Kendimi toplayıp geri çekildim "sanki kakule veya lavanta tam tarif edemiyorum böyle uzaktan tatlı bir koku gibi ama yakından koklayınca daha odunsu." Dedim sanki cevabı bu değildi sorduğum sorunun.
"Gerçekten artık hiç kokuyorum" dedi ben dediklerini anlamazken "ee soru hakkı bende o zaman" dedim konuyu değiştirmek için geri yerime oturduğumda.
"Bana kendin hakkında hiç bilmediğim bir şey söyle?" Dedim ama zaten hakkında bir şey bilmiyordum.
"Ben hiç filim izlemedim." Dedi şaşkınlıkla gözlerim açılırken "nasıl yani?" Dedim
"Hayatımda hiç filim izlemedim işte." Dedi ellerim yanağıma gitti "sen ciddi misin?" Dedim kafasını salladığında "hiç mi izlemedin ama?" Dedim gülerek başını salladı.
"Filim izleyelim mi?" Dedim heyacanla sonra elektriklerin olmadığı geldi aklıma dudaklarım düşerken "laptobu telefonuma bağlarım üzülme." Dedi
Ayağa kalkıp ellerimi çırptım "acaba ne izlesen sonuçta ilk filmin." Dedim acaba ilk filmini benle izlemek ister miydi?
"Şey eğer kız arkadaşınla felan izlemek istersen..." derken lafımı kesip "sorun yok rahat ol." Dedi
Eğer o umursamıyorsa benlik bir sorun yoktu. "Yukarıda daha rahat izleriz." Dedi mumları söndürürken telefon fenerini açtı.
Birlikte yukarıya çıktığımızda girdiğimiz oda kendisine aitti sanırım tüm eşyaları siyahtı neredeyse. Erkeklerin neden odaları hep böyleydi?
Çalışma masasının üstünde duran laptobu aldı. Yatağın üstüne koyduğunda yatağın köşesine geçip kucağına koydu. Bende diğer köşesine oturdum.
"Ne izlemek istiyorsan açabilirsin." Diyip laptobu bana uzattı. Normalde korku filimlerini severdim ama şu iki gündür yaşadığımdan sonra bir süre korku filimlerine veda ediyordum.
Romantik dram bi filim bulduğumda hızlıca açtım. "Tamam filmim hazır." Dedim yanında ki komidinden mum çıkarttı bir kaç yere koyup yaktıktan sonra geri yanıma oturdu.
Laptobu tam ortamıza koydum o yatağın bir köşesinde ben diğer köşesindeydim. "başlatıyorum." Dedim kafasını salladı sadece.
Filim başladığında önce nasıl oturmam gerektiğini bilememiştim ama sonra rahat etmek için sırtımı yatağın başlığına yaslayıp yastığı elime aldım ayaklarımızda öne doğru uzattım.
Filim iki farklı hayatlar yaşayan bir kadın ve bir erkeği anlatıyordu kadın tam bir gündüz hayatı yaşayıp aktivite aktive gezerken erkek tam tersi gece hayatı insanıydı. Kadının tatlı bir arabası varken adam motor kullanıyordu yani aynı ortamlarda hiç bulunmayan iki kişi.
Filmi izliyor mu diye Pamir'e bakmak istesemde tuhaf olcağını düşündüğüm için dönmedim. Filimin ilerleyen dakikalarında fırtınalı bir kar yağıyordu. O sırada adamın motoru kayınca asfalt yolda kaza yaptı. Klasik olarak o sırada ordan geçen kadın hızlıca yanına gidiyor ambulansı arıyor beklerken kar yağmaya başlıyordu.
Konuşma ihtiyacı duyunca filmi durdurdum. "Biliyor musun ben çok uzun zamandır kar görmedim?" Dedim sonra pişman oldum başlatacağım sırada "yağmıyor mu buralara?" Dedi başımı iki yana salladım "yani yağıyordur burda elbet ama taşınalı çok olmadı zaten ." Dedim.
"Belki bu kış kar erken yağar" dedi ellerimi iki yana açıp kim bilir der gibi tepki verdim laptoba doğru uzandım "başlatıyorum." Dediğimde başını salladı.
Filmin ileri sahneleri izlerken gözlerim kapanmaya başladı zorla gözümü açık tutmaya çalışıyordum.
Sadece biraz gözümü kapatıp dinlemek istemiştim. Gözlerim beni karanlık bir boşluğa doğru çekerken uyumak istemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyada Tutsak
FantasyBir genç kız uyuduğunda hayatında hiç tanımadığı biriyle tanışır ve rüyasında gördüğü kişiye bağlanır. 2 yıl boyunca aynı kişiyi görmesini normal görmeyen ailesi, psikolojik yardım alması için tedaviye gönderirler, fakat kolyesi sayesinde uyurken ba...