worried expression

255 34 60
                                    




Küçük sarışın çocuk öğretmenler odasında oturmuş gergince bekliyordu. Çok korkuyordu az sonra olacaklardan.
Stresle küçük ellerindeki teri dizine sürtmüş tekrardan yumruğunu sıkmaya başlamıştı.

Olacakları bir saniye olsa da düşünmemek için sımsıkı kapadı minik gözlerini. İşe yaramayınca açtı tekrar gözlerini.

Karşısında telefonuyla uğraşan umursamaz öğretmenini gördü. Çiğnediği sakızla boğmak istiyordu yaşlı adamı gözleri yuvasından çıkana kadar onu mahvetmek istedi. Aklına gelen senaryoyla kafasını salladı.

Kapı sertçe açılınca anlamıştı, başlamıştı küçük çocuğun kâbusu. Karşısında ona çok sinirli bir şekilde bakan babasını gördü. Çatık kaşları gözlüğünü kıracaktı aptal adamın.

Geldiği gibi öğretmen tarafından saygıyla karşılanmıştı babası. Sonuçta tanınan bir iş adamıydı ve kimse; güçlü özgünlüklü, kökenli ailelere sahip, varlıklı kişilere bulaşmak istemezdi. Yani öyle sanıyordu Bakugou.

Öyle büyümüştü çünkü. Öğretmenleri ve sınıf arkadaşları tarafından sevilir, hep el üstünde tutulurdu Bakugou. Herkes onla konuşurken iki defa düşünürdü. Alt sınıft özgünlüklü çocuklar onun yanından geçerken bile korkardı. Küçüklüğünden beridir bu hep böyle olmuştu.

Güçlü bir özgünlük beraberinde büyük sorumluluklar getiriyordu ama. Herkesin ona karşı beklentileri büyümüştü. İleride güçlü varlıklı bir profesyonel kahraman olacaktı.

Kimse ona sormamıştı aslında ne olmak istediğini büyüyünce. Küçükken izlediği Allmight çizgi filmleri, sürekli bunu dile getiren babası ve toplum aşılamıştı ona bunu.

Eğik kafasını kaldırdı sonunda, yapmadığı birşey için pişmanlık duyamazdı. Önünde konuşan büyükleri dinlemeye başladı.

"Merak etmeyin Masaru-sama, ben öğrencinin velisiyle de konuşacağım. Eminim Bakugou-kun gibi güçlü birini affederler."

Hep kesimini iğrenç bulduğu bıyıklı adam yanında taşıdığı siyah çantadan bir tomar para çıkarıp uzattı yaşlı adama.

"Bay Yotasuke'ydi öyle değil mi? Lütfen onunda numarasını bana verin. Konuşarak çözebileceğimizi düşünüyorum."

Yaşlı adam masadan ona uzatılan parayı aldı usulca. Sırıttı sonra otuz iki diş.

"Elbette Masaru-sama."
"Fakat kolayca halledilebileceğini sanmıyorum. Oğlunuz Yotasuke-kun u fena dövmüş."

Öyle birşey yapmamıştı Bakugou. Arkadaşım dediği çocuklar o çocuğu zayıf diye dövmüş, özgünlüğü en güçlü olan Katsuki olduğundan suçu ona atmışlardı.

Fâkat kimse ona ne olduğunu sormamıştı bile.

Babasının sesiyle yeniden onları dinlemeye başladı küçük Bakugou.

"Bilirsin, adımı temiz tutmam gerekiyor. Böyle küçük parazitlerin de yoluma çıkmasını hiç sevmem.."

Babası memnun edemediği öğretmenine siyah çantadaki tüm parayı dökmüştü şimdi. Gözlerini kısarak sinsice gülümsedi öğretmeni parayı memnuniyetle alırken.

"Bay Yotasuke'yi susturacağımdan emin olabilirsiniz efendim."

..



Lüks arabalarından inerken gergindi Bakugou. Evde kopacak kıyameti hayal bile edemiyordu. Babasının yolda tek kelime etmemesi de bunun habercisiydi.

Şimdiyse babasıyla beraber annesinin yattığı geniş odaya giriş yapmıştı. Annesi hastane yatağına mahkûm yaşıyordu. Bu sokuk ailede yaşadığı onca şey aklını kaybetmesine sebeb olmuştu.

failed revenge • bakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin