Esen tatlı rüzgar, bunaltıcı sıcağın ardından öyle rahatlatıcı gelmişti ki Sare'ye, kahve dükkanının kapısının arada bir açılıp kapanması hoşuna gidiyordu bu yüzden.
Artık kalkma zamanı gelmişti. Bir saat boyunca yeteri kadar oturmuşlardı.Pırıl ve Orkun'un arkasından Sare de kapıdan çıkacakken baristanın kahve almak için ayakta bekleyen adamın adını söylediğini duydu. "Atahan Bey, buyrun her zamanki gibi ekstra sıcak"
Sare bu ismi duymasıyla heyecanlanmıştı. Bu bölgede kaç tane Atahan isminde birisi olabilirdi ki? Şehire yakın bir bölge olsa da kimse buraya kahve içmek için gelmezdi. En azından öyle olduğunu düşündü.
Pırıl önüne, Orkun her zamanki gibi arkasına geçmişti kahve dükkanından çıktıklarında. Duraksayıp, "ayrılık vakti geldi" dedi Sare.
"Tekrar soruyorum Sare hanım, buna gerçekten emin misiniz?" Dedi Pırıl.
"Pırıl" dedi Sare kızgın bir ses tonuyla. Yüz ifadesiyle de desteklemişti.
"En azından sizi eve kadar bıraksaydım" dedi Orkun.
"Orkun sen de mi? Bak ilk defa masamıza fotoğraf çektirmek için gelen biri olmadan ve gizli saklı fotoğrafımı çeken biri olmadan rahat rahat oturduk. Bırak da bunun tadını çıkartayım" derken Sare, o adamın dışarı çıktığını gördü dükkandan. Orkun çok dikkatli olduğu için o yöne bakmamaya çalıştı.
"Kendinize iyi bakın Sare Hanım" dedi araba anahtarını teslim edip.
"Görüşürüz Sare hanım" dedi Pırıl da.
"Ben biraz yürüyüp etrafa bakınacağım.Görüşürüz gençler." Diyip arabaya binmek yerine arkasına dönüp adamın arkasından yürümeye başladı.
İçindeki merak dürtüsünü bastıramıyordu. Bu adam için oldukça önemli birisi ayaklarına kadar gelmişti.
Dikkatli olmalıydı. Seri katil, baron gibi tehlikeli biri olabilirdi. Adamın yürüdüğü kaldırımın karşı tarafından oldukça gerisinden yürüyordu. Arada bir etraftaki dükkanlara bakınıyordu. Ve adamı göz ucuyla takip ediyordu.Adam köşeyi dönünce Sare onu kaçırmamak için adımlarını hızlandırdı. Tam köşeyi dönmüştü ki adamı arayan gözleri boş sokağı tavaf etti ve onu hemen köşede bulunan arabaya binerken gördü.Bunu fark etmesi çok geç olmuştu.
Ve adam yeteri kadar dikkatliyse, Sare'yi fark etmiş olabilirdi. Sare kendini hemen yanında bulunan dükkana attı ki en azından bu şekilde durumu kurtarmış olmayı umarak.İç çamaşırı dükkanı olduğunu sonradan fark etmişti. Hem de epey caf caflı bir dükkandı. Satıcı kız, siyaha boyadığı gözlerinin ardından Sare'yi dikkatlice süzüyordu.
Sare ise sadece kırmızı ışıkta duran Atahan'ın arabasına doğru bakıyordu. Hatta dükkana doğru baktığı için Atahan, askıların arasına eğilmişti. Fark edildiğini anlamıştı böylece. Yada adam sadece sapık diye düşündü böyle bir dükkana baktıysa.
Sare kafasını askıların arasından çıkartınca satıcı kızla göz göze geldi.
"Yeşil ışık yandı. Gitti araba" diyince satıcı kız, her şeyi bu kadar çok mu belli ediyorum diye düşündü."Adam dik dik bakınca ne bileyim korktum" dedi Sare gelişi güzel askılardaki fantezi kıyafetlerini karıştırıyordu.
"Siz buralarda yenisiniz galiba." Dedi satıcı kız.
"Evet, misafirim diyebiliriz" dedi Sare.
En azından şimdilik.
"Çok mu belli?" Dedi Sare. Bir şey alma zorunluluğunda hissetti kendini ve rastgele bir tanesini alıp kızın önüne bıraktı. İlgi çekmişti ve bunu bir şekilde düzeltmesi gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutku ve Arzu
Teen FictionAşk, bir renk olsaydı herkesin ilk aklına gelen kırmızı olurdu. Ama Aşk sadece beyazdı. Hisler... Hisler kırmızıydı.