35.BÖLÜM

615 149 21
                                    

Gittiğimiz mekân sandığımdan daha güzeldi. Loş ışık ortamı biraz romantik kılıyor, gelen insanların çoğu eşleriyle yemek yiyordu. Yani daha çok çiftlere özel bir restoran diyebiliriz, en azından ailem çocukları oldu diye aralarındaki romantizmi bir kenara atmamışlardı. Nede olsa onları kırmamak için gelmiştim, bu onlara yeterde artardı bile. Annem ve babam eski anılardan sohbete dalınca onları baş başa bırakıp biraz hava almak için mekânın bahçesine çıkmaya karar verdim.

"Gölge, her şey yolunda mı?"

Yazdığım mesaja uzun süre cevap alamamıştım, içten içe o kadınla görüşüp görüşmediğini düşünüyor kendi kendime saçma senaryolar kuruyordum. Gölge'ye güveniyordum ancak avukat için aynı kelimeleri söylemek ne mümkün. Telefonumdan gelen sesle irkildim, az kalsın elimdeki içeceği üzerime döküyordum. Sonunda cevap gelmişti.

Gölge -Kusura bakma, hemşire uzun süre odadaydı. Telefonu çıkartacak vakit bulamadım. Eve vardın mı?

Mars - Aa tahmin etmiştim, annemlerle yemeğe geldik.

Tahmin mi etmiştim? Güzel yalan söylüyorum. Aklımdaki saçma kuruntulardan bahsetmek istemedim tabii ki.

Gölge - Ailecek baş başa vakit hımmm kıskanmadım diyemeyeceğim.

Mars - Hiç sorma, yufka yürekliliğim tuttu, hayır diyemedim. İnanır mısın simli bir elbise bile giydirdiler.

Gölge - Afiyet olsun küçük hanım, güzelliğinle etrafındakileri büyüleme bak gelip kaçırırım seni haha.

Mars - Gel senden mi korkacağım Gölge Bey.

Gölge -Gıdıklama işkenceme maruz kalırsan karışmam bak.

Mars - Hahah kaçarım ki minnak olduğuma bakma çok hızlı koşarım.

Gölge - Bende minnak seni çok güzel yakalarım ama.

Gölge'nin yazdığı mesajı okurken ironik bir şekilde gülümsedim. O sırada sosyal medya hesabımdan ardı ardına bildirim mesajı gelince dayanamayıp tıkladım. Asi Kurt bir gönderi paylaşmıştı ve altına uzun bir açıklama yazmıştı.

*Sevgili takipçilerim, bildiğiniz gibi yeni davam üzerinde çalıştığım için bayadır paylaşım yapamıyordum. Yakında nişanlım olacak "Gölge Savaş" adına bu paylaşımı yapıyorum. Her zaman şeffaf olduğumu beni tanıyanlarınız çok iyi bilir.
Gölge Savaş nefsi müdafaadan dolayı uzun süre hapis cezasına çarptırılmıştır.
Gece vakti sokakta yürürken kardeşi ile silahlı saldırıya uğradı, kendini ve kardeşini korumak için elinden geleni yaptı. Mafya örgütüne bağlı olduğu düşünülen saldırganlardan biri çatışma sırasında, kendi silahı ateş aldı ve vuruldu. Olay bununla bitmedi, bar kavgasında öldürülen avukatı hepimiz biliyoruz. Gölge Savaş'ın avukatını öldürmekle kalmadılar, birçok kez cezaevinde Gölge'ye suikast düzenlediler. Şuanda kendisi acil ekip tarafından hastaneye kaldırıldı.
Bu davayı neden mi aldım? Sokakta, yolda, ormanda, barda, markette, kafede, parkta veya herhangi bir mekânda. Nerede olursanız olun bu alçak insanlar size saldırmak için bir neden aramayacak! Onu savunacak bir ailesi yoktu, kardeşi ise çocuk esirgeme kurumuna verildi. Bu davam sayesinde onunla yakınlaşma fırsatı buldum, evet belki de birbirimize âşık olduk.
O gün markete giderken saldırıya uğrayan Gölge, sizin çocuğunuz olabilirdi, eşiniz olabilirdi, babanız, ağabeyiniz, kardeşiniz, arkadaşınız olabilirdi. Biz susarsak Mafya konuşacak!
Gelişmeleri her gün aktaracağım, takipte kalın.
#Gölgeiçinadalet*

Paylaştığı gönderinin altındaki yorumlara hızlıca göz gezdirdim.

*Sonuna kadar arkandayız Aslı Hanım!

*Oha düğün ne zaman? Ben şok!

*Aslı abla geçen davanda giydiğin elbisenin markası ne?

*Suçlu olma nedeni kalbimi çalmış olması olabilir mi? Bu ne fenalık yiğidim.

*Ah kuzum neler çektin sen, yazık değil mi gencecik çocuklarımıza neler oluyor!

*Oha avukatı da mı öldürmüşler? İnsanlar kafayı yemiş!

*Aşkını kurtar Aslı!

*Eğitim şart! Bu çocukların ailesi utanmıyor mu ellerine silah vermeye!

*Nişan ne zaman?

*Siz olmasanız ülkede olanlardan kimsenin haberi olmayacak, o biz de olabilirdik arkadaşlar!

*Bu yıla bomba gibi düşen aşk!

*En sevdiğim avukat kadın, kadın gücü işte hayranım size ve yaptığınız işlere. Umuyorum ki nişanlınız adalete kavuşur.

Yorumları okurken yüzüm taş kesilmişti, bahçede öylece kaskatı ayakta kaldım. Ani esen rüzgârdan mı yoksa okuduklarımın şokundan dolayı mı bilmiyorum ama tüylerim diken diken oldu. Elimdeki bardağı düşürmemek için kenara koymaya çalışırken paylaştığı gönderiye eklediği Gölge'nin resmini gördüm. Elleri kelepçeli, bakışları masum ama bir o kadar da keskindi. Binlerce insan gönderiyi beğeniyor, yorum yapıyor belki de paylaşıyordu.
Benim Gölgemi...

Evet, planı işe yaramış gibiydi, evet Gölge ve ikisi şuanda gündemdeydi. Telefona bakarken gözlerim doldu, Gölge ne zaman bunları kabul etmişti? İnsanlar onun davasından çok nişanları hakkına konuşuyor, hatta olacakları merak ediyorlardı. Her şey çok ani mi olmuştu, yoksa ben mi fark edememiştim. Bazıları kendi hesaplarında hikâye paylaşmaya başlamıştı bile. Peki ben? Ben bu olayın neresindeydim. Masaya koymaya çalıştığım bardağın kaydığı gibi, Gölge ellerimden kayıp gidiyordu ve bense olanları sadece izliyordum...

Mars'ın GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin