Küçük Hanım

135 8 0
                                    

Koca bir hafta boyunca evden dışarı çıkmadığıma şaşırıyordum. Kadıköy sokakları gezmek için harika yerler olmasına rağmen evde küçük çaplı bunalıma girmeyi tercih ediyordum.

Bir hafta boyunca elime geçen her şeyi yediğim için iki kilo almışım. Gerçekten Kereme sarfettiğim sözler sanki yine bana dokunmuş gibi hissediyorum. Neden bu kadar acıyı kendim çekiyorum orası da meçhul.

Televizyonda verilen uyduruk filmlerle oyalanırken telefona gelen mesaj sesiyle telefonuma doğru uzandım.

Gelen : Sahraskım

" Tatlım moralim bozukta biraz kafa dağıtalım mı "

" Olur balım. Evde kimse yok bize gel istiyorsan konuşuruz biraz "

Sahra da olmasa arayıp soranım da yok zaten. Eve bir göz atınca bir hafta da ahıra çevirdiğimi farkettim. Gerçekten anneme hak veriyorum. Her zaman benim hakkımda

"  Sıçtığın boka oturur yine de onu almazsın oradan! Dağınık kız "

Diye bağırışları geldi birden kulağıma. Şu annem hakikaten alem kadın ya. Sahra evi böyle görmesin diye evi yalap şap topladım. Sonuçta misafir karşılama geleneklerimizde evimizi böyle görmemeliydiler.

Ev tamamen oturulacak hale gelince kapı çaldı. Yavaşça kapıya doğru gidip kapıyı açtığım da sahra içeriye doğru girdi.

Uzun zamandır görüşmemenin verdiği özlemle iki üç dakika sımsıkı sarıldık. Daha sonra ayrıldığımızda Sahra yine yaptı yapacağını ve

" Bebeğim sen kilo almışsın " Al işte herşeyi de ama bunu deme be kızım. Bütün moralim alt üst olurken

" Nerden anladın ya " dediğimde

"  Sarılınca farkettim beybisi " dediğinde gülmeye başladı. Ardından benim oturduğum koltuğa oturarak televizyona baktı.

" Uu aşk filmi he? Bizim kız aşık mı olmuş yoksaa? "

"  Kızım saçmalama ya ne aşkı, önüme ilk o film çıktı bende onu izliyordum" kıvır kıvır İdil birazda sağdan birazda soldan.

"Peki madem hadi hazırlan yemeği dışarı da yiyelim. " dediğinde kurt gibi acıktığımı hissettim. Kafamı onaylar gibi sallayıp odaya geçtim. Hazırlanmak için dolabı açıp bir elbise ve kot ceket çıkarıp giymeye başladım.

Hazırlanma faslı bittikten sonra hafif makyaj yapıp sahranın karşısına çıktım. Beni görünce küçük bir ıslık çalıp iltifatlar edince hafif tebessümle kapıya doğru ilerledik. Çantasız asla dışarı çıkmayacağım için çantamı ve ayakkabımı da alınca dışarıya çıktık.

Gideceğimiz yeri yolda karar verdik ve bir taksiye atlayıp restoranta geldik. Restorant sahranın annesinin kendi yeriydi ve böylece para sorunumuzda yoktu.

Bizim için yolda ayırttığı masaya beni de çağıran Sahranın yanına gidip masaya oturduk.

Menüler önümüze gelirken bende bir şeyler istemek için menüyü inceliyordum. Tam o sırada çaprazımızdaki masadan bir ses bana doğru geliyordu.

" Bakın burada kim var? Bizim küçük hanım da buradaymuşş " konuşurken leş gibi içki kokusu burnumun direğini sızlatırken Kerem ayakta bile duramadığı için masalardan birine tutunuyordu. İnsanların bana doğru çevrilmiş gözlerini ve sahranın anlamaz bakışlarını üzerimde hissederken Keremden gözümü çektim ve tanımıyormuş gibi menüme bakmaya devam ettim.

" Oo şimdide tanımamazlıktan gelmek he? " kafamı ona doğru çevirdiğim de adımını bana doğru atmaya çalışıyordu. Fakat kör kütük sarhoş olduğu için önünü görememesi normaldi.

Sinirlenip yerimden kalktığımda gözleri yeniden üzerimde hissettim. Daha sonra sendeleyerek yürümeye çalışan Keremi kolundan tutarak restorantın dışına doğru sürükledim. Artık bütün gözlerin bizi göremeyeceği yere geldiğimizde kolunu daha sıkı tutarak fırlattım

" Senin derdin ne Kerem? "

"  Küçük hanım sinirlenmiş mi ne " dediğinde ayakta duramadığı için biraz daha bana doğru geldi.

"  Ne diye bu kadar içtin ki? " dediğimde tam ağzını açıp bişey söylerken ayağı ayağına takıldı ve üzerime doğru düştü. Yerde öylece kalakalmıştım. O ise üzerimdeydi. İçkili olduğu için endişeleniyordum. Hızlıca elimle onu iterek altından kalktım. Sonra koluna yeniden tutarak ayağa kaldırdım az ilerideki banka doğru götürdüm ve yanına oturdum.

" Evet neler olduğunu anlatacak mısın artık? " dediğimde sinirden vücudum yanmaya başlamıştı 

"  Sence kimin yüzünden bu haldeyim " derken yüzünde muzip gülümseme vardı. Bir insan sarhoşken bile benimle uğraşabilir miydi? Evet o uğraşırdı. Çünkü o Keremdi!

" Peki böyle yapınca sence benim sana olan fikrim değişti mi? " adeta yüz yüze hesaplaşıyor gibiydik. O bana hesap soruyor durmuyor bende ona hesap soruyordum.

Yavaşça ellerini suratıma yakınlaştırdı. Ne yapacağını tahmin ettiğim için onu itmeye çalıştım fakat daha sıkı kavrayarak

"  Gözlerime iyi bak " dediğinde ister istemez gözüm gözlerine sabitlendi

"  İyi bak, çünkü benim gözlerim senin gözlerine ait. Gözlerini daha iyi aç ve bak bu gözler sana ait "

Sarhoş olduğu için tek bir hareketimle onu yıkmam gerekiyordu. Fakat gözlerimden güç almışcasına direniyordu bana. Gözlerini gözlerime sabitlediğinde yeniden bu gözler sana ait diye mırıldandı.

"  Sen iyi değilsin gel kahve iç, kendine gel " dediğimde sonunda yüzümü ellerinden kurtarmıştım.

Ellerini kolumun arasına aldım ve restoranta geri götürmeye cesaret edemediğim için Sahraya mesaj attım. Kısa bir süre sonra sahra geldi.

PAPATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin