12. Bölüm: Hayat en büyük oyununu oynamıştı.

114 76 3
                                    

"Karan beyin giriş işlemlerini yapabilirsiniz" dedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Karan beyin giriş işlemlerini yapabilirsiniz" dedi.tesadüf olabilir miydi ? Yanlış duymuş olabilir miydim ? Sadece bir tesadüftü,nefes alamıyor gibi hissetim,kendime gelmek için bekledim. denize doğru döndüm. sadece bir tesadüftü isim benzerliğiydi.

Acilin kapısı açıldı,Aylin teyze sedyeye doğru koştu hazır mıydım bakmaya ? Arkamı döndüğümde herkes sedyenin başında yürüyordu herkes. yavaş yavaş hepsi olduğu yerde kalırken yüzünü gördüm.rüyada değildim,hayal görmüyordum.ayaklarım istemsizce sedyeye doğru gitti.

Böyle olmamalıydı,onu bulduğumu bir çok şekilde hayal etmiştim ama böyle değildi. sarılacaktım mutluluktan ağlayacaktım. Karşımdaki karandı gözyaşlarım akarken elini tuttum dokundum elleri buz gibiydi ellerim o kadar çok titriyordu ki.

Sonra bi odaya girdiler ve ben kaldım ben onu gördüm ama o beni görmedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra bi odaya girdiler ve ben kaldım ben onu gördüm ama o beni görmedi.dizlerim beni aşağıya çekiyordu daha fazla ayakta duramadım zeminle buluştum. hayat en büyük oyununu oynamıştı benimle şu anda komadaydı bu kolye yüzünden.

Deniz yanıma gelip gözyaşları arasında "duru iyimisin" diye sordu cevap veremedim denizi çift görmeye başlamıştım dedikleri kulaklarımda çınlarken gözlerim kararmaya başladı ve tüm vücudum soğuk zeminle buluştu.

Gözlerimi açtığımda başımda hemşire vardı serumu değiştiriyordu "uyanmışsınız" dedi. Telaşla yattığım yerden doğruldum "ne kadar saattir uyuyorum ben" dedim telaşla "duvardaki saate bakıp 7 saattir" dedi elimdeki serumu çıkartınca hemşire şaşkınlıkla bana baktı.

"Kalkamazsın iyi değilsiniz" dedi
hemşire. beni tutmaya çalışsada başarılı olamadı.karanın ismini sayıklayıp duruyordum geç kalmıştım. kapıyı açtığımda barsla hazalı gördüm. Hazal "duru bu halin ne neden kalktın" dedi.

"Biliyordunuz demi? biliyorsunuz o nerde" dedim bağırarak "duru sakin ol iyi olacak" dedi bars. "Nerde şu anda" dedim gür bir sesle. herkes bana bakıyordu hemşire beni tutmaya çalışıyordu daha fazla dayanamayıp yerini söylediklerinde hızlıca merdivenlere koşup aşağıya indim. denizi gördüm bu daha çok ağlamama neden oldu.

Kardeşiydi aylardır yanımdaydı aylardır onun hakkında bir çok şey duymuştum ama bu tesadüf müydü? Ona bu kadar yakın olup ona bir o kadar uzak olmam gerekmesi.

Boynumda sallanan ikimizin kolyesini tuttu titreyen ellerim. Sonra bir adım attı titreyen dizlerim. Bir göz yaşı daha aktı sızlayan gözlerimden. Göz göze geldik denizde bana korkuyla baktı,ben ona heyecanla ne yapacaktım şimdi ne açıklayacaktım denize.

Ne kadar da tuhaftı her şey bir o kadar anlamsız acı verici. Deniz bana bir adım attı sonra bir kaç adım daha yanıma geldiğinde "duru neden bu halde çıktın?" Diye sordu endişeyle.

Kendime baktım elimin üstündeki serum iğnesine hasta önlüğüme. Ne kadar da acı vericiydi halim.
"Deniz karan iyi mi?" Diyebildim ilk defa konuşmayı öğrenen bir çoçuk kadar zordu bu ilk cümlem.

"abimi nerden tanıyorsun?" Dedi.sonra aklıma bir bir oturmaya başladı denizle konuşmamız 'abimin kız arkadaşı diyordu, abimle birbirlerine çok bağlı diyordu.' Bir sürü şey diyordu anılar.Hayatında biri olma ihtimali vardı. Var mıydı sahiden?

Hazalın omzuma dokunmasıyla yerimde sıçrarken "duru duyuyor musun?" Dedi kafamı aşağı yukarıya sallayıp "o iyi mi" dedim.

Deniz dolu gözleriyle "değil" dedi. Dizlerimin üstüne çöküp "benim yüzümden, yetişemedim, beceremedim" diye sayıkladım. Deniz benim önüme eğilip "neye yetişemedin?" Diye sordu nasıl diyecektim nasıl anlatacaktım?

Hazal araya girerek "Deniz duru şu anda konuşabilecek durumda olduğunu sanmıyorum sadece abinle birbirlerini tanıyorlardı" dedi.

Saatler geçmişti sessizlik içinde sadece bir haber bekliyorduk kafamı dizlerimden kaldırdığımda başımda dikilen barsı gördüm "duru konuşmamız lazım" dedi. sessiz bir ses tonuyla etrafıma baktım herkes kendi köşesinde bekliyordu.

Elini bana doğru uzattı kalkmama yardım etmek için. elini tutup kalktım hastanenin çıkışına doğru yürüdük hava serindi. "Seni dinliyorum" dedim. yorgun bir sesle "kolye yanında demi" boynumda ki iki kolyeyi tutup "evet yanımda" kolyeyi daha sıkı tuttum.

"Kolyeyi karanın boynuna takmazsan karan komada kalır hatta bitkisel hayat duru acele etmemiz gerekiyor." Dedi şaşkınlıkla barsa döndüm. "Nasıl yani kolye takmazsam düzelmez mi?" Asıl soğuk rüzgar şimdi vuruyordu.

"Düzelmez şu an kendi zihninin içinde hapsoldu duru." Kolyelerden kurtulmak istiyordum bunların hepsi bir rüya hatta kabus olsun istiyorum.

"Nasıl gireceğim komadaki birinin yanına" bars saçlarını geriye attı sıkıntıyla "bir yolu var" dedi vakit kaybediyorduk "söylesene" sesim artık oldukça tahammülsüz çıkıyordu.

"Uyumadan önce kolyeni tutup nerde olduğunu hayal edeceksin duru bu hastaneyi karanın yanında olmayı eğer başarırsan karanın yanında uyanacaksın kolyeyi çıkartıp karana takarsan uyandığında onun boynunda olacak"

Hastanenin içinde boş bir oda bulmuştum. tek yapmam gereken yakalanmadan uyumak ve kolyeyi karanın boynuna takmaktı bars kapıda nöbet tuttuğu için içim biraz rahattı hastane yatağına yatıp yastığı kendime göre ayarladım gözlerimi kapatıp uyumaya çalışırken barsın dediği gibi düşündüm.

Hastanede karanın yanındaydım içimden o kadar çok bunu geçirdim ki. Uykuya dalmam ne kadar sürdü bilmiyorum ama kısa bir süre değildi kesinlikle.

Gözlerimi açtığımda bir elektrik odasındaydım bir sürü kablo vardı heryere kırmızı yeşil mavi ışıklar yanıyordu. Odanın kapısını gördüğümde kapıya doğru yürüdüm ve odadan çıktım.

Uzun bir koridora çıktı beyaz mermerdi duvarlar ve yerler. yıkıktı heryer karanı bulmam lazımdı. uzun koridorun sonuna kadar yürüdüm bir süre. yukarı çıkan merdivenlerden hızlıca koşmaya başladım. sanki sonu yok gibiydi, merdivenleri çıkıyordum ama bitmiyordu.

geri aşağıya inseydim çok vaktimi alacaktı. bir süre daha yukarıya çıkınca iki kapı gördüm. kapılarda duvarlar kadar beyazdı. Hangi kapıdan gireceğime karar vermem lazımdı. Sağda duran kapıyı açıp içeriye girdim. hastanenin ana girişine çıkmıştı karanın odasını bulmak için .

yukarı kata çıktığımda odasının kapının önünde denizi, ayla teyzeyi. Uğur amcayı hatta hazalı gördüm. Denizin yanına gittiğimde bana bakmadı "Deniz" dedim duymadı.ayla teyzenin yanına gittim nasıl olmuştu bu. Sonra hazala döndüm sanki hissetmiş gibi benden tarafa baktı ama yanıma gelmedi.

Kolyem yanıp yanıp sönmeye başladı daha fazla oyalanmamak için karanın kaldığı odaya girdim ama yatakta yoktu nerdeydi o zaman?

odadan çıktım, son kez Hazal baktım denize baktım ve hastanenin içinde koşmaya başladım. her odaya bakıyordum sonra barsı gördüm yanından geçip giden hemşireyi nasıl görüyordum? hemşire uzaklaştıkça sanki buharlaşıp yok oluyor gibiydi. bars kapının önünde hastane koltuklarında oturuyordu. Kendi odama girmek istedim odanın kapısını açtığımda beni çok şaşırtan bir şey oldu.

Rüyada TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin