Sonbahar olmasına rağmen havada olan güneş yüzünü yaksa da hiç ısıtmıyordu. Esen rüzgarla hırkasının fermuarını çekti. Yanında yürürken mırıldanan çocuğa göz ucuyla baktı.
"Ne söylüyorsun? " Çocuk duraksayıp ona döndü. Hımmladı birkaç saniye.
"Sosyal medyadan duyduğum bir şarkı ya. İsmini bulursam söylerim." Kafasını sallayarak onayladı sarışın çocuğu.
Ravza sabah yazıp buluşmak istemişti, Timur ise özel dersi olduğu için reddetmişti. Normalde buluşmak için programını sıkılaştıran Timur olurken şimdi reddedilmek Ravza'yı şaşırtmış ve Timur'u sıkıştırmasına neden olmuştu. Aldatan sevgilisinin aniden güvensizlik duyması komikti.
"Berker seninle olan dersleri çok seviyormuş. Ne zamandır ders veriyorsun? " Gözünü hızla ilerleyen arabalara çevirip düşündü biraz. Hatırlamakta zorluk çekeceği kadar bir süre önceydi.
"11'in sonlarında başlamıştım galiba. Önce ortaokul çocuklarına daha sonra da dokuz ve onuncu sınıflara ders verdim. Üniversiteye geçince de 11 ve 12'lere de vermeye başladım. Şuan zaten çoğu öğrencim sınava hazırlanıyor. " Kafasını salladı Özgün. Kendisi dershaneye gitmiş ve Mikail'le orada tanışmıştı.
"Ne tür filmler seviyorsun? " Sessizliği bozmak adına bu soruyu Timur sormuştu.
"Karışık ya. Bilim kurgu, psikolojik türlerini falan seviyorum. Sen peki?" Timur, onun kız kardeşiyle sık sık sinemaya gittiğini hatırlıyor gibiydi.
"Konusunu beğendiğimi izlerim. Çok seçici bir insan değilim çoğu konuda. " Yeniden aralarında sessizlik oluşmuştu. Özgün sonunda evi görmeleriyle iç çekti, yürümeye alışkın olmayan nedeni çok yorulmuştu.
"Spor falan mı yapıyorsun, kaç dakikadır yürüyoruz bir kere dinlendiğini görmedim. "
"Yok aslında, sadece yürüyüş yapmayı seviyorum. Fakülteden öğrencilerin evine giderken falan yürürüm genelde çok yorgun değilsem, ondan alışkanım. Bence senin kondisyonun çok düşük. " Bu cümleye karşı Özgün bir şey demeden gözlerini kısarak ona baktı. Timur bu bakışlara bir tepki vermeden saatine baktı, ders saatine 7 dakika kalmıştı. Evin zilini çalıp beklemeye başladı.
"Cuma müsait misin? " Timur merdivenlerden çıkmaya başlarken telefonundan galerisine girip yaptığı programı kontrol etti. Saat 13'e kadar ders tekrarı yapacaktı ama ondan sonra tamamen boştu.
"Müsaitim, ne oldu?" Birinci katta olan eve yaklaşmak üzerelerdi. Merdivenlerde yorulmuş Özgün eliyle bir dakika işareti yapıp kapıya ulaşınca soluklandı biraz.
"Özgen'le sinemaya gideceğiz, sen de gelsene diyecektim. " Kapıyı henüz açmış Mikail arkadaşlarının sözlerine kaşlarını kaldırarak baktı.
"Date planını falan mı böldüm ben şimdi? " Timur bir şey demeden bakarken Özgün hafifçe gülüp içeri girerken konuştu.
"Hm, belki? " Timur da onun peşinden girerken Mikail ikiliye bakıyordu, bunlar nasıl bu kadar yakınlaşmıştı ki?
"Timur, Berker odasında bekliyor, sen geç istersen. Bir ihtiyacınız falan olursa seslenin, Özgün sen de odaya geç. Ben bir mutfağı toplayacağım. " dedikten sonra ikisinin yanından ayrıldı. Timur Berker'in odasına yürürken Özgün el sallayıp konuştu.
"İyi dersler. " Timur da ona başıyla selam verip odaya girdi.
Sandalyelerin birinde oturan Berker gülümsüyordu. Timur ne olduğunu sorar biçimde tek gözünü kırpıp kafasını salladı.
"Denemede birinci oldum Timur abi. " Kaşları havalanırken çocuğun gururla söylediği cümleye gülümsedi.
"Aferin sana. Gevşemek yok yine de, sınava birkaç ay kaldı. Sana ödev verdiğim testleri çözdün mü? " Berker kafasını sallarken Timur kitabı önüne çekip yanlışlarına baktı. Tüm testleri kontrol ettikten sonra yanlışlarını anlatmaya başladı.