MIZ MIZ

133 6 0
                                    

Sahraya durumu kısa bir özet geçerken çağırdığımız taksi de çoktan gelmişti.

Daha sonra bizim sokağın kuytu köşe bir yerinde ki cafeye giderek ona kahve aldım. Kahvesini kendi içemeyeceği kadar kendinde olmadığı için yavaş yavaş ben içermeye başladım.

Kahveden her aldığı yudumda yüzünü ekşitirken bende ister istemez gülümsüyordum. Kahvesini içtiği bir an da elini elimin üzerine koyarak bir şeyler mırıldandı fakat ben ve sahra hiç bir şey anlamamıştık.

Sahra onu zaten kafede gördüğü için duruma pekte yabancı değildi.

Ben ona kahvesinin son yudumlarını içirirken sahranın da hayran hayran onu izlediğini görünce içime bir kıskançlık mikrobu yayılırken parayı Sahraya uzattım ve ödemesi için kasaya yolladım.

Kahvenin de bitmesiyle yavaş yavaş kendine gelen Kerem bana baktı. Daha sonra elini başına götürerek suratını ekşitti.

" Kafam çatlıyor "

" O kadar içmeseydin kafanda çatlamazdı " diyerek sert çıktığımda

" Doğru söylüyorsun o zaman sende beni ayıltmaya çalışmazdın " muzipçe gülerken kafasını yatar gibi yapıp hayran hayran bana bakarken kolunu cimcikledim ve

" Ahh " demesiyle gülmeye başladım.

" Hadi artık ayıldığına göre biz kalkabiliriz " dediğimde tepemde dikilen Sahrayı görmemiştim.

Tam masadan kalkarken Kerem kolumdan tutup beni durdurdu. Arkama dönüp ona bakarken

" Umarım ben sarhoşken benden hoşlandığını söylememişsindir, Yoksa kendimi şuracıktan atarım " derken hala dalga geçen gülümsemesi vardı.

Suratımı ekşittikten sonra masadan hızlı adımlarla uzaklaştım.

*********

Telefonuma gelen mesajla kahvaltıdan kalkıp mesaja baktım.

KEREM :
Dün ki yemeğinizi böldüğüm için özür mabında ikinize yemek ısmarlamak istiyorum. Kabul ederseniz çok mutlu olurum :)

Ben bu çocuktan daha ne kadar kaçabilirim acaba? Sanırım hiç bir zaman.

Sahrayı arayıp olayı anlatınca seve seve olur dediği için Kereme mesaj attım.

Peki. Ama sadece bir yemek, o da arkadaşım kabul ettiği için.

Hazırlanmaya başladım ve bir kaç dakika sonrada mesaj geldi

Çok memnun oldum. Tamam sadece bir yemek. Bu arada sizin evin önünden almaya geliyorum bir yarım saate orada olurum.

Kot şortumu ve beyaz tişörtümü giydikten sonra Sahranın da gelmesiyle hazırdım.
Birlikte kapının önüne çıkıp Keremi beklemeye başladık.

Allahtan fazla bekletmeden bir kaç dakika sonrada gelmişti. Araba durduğun da arabadan inip nezaketen kapılarımızı açtı. Sahra arka koltuğa bende şoför koltuğunun yanına oturmamla yeniden araba harekete geçti.

Gerçekten giyinmekten anlıyordu. Arabaya binmeden önce biraz süzmüştüm. Oldukça yakışıklı olmuştu. Buz mavisi pantolonu ve beyaz tişörtüyle bile ateş ediyordu. Gömleğinin dar olmasıyla ve kaslı vücudununda getirdiği çekicilikle adeta gözlerimi ondan alamamama sebep oluyordu. Fakat hemen gözümü çevirip başka yere bakıyordum. Bu arada anlaşmış gibi ikimizin de kombinin aynı olması gözümden kaçmamıştı.

Sahraların ki kadar iyi bir restorantın önünde durunca yeniden arabadan inip kapılarımızı açtı. Ay sormayın centilmenlikten ölecek!

Daha sonra bizim için ayırdığı masaya oturduğumuz da

" Madem iki güzel bayanla yemek yiyeceğiz o zaman hemen siparişi verip sizi bekletmeyeyim "

Sahranın onaylar gibi başını sallamasından sonra menüler geldi. Ben bir tabak spagetti söyledim, sahra da bana ayak uydurdu. Kerem de pilav ve köfte söylemişti.

Daha sonra siparişler geldi ve yemeye başladık. Köftesini bölmeye çalışan Kereme bakıp alayla gülerken bıçağını kullan anlamında kaş göz yaptım. İnatla köfteyi çatalla kesmeye çalışan Kerem köftenin bölünmesiyle rahat bir nefes aldı!

Onunla alay etmek en büyük hobim haline gelmişti resmen. Alay etmek, aşağılamak ve terslemek. Spagettiye batırdığım çatalla yemeye çalışırken Kerem bu defa bana bakıp alayla gülümserken elinle ye elinle der gibi hareket yaptı.

Çok komik der gibi suratımı ekşittim. Birbiriyle dalga geçmekten haz alan insanlar olarak çok sıradışıyız!

Evet biz birbirimizle konuşmadan anlaşırken gözüm Sahraya takıldı. Dün bana moralim bozuk dediğinde anlatamamıştı ama durum sanırım yine babasıyla ilgili olsa gerekti. Ona baktığımı farketmeden dalgın bir şekilde çatalıyla oynuyordu.

Hiç ses çıkarmadım. Keremin ve benim yemeklerimiz bitmişti Sahra ise hala oyalanıyordu. Biraz daha ona baktıktan sonra

" Tatlım yemek istemiyorsan bırak " dedim o da

" Olur ya valla yiyesim yoktu zaten " dedi.

Daha sonra Kerem hesap ödemek için bizden izin istedi. Sahraya dönüp

" Canım iyi misin sen? " dediğimde kaygılı gözlerle ona bakıyordum.

" Tatlım hiç keyfim yok siz enişteyle devam edin ben kalkayım"

" Kızım nereden uyduruyorsun böyle şeyleri, otur hayır birlikte kalkalım"

Bir kaç dakika sonra da kerem geldi.

Sahra hemen ayağa kalkıp söze başladı.

" Yemek için teşekkürler Kerem. Ama benim işim çıktı siz birlikte devam edin " dedi ve bana öpücük attı.

" Ne yapıyorsun çabuk otur" der gözlerle bakınca da gülüp gitti.

Hala Sahranın arkasından bakarken bende masadan kalkmak için hamle yaptığım da kerem kolumdan tutup durdururken

" Ben bırakırım seni eve bekle " dediğinde yavaşça önden ilerledim.

Arabasını park ettiği yerden çıkarırken bende yeniden aynı yere oturdum.

Ben eve gidiyoruz sanıyorken o beni başka bir yere götürüyordu.

" Durdur şu arabayı inicem " dediğimde arabanın kapısını açma yerine elimi koymuştum.

" Delirdin mi sen? Bekle dur Doğalar bizi bekliyor onların yanına gidiyoruz " dediğinde inanmaz gözlerle ona baktım

" Durdur diyorum inicem! "

" Tamam dur Doğayı arayıp vericem kendin konuş "

Doğayı arayıp telefonu hoparlöre verdi.

" Merhaba Doğa, İdil yanımda aldım dediğin yere geliyorum fakat İdil mız mızlık yapıyor "

" İdilcim canım bizim yanımıza geliyorsunuz işimiz var " dediğinde kollarımı banane anlamında silkince Kerem

" Tamam Doğacım geliyoruz biz " deyip telefonu kapattı.

Yol boyunca bir kere bile yüzüne bakmadım. Insan bir haber verir değil mi? Ne bu adam kaçırır gibi.

Daha sonra mekana geldiğimizde arabayı bir yere park edip arabadan indik.

PAPATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin