N

146 4 1
                                    

Sare aşağıya inerken Atahan da eve girmişti o sırada. Atahan, Sare'yi görünce gülümsemişti.
"Günaydın" dedi Sare'ye doğru yaklaşırken.

"Günaydın" dedi Sare de. Kendini toparlamaya ve kıskançlığını bastırmaya çalışıyordu.

"İyi uyudun mu?" Diye sorarken Atahan, Sare'ye sarılmıştı. "Terliyim ama kendimi tutamadım" diye mırıldandı.

"Çok rahat uyudum" diyip Sare de sıkıca sardı Atahan'ı kollarıyla.
"Güzel bir kahvaltı yapalım mı?" Diye sordu Atahan.

"Olur" dedi Sare.

"Sen çay demleyebilir misin? Ben de hızlı bir duş alıp yardıma geleceğim. Hızlı olacağım" dedi.

"Tamam" dedi Sare.
"Çay makinesi tezgahta. Çay da hemen yanındaki kutuda" derken yukarı çıkıyordu Atahan. Sare çay makinesini ayarladıktan sonra çalan telefonuna baktı. Orkun arıyordu.

"Efendim" dedi Sare açıp telefonu.

"Günaydın Sare hanım. Nasıl olduğunuzu merak ettim" dedi.

"İyiyim iyiyim" dedi Sare. Atahan'ın yanında olduğunu bilmiyordu ve Sare güvence olması için söyleyip söylememe arasında kararsızdı.

Sare evin bahçesine doğru çıkarak konuşmaya devam etti.
"İsterseniz kahvaltı yapalım Pırıl hanımı da çağırırız." Dedi Orkun.

Sare hala direnerek "ben bugün evde yapmak istiyorum kahvaltı. Yalnız. Hatta hazırlamaya başladım bile" dedi.

"Tamam. Eğer canınız sıkılır veya gitmeye can atarsanız beni arayabilirsiniz" dedi Orkun.

"Ararım. Teşekkür ederim" dedi Sare. Şu anda burda olduğu gerçeğini hiçe saymıştı ama.

"Rica ederim, görüşürüz" dedi Orkun. Sare hemen ardından Orkun'un görebileceği konumunu kapattı. Umarım görmemiştir diye düşündü. Belki de bilerek aradı diye düşündü Sare. Bu yüzden hızlıca Orkun'u geri aradı rahat edemeyince.

"Orkun ben... Ben Atahan'ın evindeyim" dedi.

"Gideceğinizi biliyordum. Ama bu kadar hızlı değildi" dedi Orkun. Sare, heykellerin arasında dolaşıp, dün gece üzerine bastığı mozaiği incelemeye başladı.

"Sadece burda olduğumu bil yeter" dedi Sare.

"Orada, size yakın bir yerde olmamı ister misiniz?"dedi Orkun.

"Bir şeylerin sıkıntılı olduğunun farkındayım ben de Orkun. İçimden burada olmak geliyor. Kendime engel olamıyorum. Bir şeyler hatta her şey ona çekiyor beni" dedi Sare. "Kader" diye mırıldandı. "Kader beni ona yaklaştırıyor"

"Buna ateşe körükle gitmek diyebiliriz, kader değil" dedi Orkun.

"Ya da sadece aşık olmuşumdur" dedi omuzlarını kaldırıp indirirken. Çıplak ayaklarıyla çimenlerde yürümeye devam etti. Atahan duştan çıkmış, havuz kenarındaki masaya bir şeyler taşıyordu.

"İşte ben de ondan korkuyordum" dedi Orkun. "Çok geçmiş olsun" dedi.

"Şimdi kapatıyorum. Seni ararım" dedi Sare.

"Dikkat et. Kendini nasıl savunacağını iyi bir ustadan öğrensen de yine de vicdanım rahat değil" dedi Orkun. Babam iyi bir usta değildi diye düşündü Sare ama karşılık vermemek adına "aklın kalmasın. Ben mutluyum" dedi ve telefonunu kapattı. En azından şimdilik diye düşünüp Atahan'a yardım etmeye başladı. Ardından kahvaltı yapmaya başladılar.

Sare içtiği çayın bile başka güzel geldiğini hissediyordu. Yediği reçeller daha tatlı, yediği zeytin bile daha etliydi sanki.

Atahan'ın papağanı şarkı mırıldanmaya başlayınca gülüştüler. "Bu coverı kaçıramayız. Solistimiz varken dans etmeliyiz" dedi Atahan, Sare'yi ayağa kaldırıp. İkisi dans ederken papağan başka bir şarkıya geçmişti.

Tutku ve ArzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin