Kendim hakkında bilmediğim çok şey var. Sevdiğim şeyler, sevmediğim şeyler, hobilerim veya yeteneklerim... İnsanlar bu özelliklerini bilirler, ama ben bilmiyorum, bilsem bile çok sonradan farketmiş oluyorum. Birisi kendinden bahset dese ben kimim diye kendime sorarak geçiriyorum o dakikaları.
Bilmiyorum çünkü, ben beni bilmiyorum. Yıllarca hep sordum kendime ben kimim diye. Ama cevabı bulamadım, söyleyemedim kendime.
Dershaneden içeriye girdiğimde klimanın soğuttuğu ortam vücudumu esir alırken rehberlikten çıkan Jihyo hocayla karşılaştım. Elinde birkaç ders notları olduğunu düşündüğüm kağıtları tutarak yanıma geliyordu.
"Günaydın Chan. Programını tamamladın mı?"
Başımı salladım hızlıca.
"Dün yaptım hocam. Bir de bugün Solji ile görüşecek miyim?"
"Hayır, deneme sınavı olduğu için yarına kaldı. Bu arada... Bugün iyi gördüm seni. Nasıl gidiyo?"
Bunu derken koridordaki öğrenciler rahat geçebilsin diye kenara çekilmiştik.
"Son birkaç gündür kendimi iyi hissediyorum hocam. Bir farklılık var yani."
"Çok sevindim Chan, inanır mısın öğrencilerimin mutlulukları benden daha önemli." dedi gülümseyerek.
Ben de gülümseyip başımı salladım. Sınıfa geçmek için eğilip ondan izin aldım. Tam dönüp gidecektim ki arkamdan seslendi.
"Chan."
Arkamı dönüp tekrar yüzüne baktım. Yüzündeki gülümseme buruk bir gülümsemeye dönüşmüştü ama o buruk gülümseme bir şeyi çok istediğini belli ediyordu.
"Kendini üzme."
Gülümsedim. Ve derslikten içeriye girdim. İçeride yine bildiğimiz kişiler vardı. Jungkook ayaklarını sırama uzatmış telefona bakarken Changbin de yanında kolunu omzuna atmış selfie çekiyordu. Taeyong başını sıraya gömüp uyurken Mingyu gülerek telefonla ilgileniyordu. Ryujin önünde test çözerken Tzuyu da kalemle sırayı karalıyordu. Hwanwoong da kitap okuyordu. Hepsine göz gezdirip sırama oturdum.
Jungkook ayağını çekmişti zaten ben gelince. Deneme sınavı olacağımızı bilmiyorlardı herhalde. Normalde her cuma günleri deneme sınavı yapardık ama cuma günü yapılmamış o yüzden bugün yapılacaktı.
"Neden hayattan bıkmış bir haliniz var?" diye bir soru attım ortaya.
Hepsi kafasını kaldırıp şaşkınlıkla bana bakarken başımı "Ne var?" anlamında salladım. Taeyong başını ovalayıp arkasına yaslandı.
"Bizim normal halimiz Chan."
"Normal haliniz değil, bir olay çıkması lazım normal olmanız için. Ama şuan sakinsiniz, çok garip." dedim gülerek.
Tzuyu elindeki kalemi bırakıp bana doğru döndü.
"Bizi boşver, yeni hocalar gelmiş mi?" dedi heyecanla yerinden kıpırdanarak.
Ne dediğini anlamadığım için bir süre algılamaya çalıştım."Anlamadım?"
"Ya bugün dershaneye yeni hocalar gelecekmiş ama geldi mi emin değiliz, sen biliyorsundur diye şey ettim."
Umudu kırılarak söylediği şeyleri duyunca omuz silktim.
"Gelecek diyorlarsa gelmiştir ben bilmiyorum." dedim dürüstçe.
Ardından aklıma gelen önemli ve can sıkıcı haberi vermek için ben onlara döndüm."Bugün deneme sınavı var."
Ryujin başını hızla sıraya vurup homurdandı.
"Derslere 20 dakika geç geliyorlar hiçbir şey öğrenemiyoruz amk sonra gelip diyorlar ben bu konuyu anlatmıştım neden sıralamada gerisin. Ananın amı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Ac S' | chanmin
Teen Fiction"Beni kandırmak çocuk oyuncağıydı. Çünkü kolay birisiydim. Her zamanki gibi..." ~