Kendini az da olsa toparlayan Deku diğerlerini arkada bırakarak içeri girdi. İki boş kapsül ve iki dolu kapsülü inceledi. Gelişmemiş minik nomular vardı. 'Bunları nasıl kaçırabilmişler?' diye mırıldandı.
Daha sonra sol tarafta kalan Dabi'nin yattığı yere yaklaştı. Korkunç gözüküyordu. Garaki'nin dediği gibi derisi tamamen ölüydü.
Merakına yenik düşüp parmağıyla morarmış cilde dokundu. Kuru ve iğrençti. Hemen elini çekti.
Bu görüntüye rağmen kalbi hala atıyordu. Hemen yanında yerde duran cihaza kaydı gözü. Dabi'nin kalp atışlarını izledi bir süre. Yavaş ve usulca yukarı aşağı hareket ediyordu. "Nasıl yaşıyor?"diye mırıldandı yine.
Kendine gelmeye başlayınca Tokoyami'ye teşekkür etti Todoroki. İçeri adımını attığı an burnuna gelen adlandıramadığı iğrenç koku yüzünden burnunu sıktı. Abisini gormek istiyordu.
Deku'nun yanına geçti. Abisini izledi bir süre.
"Cesede benziyor."
Dedi Todoroki ifadesindeki tiksinti mi hüzün mü anlaşılmazken.Kendine hakim olamayarak elini tuttu abisinin. Gözü dönmüş babasının zamanında yaptığı hatalar adına özür diledi kısık sesiyle. Yemin etmişti, eğer bir gün kendi ailesine sahip olursa asla babası gibi olmayacaktı.
..
Bebek nomuları kapsüllerden çıkarıp Momo'nun ürettiği halatlarla kontrol altına almışlardı. Bunları önceki operasyondaki gibi incelenmesi için UA'deki öğrencilere teslim edeceklerdi.
Yıllar içinde UA de değişmişti. Deku özgünlüksüz yada özgünlükleri farklı alanlara yatkın öğrenciler için UA'de birçok bölüm açılması üzerine fikrini sunmuştu. Fikri beğenen Nezu vakit kaybetmeden kabul etmişti.
UA laboratuvarında çalışan öğrenciler nomular hakkında pek çok şeyde yardımcı olmuştu. Zamanında kötüler tarafından denek olarak kullanılan insanların, nomudan insana dönüştürülme projesinin gerçekleştirilmesi an meselesiydi. Harcanan onca canı hayata geri döndürmek Deku'yu çok mutlu ediyordu. Buyüzden sık sık ziyaret ediyordu UA'i.
Dabi'ye gelirsek, Todoroki onun sorumluluğunu almak istemişti. Diğerlerinin buna dahil olmasını istemiyordu.
Şimdiyse daha önce ayrılan iki grup tekrar birleşmiş üçüncü kata doğru ilerliyorlardı.
Katların tavan ve zemin arasındaki uzunluğu oldukça yüksek olduğundan malikanede oldukça yüksekti. Dışarıdan bakıldığında üç katlı olduğu kolay kolay anlaşılmıyordu.
Üçüncü kata giriş yapan kahramanlar diğerlerini bulmak için etrafı kolaçan etmelerine gerek kalmadan karşılaşmışlardı bağlanan nomularla. Boyutları tahminen normal bir insanın üç katı denilebilirdi.
Ortalarda kalan Deku, öndeki kahramanların daha önce içeri girenleri kontrol etmek için oradan ayrılmasıyla ortaya çıkmıştı. Bir numarayı gören Nomular şimdi harekete geçmişlerdi. Onlara bağlanan, muhtemelen Ochako'nun, halatları zorluyorlardı.
Diğer profesyonellerin dikkati dağılmış ve Deku ortada yanlız kalmışken yüksek bir ses duyulmasıyla sarışın cüsseli adamın Deku'nun üstüne çullanması bir olmuştu.
Deku yukarıdan gelen ani atakla ilk saniyelerde hareketsiz kalsada yere düşmeden önce refleksleri çalışmıştı. One for all'ı %25 etkinleştirip ona yapışmış adamı tuttuğu gibi geriye fırlatmıştı.
Geç farkına varmıştı. Bu Dynamight'dı.
Onun arkasından iki kötü daha yukarıdan saldırmıştı kahramanlara, Deku'ya yardıma ulaşmalarını engelliyorlardı.Sarışın kadın hızlıca bıçaklarından birini kullanarak nomulara bağlanmış halatı kesti ve onları serbest bıraktı. Şimdi geriye kalan sekiz kahramanın Deku'ya ulaşması zaman alıcaktı. Amaçlarına ulaşmışlardı. Fakat kötülerin planındaki gibi Dynamight'ın Deku'yu yakalaması kolay olmayacaktı.
Deku üzerinden attığı Dynamight'ı orada bırakarak Mr. Compress tarafından sıkıca boğazı sıkılan Jirou'nun yanına koştu. Yüzü kızarmış alnındaki ve boynundaki damarlar kendini göstermeye başlamıştı. Fazla baskı uygulanıyordu ve hareket alanı kısıtlıydı.
Deku hızlı bir yumruk darbesiyle Compress'i farklı bir yöne fırlattı. Hızlıca Jirou'yu yerinden kaldırıp kulağını ağzına dayadı. Nefes alıyordu. Çok şükür dedi içinden. Kötüler yüzünden birinin daha ölmesine izin vermezdi. Kafasını kaldırıp hızlıca etrafı süzdü. Herkes birileriyle savaşıyordu. Ortalıkta Dynamight yoktu. İkinci atağıda beklenmedik şekilde yapmayı düşündüğünü tahmin etti.
Momo'nun iki nomuyu bağlayıp kontrol altına aldığını gördü. Jirou'yu kucaklayıp biraz nefeslenmesi için Momo'nun yanına bıraktı. Kendine gelmişti bile ayakta durabiliyordu. Gülümsedi ve Toga'nın bıçak darbelerinden sıyrılmaya çalışan Shoto'yu gördü.
Ona yardım etmek için oraya doğru koşarken ikinci kez Dynamight'ın saldırısına uğramıştı. Yolunu kesen uzun sarışın adamın kırmızı gözleriyle kesişti gözleri. Saf kötülüğü iliklerine kadar hissetmişti.
İlk atağı yapmasına izin vermeden Deku'ya yapışan Dynamight, Deku'nun ellerini hedef alıyordu. Bunu farkeden Deku, Dynamight'ı bacaklarından ve gövdesinden tuttuğu gibi yere yapıştırmıştı. Ağır düşüşle zemindeki toz yerinden kalkmıştı. Dynamight Deku'nun özgünlüğünün hızına yetişemiyor olacak ki böyle bir hamleyle yere serilmişti.
Kalkmasına fırsat vermeden sarışın adamın üstünde yerini alan Deku, cebinde bulunan anti-özgünlük kelepçelerini çıkardı. Ellerini temas ettirmeden kalın bileklerini sıkıca tutarak kelepçeleri takacaktı ki bedeninin yavaşladığını hissetti.
Siktir. Bu özgünlüğü tamamen unutmuştu. Yakın temasa girmemeliydi. Birkaç saniye kaskatı kesilmişti. Çok tuhaftı sadece özgünlükleri yavaşlatabildiğini sanıyordu. Ne kadar yavaşlatabiliceğinide mi kontrol edebiliyordu?
Deku'ya göre hareketleri fazlasıyla hızlı olan Dynamight, elindeki kelepçeyi elinin tersiyle uzağa fırlattı. Elleri boş kalan Deku'ya ellerini uzatmıştı ki Deku ellerini sıkıca kapatmıştı. Siktir vakit kaybediyordu. Özgünlüğün etkisi geçmişti.
Deku, Dynamight'ın üstünde oturduğu pozisyonunu anında değişti ve kalkarak uzaklaştı. Hala neden ellerini hedef aldığını anlamış olmasada gerekmedikçe yakın mesafeden saldırmamalıydı.
Belkide onu biraz yormayı deneyebilirdi. Etrafa baktı. Yıkılacak bir duvar veya eşya yoktu. Ortamın uygun olduğunu anladığında vakit kaybetmeden Dynamight'a sert bir hava akımı yolladı. Patlamalarını kullanarak gerilemeyi engelleyen Dynamight, ölümcül boyutta olmayacak şekilde birkaç patlama darbesi gönderdi Deku'ya. Ona canlı ihtiyacı vardı.
Patlamaları engelleyen bir numara, one for all'ı %45 bacaklarında topladı ve Dynamight'a ağır bir tekme attı. Kollarını kendine siper eden Dynamight'ın kolundaki kumaş parçaları yırtılmıştı ve az da olsa gerilemişti. Alışıyordu..
Deku farklı ve daha etkili bir atak denemek için kara kamçılarıyla sıkıca kavradı Dynamight'ın bedenini. Uçma özgünlüğünü de aynı anda kullanıyordu. Yerden ayakları kesilen Dynamight'ın atakları daha güçsüzleşecekti.
Hiç vakit kaybetmeden aralıksız ataklarına başladı Deku. Durmadan ve %50 ile yumruklarını inanılmaz bir hızla kapana kıstırdığı Dynamight'a indiriyordu.
Başlarda ağır darbelere karşılık verememişti Dynamight. Deku'nun olağanüstü bir hızı ve gücü vardı. Başından aşağı akan ve yüzünü daha çekici yapan kana Deku'nun kollarındaki yaralarından sıçrayan kanlarda eklenince fantezik bir görüntü sağlıyordu.
Canice sırıttı Bakugou. Bir sonraki atağının habercisi olacaktı bu.
Bunlar savasiyormu sevisiyormu belli degil
ŞİMDİ OKUDUĞUN
failed revenge • bakudeku
Fanfictionvillain bakugou / hero deku au new gen symbol of peace vs symbol of fear