"Görüşürüz aşklarım!" diye bağırdı Felix mekandan ailesi ile ayrılırken. Oturan Hyunjin, Seungmin ve Hyunjin'in babasına el sallamış, gülerek gitmişti.
İki aile topluca bir yemek yiyip mezuniyeti kutlamışlardı kendilerince ve yarın da sınav olduğu için fazla geçe kalmamışlardı. "E biz de kalkalım artık," diyen Hyunjin'in babası ile diğer iki genç de kalkarken arabaya yerleşmişler, Hyunjin öne otururken Seungmin arkaya geçmişti.
"Baba şu üst camı açsak mı?" dedi Hyunjin, şarkının sesini yükseltti. Açılan üst camla beraber yükselip ellerini açık yerden çıkarmış, keyifli bir arabaya yolculuğu ile eve gelmişlerdi.
Herkes yataklarına çekildiğinde ertesi gün derin bir sessizlik vardı, Hyunjin ve Felix aynı yerde girdiği için fazla kalabalıklardı. Felix'in ailesi, Hyunjin'in babası, Seungmin ve Jisung varken bir süre sonra Chan da gelmişti.
"Chan?" deyip ona döndü Seungmin hızla, kendisi bu kadar gerginse Hyunjin ve Felix'i düşünemiyordu. Chan'ın hemen arkasından gelen arabadan Minho indiğinde Minho minik bir baş selamı vererek yanlarına vardı.
"Jisung," dedi Seungmin onları tanıştırmak adına. Kısa bir tanışma faslından sonra Chan elini onun beline attı. "Sakin ol."
"Yaparlar değil mi ya?" dedi Seungmin, Chan onun bileğini tutup sakinleştirmek adına okşarken devam etti. "Çok çalıştılar. Yapsınlar."
İlk cevap veren Jisung oldu. "Yaparlar, eminim. İkisi de emeklerinin karşılığını alacaklar."
"Aynen öyle," dedi Chan. Minho biraz daha sessiz kaldı Felix'in ona anlattıklarından dolayı, pek arkadaşlarına gösteremese de gerçekten kazanamamaktan korkuyordu ve bu yüzden içerideki Felix için endişeleniyordu.
Saatler sonunda geçip yavaş yavaş öğrenciler çıkmaya başladığında ilk çıkan Hyunjin'di, sınavdan önce geç kaldığı için göremediği Jisung'u görmesi ile derin bir nefes verirken adımları hızlandı ve hızlıca kollarını Jisung'a sardı.
"Çok özür dilerim, trafik yüzünden geç kaldım." dedi Jisung pişmanlıkla. Kollarını boynuna sarıp parmak uçlarında yükselmiş, var gücüyle sarılmıştı. "Nasıl geçti? Nasıl hissediyorsun?"
"Yaptım," dedi Hyunjin. Geri çekilip merakla ona bakan kişilere döndü. "Yani sadece üç dört soru çok zorladı ama yaptım, gerçekten yaptım hatta kontrol ettim dönüp. Felix çıkmadı mı hâlâ?"
"Hey."
Arkadan Felix'in sesi geldi, Jisung'un elini bırakan Hyunjin hızla ona sarıldığında Felix dudaklarını ısırdı. Bir anda ağlamaya başladığında tüm herkes endişeyle onun etrafında toplanmış Felix geri çekilip ellerini yüzüne bastırmıştı.
"Of çok iyi geçti ya."
"Ha?" dedi Seungmin şaşkınca, ağlayan arkadaşına baktı ve duyduklarını idrak etmeye çalıştı. "Çok mu iyi geçti?"
"Of evet," dedi Felix anne babasına sarılırken. "Bütün matematik ve geometri sorularını yaptım, çok sürpriz oldu."
"Korkuttun bizi aptal!"
O bağırdığında Felix ona sarılmış, gözlerini silmişti ki gülerek onu izleyen Minho'yu gördüğü gibi kocaman açıldı gözleri. "Minho?"
Minho güldü. "Tebrikler civciv."
"Minho!" dedi Felix direkt onun üstüne atlarken, bir anda kimseyi umursamadan sıkıca ona sarıldığı zaman Minho hızla kollarını beline sarıp birkaç adım geri gitmiş, "İyisin değil mi güzelim?" demişti kulağına doğru.
Felix hızla kafasını salladı. "Çok iyiyim, gerçekten beklemediğim kadar iyi geçti, mis gibiyim. İyi ki geldin, seni özlemiştim."
Tekrar Minho'ya sarılınca diğerleri ona gülmüş, Felix de ailesinin şaşkın bakışları altında Minho'dan ayrılmıştı. Babası mırıldandı. "Bize sınav dışında konuşacak konu çıktı galiba."