Seungmin'e kısa bir bakış atıp ortama göz gezdirdim. Ayakta durmaktan sıkılmıştım ve oturacak yer arıyordum. Hemen ilerde havuzun başında birçok koltuk vardı. Tabağı ve telefonu alarak oraya yürümeye başladım. Yalnız kalmak istedim bir süre. Bu gece hiçbir şey düşünmeyecektim ama düşünmesem bile garip bir sıkıntı vücudumu ele geçiriyordu. Nihayet geldiğimde oturdum ve tabaktan kurabiye alıp telefonu açtım.
-Channs:
Çok iyi geçiyor hatta.
Keşke sen de olsaydın.
Şuan yalnız oturuyorum.-Mongyino:
Neden yalnızsın?-Channs:
İçimde garip bir sıkıntı var.-Mongyino:
Chan.-Channs:
Efendim.-Mongyino:
Depresyonda olabilir misin?-Channs:
Değilim.
Hiçbir şey yapasım gelmiyor olsa da, sürekli uyuma isteğim olsa da, nedenini bilmediğim bir şekilde aniden içimde sıkıntı oluşsa da depresyonda değilim.-Mongyino:
Depresyonun çeşitli belirtileri vardır Chan. Bilmiyorum seni hâlâ tam tanıyamadım o yüzden açık konuşmak istemiyorum.-Channs:
Lütfen ne düşüneceğimi umursamadan söyle.-Mongyino:
Chan psikiyatriste düzenli gitmen gerekiyor.
Benim dediklerimle harekete geçiyorsun ama ya bir gün gidersem?-Channs:
SAÇMALAMA SEONGJİN!
GİTMEYECEKSİN HİÇBİR YERE!
Sen gitsen ben seni bırakmam.
Yalnız kalmak istemiyorum artık.
Kimsenin gitmesini istemiyorum.
Özellikle senin!-Mongyino:
Sakin ol.
Bu mesajınla bile senin hakkında birçok şey öğreniyorum.-Channs:
Ne mesela?-Mongyino:
Kaybetme korkusu.Telefonu kapattım. Dolan gözlerimi silip elimdeki kurabiyeyi bitirdim ve ellerimle başımı tuttum. Dirseklerimi dizlerime koyup gözlerimi kapattım ve derin nefes alıp verdim. Durup dururken gitmekten bahsetmişti ve çok sinirlenmiştim. Birkaç günde gelip hayatımın ortasında yer edinmişti ve gitmekten bahsetmişti. Gitmesini istemiyordum.
"Anlat."
Beklemediğim bir anda gelen sesin sahibine bakmak için başımı kaldırdım. Ardından derin nefes alıp tekrar başımı ellerimin arasına koydum. Bu sefer ona baktım. Elindeki pasta tabağıyla karşımdaki koltuğa oturmuş pastasını yiyordu.
"Anlatacak bir şeyim yok."
"İyi görünmüyorsun Chan."
"Sınav stresi Hyunjin."
"Sınav stresi olmadığını hepimiz iyi biliyoruz."
"Ne saçmalıyorsun?" deyip başımı kaldırdım ve arkama yaslandım yavaşça.
"Bilmiyorum, sınav stresi bizde de var ama senin gibi değiliz."
"Ben de sizin gibi değilim zaten Hyunjin. Başım ağrıyor sadece." dedim sesli bir şekilde nefes verirken.
"Az önce sınav stresi olduğunu söyledin."
"Sınav stresi sadece."
"O zaman neden sonradan başım ağrıyor sadece dedin?"
Gözümü devirip kollarımı göğsümde birleştirdim ve ona bakmaya başladım. Zeki insanları severdim ama zekalarını benimle ilgili bir şeye kullanmalarını istemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Ac S' | chanmin
Teen Fiction"Beni kandırmak çocuk oyuncağıydı. Çünkü kolay birisiydim. Her zamanki gibi..." ~