1.1

6.8K 1K 827
                                    

Hikaye textingden çok düzyazı ağırlığı olacaktır, üzgünüm böylesi daha uygun gibi :(

hikayenin başında yaptığım uyarıları tekrardan yapmak istiyorum ve tetiklenecek olanları bölüme başlamadan almak istiyorum

***

Pazartesi sabahı ilk dersin ortasında kapı çalarken tamamen derse odaklanan sınıf bir anda Chan da dahil kapıya dönmüş, kapı açılmış ve tek omuzunda asılı olan çantası ile Seungmin içeri girmişti.

Chan iki hafta önceki olay aklına gelirken yutkundu, her ne kadar yazmış olsa da Seungmin arkadaşları gibi ona da dönmemiş ve elde sıfırla kalmıştı. "Seungmin!" diye heyecanla konuşan Felix tek ses olurken Seungmin ona bakıp yerine geçti.

Chan'ın gözleri onu buldu. "İki hafta evde kalman bünyenin alıştırmış anlıyorum ama evde değilsin, odadan odaya geçmiyorsun Seungmin. Evet?"

Onun ciddi tavrı sınıfı da duraksatırken Seungmin ile göz göze geldiklerinde Chan 'bir cümle bekliyorum' adı altında kaşlarını kaldırıp başını salladı hafifçe, bu hareketi Seungmin'i daha da sinir ederken çantasını çıkarıp sertçe sıraya bırakmış "Geç kaldığım için," demişti. "Özür dilerim hocam."

Chan gülümsedi. "Ne demek, yok yazıldın zaten." Boğazını temizledi. "Derse dönelim, kimse odağını çekmesin tahtadan."

Ekledi sınıfa dönerek. "Verdiğim kelimeleri ezberlediniz mi?"

Woo elini kaldırdı. "Hemde hepsini hocam, gönderin gelsin."

Sırıttı Chan. "Güzel, ders bitimine on dakika kala hepsini tek tek soracağım ardından da birer cümle kurmanızı isteyeceğim."

Ryujin iç çekti. "Hocam ama o kadar kurallara hakim değiliz ki daha."

"Sıkıntı yok, biliyorum merak etmeyin. Burada herkes aynı düzeyde, tabii Felix'i saymıyorum. Cümle kurmanıza yardım edeceğim."

Onun verdiği teminat ile derse dönerlerken Chan'ın sert uyarısı yüzünden kimse Seungmin'e dönüp tek kelime edemiyordu, Seungmin de arkasına yaslanmış ve boş gözlerle sadece sınıfın ortasında durup İngilizce anlatan Chan'ı dinliyordu.

İki hafta boyunca ne yaptığını ya da ne ettiğini bilen yoktu, Hyunjin hariç. Hyunjin de bizzat evine kadar gitmiş, zorla kendini eve sokmuştu. Dediği gibi dersin son on dakikasında ortaya karışık bir şekilde kelimeleri sorup öğrencilerinden anlamlarını dinleyen Chan çıkmadan sınıfa bakmıştı. "Bugün sınavlar başlıyor. Hangi sınavınız var?"

"Matematik." dedi Felix, ekledi. "Changbin hoca sayesinde full çekeceğiz, merak etmeyin."

Bu cümlesi Chan'ı güldürdü. "Doksan altı not istemiyorum o zaman?"

"Seksen beş olur mu ya?"

"Biz onu doksan yapalım." diyen Chan sınıfı güldürmüş, sözler almış ve ardından da "Seungmin benimle gel," diyerek sınıftan çıkmıştı.

Seungmin yerinden kalkarken homurdandı. "Taktı, yemin ederim taktı."

Sınıftan dışarı çıkıp koridorda yürüyen Chan'a yetişmiş, Chan ikisini boş olan rehberlik odasına sokmuştu. "Çıkışta seninle beraber Yeop'ı ziyaret edeceğiz."

"Ne?" dedi Seungmin kaşlarını çatarak, öfkeyle ona baktı. "Neden benim bundan haberim yok? Ayrıca gitmek istemediğimi söylemiştim, aldım cezamı ve bitti. Dahası gidip ne yapacağım, özür mü dileyeceğim?"

"Ben sana ne demiştim, o keyfin dövmeyi biliyorsa özür dilemeyi de bilecek. O çocuk senin yüzünden iki hafta komada kaldı Seungmin, bugün mahkemen yoksa ailesine bir özür borçlusun, Kore gibi bir ülke şartlarında hâlâ okula gelebiliyorsun çünkü."

softcore, seungchan ✓  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin