freckled back

329 42 110
                                    
















Sağanak yağış başlamıştı Musutafu'da saat sabah beşi bulurken.

Eline gelen yağmur tanelereni tuttu Deku. Annesi demişti ya yağmur hep en acı gecelerin günahlarını temizlermiş. Belki senin, belki başkasının..

Yağmur göz yaşlarını kamufle ediyordu Deku'nun. Buyüzden seviyordu zaten onu.

Ah bu bank, anılarıyla var etmişti kendini. Özeldi sanırım.

Nasıl gelmişti buraya? Bilmiyordu.. Bacakları getirmişti onu.

Oturduğu eski bankta bacaklarını kendine çekmişti. Islak kıyafetleri ısıtmıyordu onu. Ama en azından bu pozisyonda güvende hissediyordu.

Kapşonunu iyice çekti alnına kadar. Bir işe yaramamıştı ama. Yağmur laf dinlemeden sertçe yağmaya devam ediyordu.

Yaşadığı olaya da anlam verememişti, duygularına da. İlk defa yaşıyordu böyle bir şey.

O an tüyleri diken diken olmuştu. Bu kişi Todoroki olsun olmasın, bir başkasının ona dokunuşları, iliklerine kadar rahatsız etmişti onu.

Dudakların ıslattığı boynundaki o bölgeye gitti eli. Kirlendiğini düşündü. Rahatsızca kaşımaya başladı orayı.

En başından beri durmayan göz yaşları artık daha fazlaydı.

Canını acıtan açılan yara değil kirlilik duygusuydu şu an.

Biraz uğraştıktan sonra vazgeçip önündeki eski yıkık binaları izlemeye devam etti.

İlk karşılaştıklarında burada küçük bir park vardı ve bir oyun havuzu. Hemen karşılarında küçük bir kafe ve yanında şirin bir çiçekçi. Ve o küçük binalar.

Neredeydi o eski havası? Ah son depremle yıkılmış olmalılar. Devlet gerçekten bir işe yaramıyor. Neredeydi buranın eski mutluluğu?

Yağmur yüzünden toprak ve acı kokan gecenin sonlarına doğru uykunun kollarına bıraktı kendini Deku. Kafası omuzuna düştü, yağmurda durmuştu artık.

..

Gözlerini yorgunca araladı Deku. Kımıldayamadı olduğu yerde önce. Uyku sersemliği üstünden kalkana kadar uyumaya çalıştı yeniden.

Yattığı yatağı ve kendi odasını farkedince şokla açıldı gözleri olduğu yerde dimdik oldu hemen.

Yataktan attı kendini ve sarsak sarsak odasından dışarıya doğru yürümeye başladı.

Yarım yamalak açtığı gözüyle üstündekilere baktı. Gördüğü farklı boxer ve tişörtle gözleri ardına kadar açılmıştı.

Deku zeki bir adamdı. Elbette biliyordu onu kimin takip edip getirdiğini.

Ama ummuştu o olmamasını şuan karşılaşmak istemiyordu. Ve mutfaktan gelen kokular hiç yardımcı olmuyordu.

Mutfak kapısının önünde durup izledi o muazzam sırtı. Birşeylere uğraşıyordu.

Bir an gözünü kapadı Deku. Hayal etti. Sadece özgünlüklerin olmadığı bir dünyayı, isanların gruplandırılmadığı, kimsenin kötü muammele görmediği ve kimsenin bir kötüye dönüştürülmediği.

Belki öyle olsaydı şuan umursamadan önündeki adama sarılırdı belinden. Öperdi belki de, hatta daha fazlası. Belki sağlıklı bir ilişkileri bile olabilirdi..

failed revenge • bakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin