriyormuş edasıyla.

Oyununa dahil olup ağzımı şaşırırmış gibi araladım. Sonra onu zorlanmadan kucağıma aldığımda içeri adım attım.

"Neden gitmedin?"

"Çünkü gitmek istemedim. Barış abiyle oyun oynamak istedim. Annem zorla da olsa izin verdi."

Annemle babam henüz bu saatte işte olmalılardı. Normalde Defne okulu aksatan bir çocuk değildi sanırım bu yüzden de annem izin vermiş olacak diye düşündüm.

"Fatih abim nasıl?"
"Fatih abin gayet iyi." dedim minik burnuna dokunup. "Seni çok öptüğünü söyledi ve bir dahakine seni de çağırdı."

Ellerini birbirine vurup alkış yaptığında yanağından kocaman öptüm.

Ağzıma gelen boya tadıyla dilimi çıkardım.

"Yüzünü temizleyelim."

Sanki yasaklı bir cümle söylemişim gibi hızlıca kafasını salladı.

"Hayır. Barış abi çizdi bunları. Çok güzel olmuş değil mi?"

İstemsizce gözlerim açıldığında ne diyeceğimi bilemedim. "Barış abin nerede şimdi?"

Mutfağı gösterdi eliyle.

"Ondan çikolatalı süt istedim."

Usulca kafamı sallayıp bir kez daha öptüm yanağından. Sonrasında ağzımı araladım bir şey demek için ama duyduğum sesle dikkatimi oraya verdim.

"Biraz geciktim sanırım."

Barış elindeki bardağı hala kucağımda duran Defne'ye uzattığında Defne mutlulukta bardağı eline aldı.

Barış'ı görünce Defne'yi yavaşça yere bıraktım.

"Odana git de oyun oyna."

"Hep beni gönderiyorsun."

Sinirle bana bakarken yüzümü yumuşatıp öyle baktım bu sefer.

"Büyüklerin özel bir şey konuşması gerekebiliyor bazen. Ayrıca işimiz bitince birlikte benim de yüzümü boyarsınız."

Son dediğim şeyden sonra benimkilerle aynı ton olan mavi gözlerini kocaman açtı.

"Söz mü?"

"Elbette. Ben her zaman sözlerimi tutan bir abi olmuşumdur."

Yalan.

Defne memnun bir halde dikkatlice elindeki bardakla odasına gitti.

Derin bir nefes alarak Barış'a döndüm.

iki dünya | bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin