unknown lips

275 32 93
                                    













O gece uyumadı Deku. İsteseydi de yuyamazdı zaten. Kafası çöp konteynırına dönmüş, kendini çok tuhaf hissediyordu.

Kim suçluydu? Küçük bir çocuk hiçbir suçu yokken hayatının dönüm noktasında onu All for One buluyor. Ya Allmight bulsaydı? Hayat hep böyle ince çizgilerden mi ibaretti yani? Verdiğimiz o minik kararlar, umursamadığımız en ufağından hadiseler, hepsi geleceğimizi mi belirliyordu?

Kendine lanet etti Deku. Bu zamana kadar düşünmeden verdiği yüzlerce kararın herbirine, lanet etti.

Karşılaşmıştı ya o çocukla. O zaman neden geleceği değişmemişti? Neden? Belki de şuan UA'den mezun olmuş, kahraman sıralamasında en üstlerde olacaktı. Öldürdüğü insanları kurtaracaktı. Neden böyle olmamıştı?

Hatası neredeydi?

Dekuydu bu kendini suçlamak için onlarca sebep bulabilirdi. Ama herkes biliyordu ki bir insan kötü birine dönüşüyorsa burada tek bir kişi suçlanamazdı. Toplum ve aile yapısı yada özgünlüklerin halka olan sosyolojik etkileriydi onu bir kötü yapan.

Yinede Deku'nun felsefesine uymadı bu. Reddetti bu gerçeği. Ve tüm sorumluluğu üstüne aldı.

Belki kendisi farkına varamamıştı ama kahraman toplumunun hatalarının günah keçisi olacaktı. Farkına vardığında herşey için çok geç olmuş olacaktı işte. Hep böyle olmaz mı zaten? Son pişmanlıklar hiçbir işe yaramaz.

Düşüncelerinin kafasından taşıp akacağını hissetti Deku. Canını acıtıyordu artık. Fiziksel bir acının psikolojik acıyı susturabileceğini ummuştu zihni.

Kafasını sımsıkı tuttuğu direksiyona vurmaya başladı. Defalarca vurdu. Orada her ne varsa susması için uyarı gönderiyordu.

Korna çalıyordu durmadan. Gece dörttü saat, karanlık otoparkta kimsenin umrunda olmazdı. Sorun yoktu yani.

Birkaç saniye sonra hava yastığıda açıldı otomatik olarak.

Durdu işe yaramadığını farkedince. Kafasını önündeki yastıktan kaldıramadı.

Uzun süredir tuttuğu inci taneleri yeniden aynı rotayı takip etti, önce sulu pınarlarını tekretti sonra mosmor göz altı çukurunda dinlendi biraz ardından çillere değdi, oradan da çenesine ve yere..

Uzun süredir cebinde titreyen telefondan sıkıldı Deku. Göz yaşlarını tek seferde iterken diğer elinide cebine attı.

Önündeki hava yastığını kapatıp kolunu ve kafasını direksiyonda dinlendirmeye başladı.

Kimin aradığını bakmadan açmıştı. Susmak bilmeyen telefonu götürdü kulağına yorgunca.

"Alo?!"

"..."

"Deku-kun! Beni duyuyor musun?!"

"Uraraka-san?"

"Deku-kun! Tanrıya şükür uyanıksın."

"..."

"Lütfen acilen attığım linke bak!"

"..."

"Benim fazla vaktim yok, devriyedeyim. Ajans acilen şehri kontrol etmemizi istedi."

Sesi nefes nefeseydi kadının. Yalan söylemiyordu.

"Todoroki'ye ulaşamıyorum Deku-kun! Lütfen iyi olduğundan emin ol."

Kafasını kaldırdı olduğu yerden Deku. Oturduğu yerde dikleşirken kendine gelmişti.

failed revenge • bakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin