(Hazal)
Hayat hepimizi istemediğimiz noktalara getirmişti. Hepimiz mecbur olduğumuz hayatları yaşıyorduk bazılarımızın sebebi vardı bazılarımız bu yola itilmiştik.
Şu an ise tüm sorumluluğu bende olan Duruyu arıyorduk. Kolyesi takılı olmadığı için iyi olup olmadığına dair haberimiz yoktu.
"Bir daha ara Hazal" dedi barlas sinirli bir şekilde "Açmıyor diyorum sana" Barlasla arabanın içinde ne yapacağımızı düşünüyorduk Mariaya haber veremezdik iki kolyenin yan yana geldiğini duyarsa sorun olurdu.
Barsın yanına gitsek plan suya düşerdi "Karan arayıp duruyor zaten. Durunun yanımızda olmadığını anladı sanırım" bana dönüp küçük bir çocuk gibi çareyi sanki gözlerimde arıyordu.
Oturduğum koltuktan uzanıp sarıldım "sakin ol tamam mı biliyorum kendini suçluyorsun ama bir şey olamayacak Barsın bir şey yapmayacağını biliyorsun."
Bana daha sıkı sarılıp "biliyorum ama Bars kolyeyi fark ederse ne amaçla kullanacağını biliyorsun" geri çekilip "biliyorum ama artık yapabileceğimiz bir şey yok" kafasını direksiyona koyup "barsa her şeyi kimin anlattığını biliyorsun ona kimin yardım ettiğini. Çok iyi biliyor kolyenin ne işe yaradığını, her şey benim yüzümden onu yalnız bırakmamalıydım" telefonu bir kez daha çaldığında arayanın karan olduğunu gördüm.
"Açmasan olmaz mı?" Diye sordum kafasını iki yana sallayıp "olmaz Karanı biliyorsun güveni biterse bir daha hiç konuşmaz." Telefonu açıp hoparlöre aldı
"Barlas ne işler çeviriyorsun çabuk anlat" diye öfkeyle konuştu "Karan pişman etme beni sakın" Barlas sakin kalmaya çalışıyor gibiydi.
"Duruyu gördüm uyuduğumda yanında bi erkek elini tutuyordu ne demek oluyor bu" o kadar öfkeli geliyordu ki sesi ne diyeceğini bilmediğim için merakla Barlasa baktım "gördüklerin gerçek karan" şaşkınlıkla barlasa bakarken
"Ne saçmalıyorsun sen" diye bağırdı kendine hakim olamıyordu şu anda "Duru başka bir erkekle beraber senin istediğin gibi" ne yapıyorsun sen der gibi Barlasa baktığımda bana bekle der gibi eliyle işaret etti.
"Duru senin yanındaydı ve son onu başka bir erkeğin yanına gönderdin" dedi
Barlas "ben değil sen gönderdin karan onu istemediğini ve başka biriyle mutlu olmasını isteyen sen değil miydin ? Hem ne amaçla gönderdiğini ikimiz gayet iyi biliyoruz"sanırım ne yapmaya çalıştığını anlamıştım.
"Sevgilisi miydi o" dedi sesinde öfke vardı. "Bilmiyorum sanırım" sonra telefonun kapanma sesi geldi. Barlasa döndüğümde açıklama bekler gibi yüzüme baktım.
"Bunu yapmam gerekiyordu hazal. Birbirlerine ne kadar bağlı olduklarını biliyorsun. Tehlikeli Durunun sonu annen ve baban gibi olmasını mı istiyorsun bu yola neden çıktığını unutma." Dedi farketmeden kırıcı konuşmuştu güçlü kalmaya çalışıp önüme döndüm.
Dışarda uçuşan yapraklara bakıp "haklısın Barlas annem babam gibi olmalarını istemem. onlar birlikte olmak için benden vazgeçtiler bu dünyada yalnız kaldım onları tanımama izin vermediler " ben kim olduğumu uzun zaman önce. unutmuştum ben tuan ve tiananın kızıydım.
"Yalnız kalmadın hazal ben varım senin yanında kendimi bildim bileli yetimhaneye geldiğin günden beri" Barlasla nasıl mı tanışmıştık beni 4 yaşımda yetimhaneye bıraktıklarında beni. hırpalayan büyüklerden korumuştu ve o günden sonra her şeyden. bir gün Maria gelmişti tüm gerçekleri öğrenmiştim annemle babamın neden olmadığını . Barlasla barsın Marinanın Barbaros'un çocukları olduğunu. Maria annemin kardeşiydi. Barslası beni korumak için barsla beraber yetimhaneye bıraktıklarını. Bars yıllarca bunları bilmeden büyümüştü Barlas her şeyi anlattığında bizden uzaklaştı ve şu an bu durumdaydık.
"Biliyorum, ama her şey mahvoldu işte. Karan ne halde şu an, duru desen ulaşamıyoruz. Bars kendi çizdiği yolda. biz sürekli bir koşturma içerisindeyiz." Diye duygularımı ifade ettim "Haklısın halledeceğiz tamam mı her şeyi üzülme" dedi ve beni kendine çekip sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyada Tutsak
FantasyBir genç kız uyuduğunda hayatında hiç tanımadığı biriyle tanışır ve rüyasında gördüğü kişiye bağlanır. 2 yıl boyunca aynı kişiyi görmesini normal görmeyen ailesi, psikolojik yardım alması için tedaviye gönderirler, fakat kolyesi sayesinde uyurken ba...