Araba evinin önünde durduğunda ayaklarının orada duran sırt çantasını eline alıp Özgün ve Mikail'e döndü Timur. Vedalaşma cümleleri kurulduktan sonra arabadan indi. Apartmanına yürürken eve girmeden birkaç saniye sonra duyduğu ayak sesleriyle arkasını döndü. Özgün kendisinden sonra arabadan inmiş ve karşısına dikilmişti.
"Iıı şey diyecektim, unuttuğum galiba -biraz durup devam etti konuşmasına- heh şimdi Ravza ile eve gitmeden önce mi görüşeceksin sonra mı?" Timur sırt çantasının omzunda asılı duran kısmını sıkıp tereddütlü bir şekilde cevapladı.
"Sanırsam gitmeden önce. Artık bu meseleyi halledip daha temiz kafayla yaşamak istiyorum. " Özgün kafa salladı. Bunları daha önceden sorabilirdi ama şimdi aklına gelmişti nedense.
"Tamam o zaman, haberlerini bekliyorum. Muhakkak yaz bana da. Ayrıca eve gidince de yaz. Görüşürüz o zaman. " Timur gülümseyip kafa salladı ve geri geri yürümeye başlayan Özgün'e el salladı. Kendisi apartmana girdikten sonra arabaya binen Özgün elini alnına vurdu.
"Çok salağım, çok rezilim Allah belamı versin. " Mikail arkadaşına yargılar bir bakış atıp yorum yapmadan arabayı sürmeye devam etti. Özgün birinden hoşlandığında hareketlerini sorgulamamak en mantıklı olandı.
Timur evinin kapı kilidini açıp içeri girmeye çalışırken bir anda karşı dairedeki komşusu çıktı. Timur onu fark edince kısa bir baş selamı verip kapısını açabildiği dairesine girdi. Komşusu bir anda konuşarak durdurdu onu.
"Yavrucuğum bir bakar mısın?" Timur ilk defa etkileşime geçtiği, 40'larının sonlarındaki komşusuna dikkat kesildi.
"Geçen bir hanım kızım geldi. Benim boylarımda açık tenli kahverengi saçları olan bir kızdı. Kapıya vurdu vurdu, ben sesi duyup çıkınca seni sordu. Bilmediğimi söyleyince gelince muhakkak onu aramanı istedi. Neydi adı ya, söylemişti ama... Neyse iki gün sonra tekrar geleceğini de söyledi. Herhalde yarın gelir yine. Haberin olsun. " Timur gelen "hanım kızı" anında tanıdı, boynuzu takan sevgilisinden başkası olamazdı tabii bu kişi.
Komşusuna kafa sallayıp teşekkür etti ve evine girdi. Çantasındakileri kirli sepetine attıktan sonra üstündekileri de atıp duşa girdi. Sepetin en üstünde duran Özgün'ün tişörtü dikkatini çekti, en yakın zamanda yıkayıp vermesi gerekiyordu. Ilık suyun altında mayışıp biraz oyalandı, artık buruşan derisinden dolayı çıkması gerektiğinin farkındaydı. Saçlarını ve ardından vücudunu hızlıca köpükleyip durulandı ve çıktı. Bornozu üzerindeyken kirli çamaşırlarını makineye attı.
Giyinip saçlarını da kuruladığında rahatlamıştı. Havasız kalmış evinin camlarını açtı, aile evine götüreceği eşyalarını ve ders notlarını ayarladı. Bunları yaparken arabada duyduğu ve aklına takılan şarkıyı açmayı da unutmamıştı. Odasındaki işleri bittikten sonra telefonunu da alıp mutfağa gitti. Dolaptaki yiyeceklerini kontrol etti ve ardından kendine kahve yapıp fincanıyla beraber camın önüne oturdu.
Ravza ara sıra mesaj atıp aramıştı sadece. İlk birkaç mesajdan sonra devamının geleceğini anlayan Timur çareyi onu sessize almakta bulmuştu. Cevap alamayan Ravza ise kırmızı görmüş bir boğa gibi daha çok öfkelenmişti. Yarınki yüzleşme onu geriyordu ama erteledikçe daha çok sıkıntı olacaktı.
Kahvesinin yarısına gelmişken aklına bir anda Özgün geldi. Eve gidince ona haber vermesini söylemişti. Buna tam olarak bir neden bulamadı Timur. Kendisi her şeyi neden sonuç ilişkisine bağlar ve olaylara bu kavrayışla yaklaşırdı. Aklına gelen tek mantıklı neden ikisinin artık arkadaş oluşuydu. O da Ravza'nın eve geçince yazmasını isterdi ama o an bu iki olayı birbiriyle bağdaştıramadı.
