Veda etmemek için

868 122 178
                                    

Chan~

"SEUNGMİN KALK DİYORUM!"

Yaklaşık yarım saattir Seungmin'i uyandırmaya çalışıyordum. Gece geç yatınca tabi kalkamazdı. Ben çoktan kalkmış üzerimi değiştirmiş gemi turu için çantamı hazırlamıştım. Kahvaltı saatinde Seungmin uyanmadığı için odaya iki tabak yemek sipariş etmiştim.

Uyanmayınca oflayarak yüzüne bakmaya başladım ve aklıma gelen şeyle güldüm. Seungmin'in tiki var mıydı? Bence bunu deneyerek öğrenmek en iyisiydi. Elimi kolunun altına getirdiğimde birkaç defa dokunup çektim. Hiçbir tepki vermemişti. Bu sefer elimi boynuna götürüp dokunduğum an gözlerini hızla açıp bileğimi tutmuştu.

Bu hareketi karşısında şokla kalakaldım. Gözlerimi irice açarak ona baktım.

"Günaydın." sırıttım.

"Neden tikimle oynuyorsun hyung?" dedi bileğimi bırakırken. Göz devirerek doğruldum ve ellerimi belime dayadım.

"Yarım saattir seni uyandırmaya çalışıyorum başka çarem yoktu. Ayrıca nerende tikin olduğunu öğrendim bir daha olmaz."

Beklemediğim anda kahkaha attı.

"Gözümü açtığım an nasıl korktun ama!"

O gülmeye devam ederken kaşlarımı çatarak koltuğun üzerindeki çantamı aldım.

"Gemi turuna çıkıyoruz Seungmin." dedim bıkkın bir bakışla. Ağzını açarak hemen yataktan kalktı.

"Bugün güzel bir gün olcak." diye mırıldandığını duydum ama bir şey demeden kalkıp hazırlanmasını bekledim. Masadaki tabakları düzenleyip oturdum ve kendi tabağımdakilerini yemeye başladım. O da o sırada lavaboya girip çıkmıştı. Üzerini değiştirip hemen karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu ve yemeğe başladı hiçbir şey demeden. Bir süre sonra ikimiz de hızlı bir şekilde tabaklarımızı bitirince Seungmin kalktı ve çantasını hazırladı. Ben de tabakları topladım. Odayı temizlemeye girenler tabakları alırdı nasıl olsa.

İkimiz de hazır olunca Jihyo hocaya mesaj attım neredeler diye. Çok geçmeden aşağıda beklediklerini söylediğinde hızla ikimiz de odadan çıkıp aşağıya indik. Onlara yaklaşırken yaklaşık 20 kişi olduğunu gördüm. Fazla kalabalık olmamamız iyi gelmişti. Jihyo hocayı görünce yanına gittim. İlk o beni görmüş olacak ki ona yaklaşırken eli havadaydı.

"Birazdan gideceğiz, Taehyung da gelecek onu bekliyoruz dicektim geliyor zaten." derken gözlerimi Jihyo hocanın baktığı yere çevirdim. Namıdiğer Jungkook'un sevgilisi. Geldiğinde öndeki kişiler yürümeye başlamıştı bile.

~

"Acıktım lan! YEMEK İSTİYORUM!"

Changbin'in bağırarak içeriye girmesiyle  uzandığım yerden doğruldum. Denizi ne güzel seyrederken gelip içine sıçmıştı.

"Bağırmasana lan! Biraz sonra yeriz." dedim susması için.
Bir eliyle karnını tutuyordu. İstemsizce güldüm haline, ayağa kalkıp telefonumu cebime koydum. Ona yaklaşıp elimi omzuna attım ve gemiden dışarıya çıktık. Gemiye binince ben direkt içeriye girip oturmuştum, diğerleri alt kata inmişlerdi, bazıları da dışarıda oturup konuşuyorlardı. Hâlâ tam olarak gemide neler olduğunu bilmiyordum bu yüzden hazır Changbin yanımdayken onunla gezebilirdim.

Çıktığımızda Seungmin'in bakışları beni buldu. Ona göz ucuyla baktıktan sonra geminin dışındaki merdivenden üst kata çıkacaktık. Burada 3 kat vardı ve ben her şeyi merak ediyordim. Merdivenden Changbin'le çıkarken tekrar söylenmeye başladı.

"Olum geberiyorum açlıktan."

"Sabret biraz, yeriz şimdi acele etme." diyerek geçiştirdim. Ben de açılmıştım ama belli etmiyordum.

Fake Ac S'  | chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin