Geldiğimiz mekanı keşfetmeye çalışırken Kerem anlamış olacak ki sinemaya geldik dedi.
Şu çocuk her şeye burnunu sokmasa olmaz zaten.
Sinema kapısında bizi bekleyen Doğa ve Helini görünce keremle yalnız olmayacağımıza sevinmiştim.
Yanlarına doğru yaklaşırken Kerem Doğayla tokalaştı ve ben de İdile elimi uzatıp yeniden Doğanın yanına doğru sokuldum.
" Benim bu plandan neden haberim yok acaba Doğa bey? "
" Ya bebeğim güzel bi süpriz olsun istedik ama sana süpriz yapmak pekte kolay bir şey değil biliyorsun " dediğinde ben daha cevap veremeden Helin koluna girip
" Bölüyorum ama film başlamak üzere girelim mi? " dediğinde Doğa onaylar gibi başını sallayıp ikisi önde ben arkada Kerem de benim arkamda ilerlemeye başladık. Fakat merdivenleri o kadar küçük yapmışlar ki! Ayağım takıldı tam yere kapaklanacakken bir kol beni tutup ileriye doğru sürüklerken
" Anlaşılan yüksek tabanla değil, düz tabanla da yürümekte zorlanıyorsun " en ölümcül bakışımı atıp hızla kolundan çıkarken o arkamda pis pis kıkırdıyordu.
Görevlinin numaralara doğru bizi oturtturmasından mıdır nedir korktuğum başıma gelmiş gibi sezdim.
Tam da tahmin ettiğim gibi Doğa ile Helin yan yana, ben ve Kerem yan yana.
" Ben bununla oturmam yer değiştirelim " dediğimde Doğa bana baktı daha sonra Heline baktı. Tam yerinden kalkacaktı ki Helin kolundan tutup durdururken bana dönüp
" Bu bizim ilk sinemamız tatlım üzgünüm " dediğini duyduğum da bütün sinir hücrelerime dağılırken alev alev yanıyordum. Bu kızı gerçekten neden sevmediğimi şimdi daha iyi anlıyorum gerçekten. Ne si sevilirki bunun? Senin pis çiyan.
Kereme doğru bakacakken onun çoktan koltuğa kurulduğunu gördüm. Tabi canım zaten onun canına minnetti. Birlikte oturmak en çok ona yarayacaktı. Ya arkadaş neden sevgili koltukları alır bunlar hiç anlamam ki. Aranızda sevgili olmayan var be vicdansızlar!
" İçinden söylenmelerin bittiyse otur artık göremiyorum " diyen Kereme döndüğümde ölümcül bakışlarımı üzerine salarken o ise hiç etkilenmemiş gibi sırıtıyordu.
Söylenmelerime bir son verip Keremin yanına oturdum. Otururken araya çantamı koyup
" Eğer bu çizgiyi geçersen kafana şu çantayı yersin duydun mu beni? " dediğimde hala gülmesine devam ediyordu.
" Amma abarttın canım sende izleyip kalkacağız yatmayacağız " dediğinde yeniden ona dönüp ters ters bakarken bu sefer mesajı almış gibi önüne döndü.
Daha hangi filme geldiğini bilmeyen mağdur bir kızdım oysa ki.
Filmin başlamasıyla filmin bir korku filmi olduğunu anlamam geç olmadı. Bu beni sevindirmişti çünkü korku filmlerinden korkmazdım. Yani ben öyle sanıyordum her neyse filme kendimi kaptırıp filmi izlerken ardı ardına gelen sesler ürkmeme sebep oluyordu.
Film bittikten sonra başımı ellerimden çekip yavaşça Kereme baktığımda gülerek bana bakıp
" Sınırı ihlal ettin " diye fısıldarken ne olduğunu anlamamış gibi etrafıma baktım.
Ahh! Kahretsin! Korku esnasında çantayı hiçe sayıp Kereme sarılmışım. Hızlıca ellerimi ondan çekip" Senden bundan yararlandın seni pis adi! " dediğimde ellerini havaya kaldırarak
" İlk sen başlattın benim suçum yok " derken gülüyordu.
Sinirle çantamı alıp ayağa kalktım. Aynı esnada o da kalktı. Zaten Doğa ve Helinde çoktan kalkmış çıkış kapısında bizi bekliyorlardı.
Yavaşça ilerlerken Doğanın ve Helinin bana gülüşlerini aldırmadan yürümeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA
RomanceBir gün yolda giderken aniden karşınıza hiç tanımadığınız birisi çıkıp size papatya verip gitse ne yapardınız? Peki o kişi sizin tabularınızı yıkıp hayatınıza girecek olan erkekse?