2.3

6.2K 970 841
                                    

birazcık da yan shipler

***

Chan'ın gidişinin üstünden birkaç gün geçmesiyle beraber artık alışıldık bir şekilde Felix, Hyunjin ve Seungmin üçlüsü Yonsei'deki sınıfa girip yerlerine yerleşmişler, çoktan gelen Changbin ve Jeongin onlara dönüp gülümsemişti.

"Günaydın," diyen Changbin ile Jeongin daha neşeli bir sesle devam etti. "Günaydın!"

"Günaydınn." dedi Felix.

"Günaydın," diyen Seungmin ile de Hyunjin aynı yanıtı vermiş ve çantasından çıkardığı test kitabı ile Changbin'in yanına ilerlemişti. "Bir soru sorsam olur mu derse kadar?"

"Tabii," dedi Changbin. "Gel."

"Sabah sabah soru mu?" Minho elinde kutu ile sınıfa girdi. "Bu çocuk sizi eler adamım."

Hyunjin bununla güldüğünde Woo "Eledi harbi ya," demiş, Felix'in gözleri uzun bir süredir hayranı olduğu adamı bulduğu gibi parlamıştı. Çok az konuşmuşlardı, arada bugünkü yaptığı gibi haftasonları arkadaşlarının yanına gelirdi Minho ve sonra da üçü ayrılırdı.

Yine de o çok az etkileşim bile Felix'in içindeki hayranlık hissine engel değildi, fazla yakışıklıydı, fazla eğlenceliydi.

Felix'in parlayan bakışlarını gören Seungmin gülüp bacağı ile alttan arkadaşını dürttüğünde Minho kutunun kapağını açıp "Hava da ısınmışken benden olsun," demişti. Kutuyu herkese uzatıp içindeki dondurmaları dağıtmaya başladı.

"Ya sen var ya, adamsın adam." dedi Changbin neşeyle. Havalar ısındığından dondurmaya ihtiyaçları vardı cidden, Minho ona göz kırpıp herkese tek tek dağıtırken en sonunda Felix ve Seungmin'in oturduğu sıranın önüne gelmiş "Beyler," demişti. "Elimde bir naneli, bir vanilyalı bir de çikolatalı kaldı. Üçümüz paylaşıyoruz, hangilerini tercih edersiniz?"

Seungmin direkt naneli olana uzandı. "Ben bunu alayım, teşekkür ederim."

Minho onun burnundan makas aldı. "Ne demek. Çok soru çöz."

Bir insanın en küçük hareketi bile tav edebilir miydi bilmiyordu Felix, Minho'nun gözleri ona döndüğünde titrememeye çalışarak "Sen hangisini seviyorsun?" demiş, Minho'nun verdiği "Çikolatalı," cevabı ile de kendisine vanilyalı olanı almıştı.

Onun bu hareketi ile Minho kendini tutmadan güldü, kutudaki son dondurmayı alıp kutuyu çöpe atmış ve kenara geçip sırtını cama yaslamıştı. Changbin ders anlatmaya başladığında kimseden sorular dışında ses çıkmıyordu. Chan'ın dediği gibi olmuştu başta çok yavaş başlasalar da çocuklar kendini tamamen adapte edince hızlanmışlar, onların sağlam bir temeli olduğu için de çok fazla ilerleyip bitirmişlerdi.

Felix'in gözleri kenarda duran Minho'ya gittiğinde gözgöze gelmelerini beklemiyordu, Minho onu göz kırpınca gülüşünü bastırmaya çalışarak geri önüne döndü. Seungmin defterini önüne çekti.

Sen ondan hoşlanıyorsun

Felix gördüğü yazı ile iç çekti.

Hoşlansam ne olacak, adam lise öğrencisi ile çıkar mı sence?

Seungmin göz devirdi.

Felix yirmi bir yaşında ve gerçek bir lise öğrencisi olmadığını ne zaman idrak edersin?

Felix yaşadığı aydınlanma ile duraksadı.

Doğru, bazen kendimi on sekizlik çıtır gibi hissediyorum. Neyse düşünsene adama diyorlar sevgilin var mı, var, lise okuyor dese sübyancı olur gider.

softcore, seungchan ✓  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin