Uyandığımda telefonum çalıyordu. Onun sesiyle uyanmıştım zaten. Hemen yataktan doğrulup ilk saate baktım, ardından telefona. Saat 19:13'dü.
"Alo"
"Hyung ben sokağın başındayım abim erken bıraktı. İstersen erken gidelim ne dersin?"
Bir elimle başımı tutuyordum. Ne söyleyeceğimi bilmeden aklıma gelen ilk fikri soyleyiverdim. Her ne kadar istemesem de sorun olmayacağını düşünüyordum.
"Ben yeni kalktım Seungmin, sen buraya gel. Saat gelinceye kadar burda durursun. Erken gitmek istemem."
"Tamam o zaman geliyorum, ama hangi apartman bilmiyorum."
"Ben balkonda olurum."
"Tamamdır görüşürüz."
[ ilahi bakış açısı ]
Seungmin telefonu kapatıp heyecanla Chan'ın apartmanın olduğu sokaktan girdi. Balkonlara baka baka geliyordu. Zaten az apartman vardı, Chan'ın evini bulmak kolay olurdu. Dün geldiklerinde sadece sokağın başındaki Subway marketin önünde bırakmışlardı onu ama şimdi tam evini öğrenebilecekti.
Belki ailesiyle tanışırdı. Belki odasını görürdü. Belki bu gece Chan'ı daha iyi tanırdı. Heyecanlıydı onu göreceği için, belki de yalnız kalacakları içindir?
Balkonda Chan'ı görünce gülümseme yer etti yüzünde. Her gün onu görmek için her şeyini verirdi. Bugün dershanede onu göremeyince ne kadar üzülmüştü bir tek o biliyordu. Her gün dershanede, Chan'la konuşmasa bile teneffüslerde onu görebilmek için can atıyordu, bahane üretiyordu.
Apartmandan içeri girdi ve 3. kata çıktı. Merdivenden çıkarken bile heyecanlanıyordu. Chan'a yakın olduğu her an kalbi yerinden çıkacak gibi oluyordu. Zili çaldı ve kapının açılmasını bekledi. Dakika geçmeden Chan kapıyı açmıştı zaten. Uykuluydu.
Seungmin Chan'ın bu halini görünce yerinden sendeledi ama son anda dengesini sağladı. Bir insan uyku sersemi bu kadar yakışıklı olabilir miydi? Ev hali siyah tişörtü, dizlerine kadar gelen şortu, kabarmış kıvırcık saçları Seungmin'i her saniye büyülüyordu.
"Merhaba hyung."
"İçeri geç Seung."
Seungmin içeri geçince nereye geçeceğini bilemediği için Chan'ın kapıyı kapatmasını bekledi. Chan'ın oturma odası ve yatak odası birleşik olduğu için Seungmin'i direkt kendi deyişiyle yatak odasına yönlendirdi.
"Yatak odasına geç."
"Ne?"
Chan ne söylediğinin farkına sonradan varmıştı ki küçük bir küfür savurdu.
"Yani oturma odası demek istedim, alışkanlık."
"Alışkanlık mı?"
Chan konuşmayı daha da yanlış yerlere getiriyordu. Uyku sersemi ne söylediğinin de farkında olamıyordu.
"Oturma odam ve yatak odam birleşik olduğu için. Normalde eve başka birini almıyorum yani."
Seungmin güldü. Chan'ın bu halini çok seviyordu.
"Neler yaptın bugün hyung? Parti için heyecanlı mısın?"
Seungun sorusu üzerine saçını kaşıyıp dudağını büzdü. O sırada da koltuklara oturdular. Seungmin hazırlanmıştı ve üzerinde dün giydiği takım elbise vardı.
"Sadece uyudum ve... Heyecanlı değilim." dedi sıkıntılı bir şekilde.
Ama onun aksine Seungmin çok heyecanlı görünüyordu."Tek bizler olacağız zaten Chan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Ac S' | chanmin
Ficção Adolescente"Beni kandırmak çocuk oyuncağıydı. Çünkü kolay birisiydim. Her zamanki gibi..." ~