"Evet, Felix dışında kim metni okumak ister?"
Chan'ın sorusu ile sınıftan bir oflama çıkarken Chan gözlerini ciddi anlamda dilden hazırlanan öğrencilerde gezdirdikten sonra "Lia," demiş ve gülümsemişti. "Sen oku, ardından da tercümesini yap. Yardımcı olacağım."
"Deneyelim bakalım." dedi Lia. Ondan gelen yakınma güldürürken önündeki metni okumaya başlamış, tüm sınıf dinlerken Chan'ın gözleri en arkadaki Seungmin'i bulmuştu. Önünde kitap olmadığını görünce kendi sırasındaki kitabı alıp Seungmin'in yanına ilerledi ve kitabı sıraya bırakıp yavaşça yanına oturdu.
Parmağı ile Lia'nın olduğu yeri göstermiş, Seungmin bununla beraber ona doğru kayıp kitaba bakmıştı. Daha kendi evine gidip kitaplarını ve eşyalarını almadığı için yanında pek bir şey yoktu, bu yüzden haliyle derste kitapsız kalmıştı.
Chan parmağı ile satırı takip ederken Seungmin anladığını belirtmek istercesine elinin tersi ile Chan'ın elini itip kitaptan uzaklaştırmış, Chan ona gülüp elini çekmiş ve dikkatli Lia'da olduğu için "Bir kez daha," demişti. "Congratulations kelimesini telaffuz eder misin Lia?"
Lia ona baktı. "Ya hocam her kelime olur, bu olmaz ya."
Chan kıkırdadı. "Ne kadar çok düşünürsen o kadar zorlaşır congratulations kelimesi, benimle beraber tekrar et."
O tekrar etmiş, Seungmin de masanın üstündeki kalemini alıp işaret bırakmıştı kitaba. Chan'ın yaptığı pratikten sonra geri metin okumaya dönerlerken başını eğip bileğindeki yara bantlarına baktı.
Bilekleri gün geçtikçe iyileşiyordu ve uzun bir sargı döneminden sonra artık sadece iki adet yara bandı kullanıyordu. Onun gözleri bileklerinde iken "Seungmin devam et," diyen Chan ile beraber şaşkınlıkla kafasını kaldırıp yanındaki yüze baktı.
Chan gülümsedi. "Devam et Lia'nın kaldığı yerden."
"Kaçırdım."
"Dersimde odağın başka yerde değil, kitapta olsun."
"Tabii," dedi kaşları çatılırken. "Nasıl isterseniz hocam."
Chan'ın gösterdiği yerden sonrasını okuyup tercüme yapmış, Chan yanından kalkıp gidince de arkasından yumruğunu kaldırmıştı. Vurur gibi yapıp elini geri indirdiği vakit Chan da sınıfa doğru döndü.
"Yarın hep beraber deneme yapacağız iki ders boyunca, o yüzden tam katılım olursa sevinirim. İtirazı ya da bir işi olan?"
Kimse ses etmedi, Seungmin elini kaldırdı. "Ben de mi olacağım?"
"Seninle ayrı ikimiz çözeceğiz," dedi Chan. O sınıftan deneme olarak geri kaldığı için kendisi ona anlatarak o denemeleri çözecekti. Seungmin bununla başını salladı. Zilin çalması ile beraber o ve Chan sınıftan çıkmış, öğretmenler odasına girmişlerdi.
Seungmin'in sınavları ertelenmişti ve bilekleri iyileştiği gibi de onları teslim ediyordu. Chan kendi sınavını alıp çıktığında ikisi için boş bir sınıf bulmuş, oraya girmişlerdi.
"Ders saatinde başlarız," deyip sandalye çekip oturdu. "Yemek yedin mi?"
Seungmin kafa salladı alıştığı soru ile. "Yedim. Sınavın zorluk derecesi ne?"
"B1." Ekledi. "Ama ikinci sınavı ciddi olarak B2 düzeyinde hazırlayacağım."
Cevap vermeden başını sallamış ve kalemi ile silgisini masaya bırakıp oturmuştu. Bir şeyleri kabullenmeye, kabullendikçe de alışmaya çalışıyordu. Sanki bir şeyler onun hayattan vazgeçmesini beklemiş gibi yolundan birer birer çekilmişti.
