Ebeveynlerin hayatlarındaki en güzel an muhtemelen çocuklarının onlara ilk seslenişidir.
"Anne."
"Baba."İki kişi olarak gittikleri yerden üç kişi olarak dönmek mucizevi bir şey, benim için de öyle tabi. Bundan kısa süre önce iki kişi olarak kaldığımız evde şimdi üç kişiyiz, uzun zaman da böyle devam edecek. Bebeklerin hiç beklemediğiniz anda size seslendiklerinde evde oluşan o mutluluk, pozitif enerjiyi ben de tattım biraz önce.
Güzel kızımın bana "Baba." demesini şaşkınlıkla izledim. Ağlamadım, ya da sevinçten havalara uçmadım. Sadece kahkaha attım.
"Dada." ne demekti bilmiyordum bebek dilinde. Baba demeye çalışmadığı kesindi. Baba demek istese direkt Baba derdi.
Bana "Baba." dediği dakikalarda Seungmin havalara uçarken ona da "Dada." demişti. Şimdi ben ona gülüyordum.
Elindeki boncuklu oyuncağı ısırmaya çalışırken Seungmin paytak adımlarla yanıma geldi.
"Dada ne demek Chan?"
"Bilmiyorum sevgilim. Bebek dilinde bilmediğimiz çok şey var."
***
Ebeveynlerin, çocukların büyüme aşamasında kendilerini kahraman olarak hissettiği yüzlerce an vardı. Bunlardan birisi de ilk yürümeye başladığı anki zafer hissiydi. Ben az önce bebeğimizin ilk adım atışına şahit olmuştum. Bu sefer duygulanmıştım. Sadece iki adım atıp yere düştüğü için gülerek biraz zorbalasam da büyük bir zafer kazanmıştım. Seungmin yine gülerek etrafta koşturuyor, mutluluktan ağlıyordu.
"Baba bak ben yüyüyoyum." diyerek tekrar ayağa kalkmaya çalışan Joheunun kolundan tutarak kalkmasına yardım ettim. Ayakta dengede kalmaya çalıştıktan sonra ellerini iki yana açarak düşmemek için durmaya çalıştı.
"Seungmin, bak babası kızımız ayakta duruyor." diyerek onu cesaretlendirdim. Yanağımı ıslatan gözyaşlarımın da çok sonradan farkında olmuştum.
***
Ebeveynler, çocuklarının her ilklerinde yanında oluyorlardı. İlk seslenişleri, ilk yürümeleri, ilk koşmaları, ilk düşmeleri, ilk bisiklete binişleri, dış dünya ile olan ilk iletişimlerinde yanlarında oluyorlardı. Söz verdiğimiz gibi Seungminle ben de kızımızın yanında oldum, olmaya da devam edecektim. İlklerinde ve sonlarında kızımızı her zaman cesaretlendirip onu destekleyecektim. Annemin ölünceye kadar benim için verdiği çaba gibi çaba verecektim kızımıza. Seungminin kucağında gördüğüm her an hayatımız, yaşadıklarımız film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu.
Dershanede tanıştığım ve hayatımı kaydıran çocukla az önce evlenmiş, çocuğumuza bakmasını izliyordum. Birçok şeyi onunla atlatmıştım. İkimiz de birbirimizin hayatını kaydırsak da hala birbirimizi çok seviyorduk. Ki zaten öyle olmalıydı da! Bana anonim olarak yazdığı dakikadan, evlendiğimiz dakikaya kadar olan tüm yaşantımızı düşündüm. Buralara kolay kolay gelmemiştik. Bazı şeylerin sonuçlarını hayatımızla ödemiştik, ama en sonunda mutlu olmuştuk.
En baştan Seungminle kavga etmeseydim, şuan nerede olurduk?
Ya da dershanede onunla konuşmaya başlasaydım?
Peki Anksiyetemi yenmeden onunla arkadaş olmaya devam ettiğimde?
Konser günü değil de, en başından açıklasaydı her şeyi, bugün burada olur muyduk? Hiç sanmıyorum.
Şükrediyorum tanrıya, bugün burada olduğumuz için teşekkür ediyorum. Enişteme, babama, arkadaşlarıma, öğretmenlerime, bazen bana kızan ama yapmaktan başka çarem olmadığı zaman da beni destekleyen, şuan bu günümü benimle yaşayan sizlere ve sonuna kadar savaşan anneme teşekkür ediyorum. Hayatım boyunca yanımda olan olmayan herkese de teşekkür ederim. Çünkü yaşadığım ve gördüğüm her şeyden tecrübe edinip ders aldım. Ve mutluyum! Ben dünyanın en mutlu adamıyım şuan!
Çocuğumuz ilk dünya deneyimlerini yaşarken, biz de onunla ilk ebeveyn deneyimlerimizi yaşayacaktık.
Gülümseyerek izlediğim bebeklerimin yanlarına gidip her vaktimi onlarla geçirmek ister gibi kucakladım. Joheunu kucağıma alıp koklayarak öptükten sonra Seungmini kendime çekerek alnına öpücük kondurdum.
"Benimle olduğunuz için teşekkür ederim." diyerek bir kez daha varlıklarına şükrettim.
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Ac S' | chanmin
Roman pour Adolescents"Beni kandırmak çocuk oyuncağıydı. Çünkü kolay birisiydim. Her zamanki gibi..." ~