yirmi sekiz

1.3K 121 17
                                    

Özgün gözünü buzdolabında birkaç defa gezindi. Lanet olsundu ki Erdem her şeyi tamamlamıştı. Aklına gelen eksikle arkadaşına seslendi.

"Erdeeeeem! Kanka şu portakal suyu nerede ya?" Erdem salonda oturduğu yerden kaşlarını çatıp arkadaşına cevap verdi.

"Lan aile evinde her gün portakal suyu içiyorsun sanki, konuşturma beni. Ne alaka birden portakal suyu? Taze sıkılmış ister misin prensim? " Özgün onun taklidini yapıp yeniden bağırdı.

"Yoksa almaya gidiyorum. Arabanın anahtarını versene Miko. " Mikail mutfağa girerken anahtarı ona fırlattı. Hazır mutfakta ikisinden başka kimsenin olmamasını fırsat bilerek Özgün'e yaklaşıp konuştu.

"Özo, baksana bir şey soracağım. " Özgün gözünü kırpıp kafasını sallayarak ne olduğunu sorarcasına hareket edince konuşmaya devam etti Mikail.

"Sen ve Timur hayırdır? Nedensiz yere temaslar, uyurken omzuna yatmalar, arabada yanına oturmasını istemeler falan? Mal değilim tanıyorum kaç yıllık arkadaşımı. Timur'u bilemem ama belli sende bi hareketlilik olduğu. " Özgün birkaç saniye bir şey demeden baktı. Mikail onun inkar edecek bir şey aradığını hissetmişti. Gözlerini kısıp Özgün'ün konuşmasına izin vermeden konuştu.

"Kaçamak cevap verirsen ya da yalan söylersen ayaklarından tutup camdan sallandırırım seni haberin olsun. " Özgün ona dil çıkarıp kapıya ilerledi. Mikail onun çıkacağını sanıp engelleyecekken Özgün etrafa bakınıp kapıyı kapattı.

"Tanıyorsun valla beni Miko'm, ne diyeyim. Yalan söylemeyeceğim, etkileniyorum diyebilirim. Tek taraflı mı bilmiyorum, yürüyorum işte yürüyebildiğim yere kadar. Gözünü seveyim ima falan yapma. Yönelimini bir şeyini bilmiyorum zaten, mal gibi kaldım ne yapacağım. " Özgün düşünceli bir şekilde arkadaşına baktı. Mikail pek şaşırmış görmüyordu, Berker söylediğinden beri dikkat etmişti zaten ikisinin arasına.

"Eee iyi de bu çocuk Ravza'yla çıkmıyor mu oğlum? Sen hetero olduğundan şüphelendiğin, üstüne bir de sevgilisi olan kimseye yaklaşmazsın. Niye hiç kendin gibi davranmıyorsun? " Özgün derince nefes aldı, nasıl açıklayacaktı şimdi bunu arkadaşına?

"Ya olaylar karışık. Nasıl anlatacağım ki... Kanka mesele biraz uzun ama Timur, Ravza ve Özgür'ün yediği bütün boklardan haberdar. Neyse çok tuttun beni. Markete gideceğim daha. " Mikail ona inanmaz bir bakış attı.

"Lan iyi sallıyorsun. Nereden çıktı harbiden portakal suyu? " Özgün omuz silkip cevap vermeden mutfaktan çıktı. Salonda gözleri hızlıca dolanıp Timur'u aradı ama onu bulamadı. Mehmet'e yaklaşıp diğerlerinin duymayacağı, kısık bir sesle Timur'un yerini sordu. Mehmet çenesiyle bahçeyi işaret etti, bunun üzerine çıktı Özgün.

Salıncakta oturup ayaklarıyla kendini ufak ufak sallayan Timur'u gördü. Arkası dönük çocuğa sessizce yaklaşıp arkadan fısıldayarak konuştu.

"Arkadan gelip bıçaklasam ruhun duymayacak. " Timur irkilerek döndü arkasına. Özgün'le yüz yüze gelince az önce büyümüş gözleri eski boyutunu aldı. Özgün salıncağın etrafından dolanıp onun yanına oturdu ve ne yaptığına baktı. Kumral saçlının telefonu ters bir şekilde yanında duruyordu. Özgün amacını unutmayarak konuştu.

"Marketten alacağım şeyler var, bana eşlik etmek ister misin? Hep etrafı gezdiririm biraz, evde otur otur sıkılmışsındır. " Timur başını sallayıp onayladı ve cevapladı.

"Olur, merak ediyordum zaten etrafı. Gerçi çok gezilecek yer yok gibi. Aklında var mı bir yerler? " Özgün elini kaldırıp aşağı yukarı der gibi salladı. Ardından ayaklanıp elini Timur'a uzattı.

cheater | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin