40.BÖLÜM

575 135 15
                                    

40.Bölüm Vıp yolculuk

Araçtan inip uçağa bindiğimiz sırada gittiğimiz yer hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Biletleri Asi Kurt almıştı bense onu ve yanındaki korumayı çocuk gibi takip ediyordum. Uçağın içindeyken lavaboya gitme bahanesi ile arkalara doğru ilerledim ve yaşlı bir teyzeyi dürttüm.

- Affedersiniz bu uçak nereye gidiyordu?

- Hııı, aa uçak mı Adana'ya gidiyor yavrum anonsu duymadın mı?

Teyzenin sözü biter bitmez kemer anonsu ve ardından pilotun sesi geldi. Adana mı? Acaba Gölge'yi görmeye mi gidiyorduk? Teşekkür edip tekrar yerime döndüm. Asi Kurt vıp koltuğunda oturuyordu ancak bana normal bir bilet aldığı için bütün yolculuğu şapur şupur yemek yiyen ve deli gibi ağlayan iki çocuğun arasında geçirmek zorunda kalmıştım. İşkenceden farksızdı, yine de Gölge'ye yaklaştığım her kilometre içimde yeniden kelebeklerin oluşmasını sağlıyordu. Eğer onun koğuşuna gidebilirsem bu saçma nişan hakkında konuşabilirdik. Havaalanından indikten sonra beni başka bir arabaya bindirdiler. Yanımdaki korumaya seslendim.

- Tam olarak nereye gidiyoruz?

- Bilmiyorum, bana bilgi verilmedi.

- Aslı Hanım neden bizimle gelmiyor?

- Dediğim gibi küçük kız sorgulama ve araca bin.

- Şoför biliyordur ama değil mi?

- O zaman ona sorarsın!

Aniden belimden kavrayıp beni araca tıkma derecesinde itince istemsizce bir çığlık attım.

- Bırak beni ne yapıyorsun?!

- Gidene kadar sorun çıkarma!

KÜTTTHH!

Kapı sertçe suratıma kapandı. Şoför kısmı ile yolcu koltuğu arasının paravanla örtülü olduğunu görünce kalbim aniden duracak gibi oldu.

- Hey bu ne şimdi böyle, inmek istiyorum!

Göğsüm iyice kabarmaya başlamıştı.

- Kime diyorum, Asi Kurt'un bundan haberi var mı?!

Kapıya birkaç sefer tekme vurdum ancak çoktan kilitlenmişti.

- Lanet olsun, çıkarın beni!

Sesimi olabildiğince yükselttim.

- İMDATTT!

Araç gürültüyle çalışmaya başladığında yaptığım hayatı ancak anlayabildim. Bileklerim, kapıya vurmaktan dolayı kızarmaya başlamıştı. Aradan geçen sessiz dakikalardan sonra direnmenin faydasız olduğunu anladım.

- Lütfen ben bir şey yapmadım!

Kapalı ortamlar beni fazlasıyla geriyordu ve gerildikçe nefes almam zorlaşıyordu. O kadar çok korkuyordum ki koltuğun köşesine doğru sindim ve ellerimi dizlerime dolayıp başımı gömdüm. Nefesim kesiliyor, kalbimin gümbür gümbür atışı göğüs kafesimi sıkıştırıyordu.
Sosyal medyada olanları gördüğümden beri içimde tuttuğum gözyaşlarımın sel gibi akmasına izin verdim ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Her hıçkırığımda nefes almak daha da zorlaşıyordu. Deli gibi ağlamak istiyor ama aynı zamanda oksijen alabilmek için kendimi susturmaya çalışıyordum.

***

Engebeli yolda seken tekerler eşliğinde başımın koltuk kenarına çarpmasıyla aniden kendime geldim, kısa bir süre bayılmış olmalıydım. Bunu ancak uyandığımda fark edebilmiştim. Bedenimi güçlükle tünediğim koltuktan kaldırmaya çalıştım ve araç aniden durdu. Dışarıdan gelen sesleri az çok duyabiliyordum

Mars'ın GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin