Sabah uçuşu olan sadece Arel değil, benim de uçuşum vardı. Tek fark Arel pilottu ben ise hostes.
Geçen sene Arel çalıştığım hava yolunda pilot olarak işe başlamıştı ve ona duyduğum hayranlık artık canıma tak etmişti. Mavi gözleri, kemikli yüz hatları, uzun boyu ve kaslı kolları bile her kızı etkilerdi ama ben onun başarısına ayrı bir hayrandım.
29 yaşında olmasına rağmen burada çalışmadan önce 3 yıl F-16 pilotluğu yapmış bir takım bilmediğim olaylardan sonra yolcu uçağı kullanmaya geçmişti. Beraber 17 uçuşumuz olmuştu ve her fırsatta ona bakmaktan gözlerimi alamıyordum.
Bir kaç kısa konuşma dışında hiç konusmamıştık. Zaten biraz soğuk nevaleydi. Kimseyle kolay kolay sohbet etmezdi.
Servis ile havalimanına giderken cebimdeki telefonu çıkardım. Saat sabahın yedisiydi ama olsun.
Dila: Günaydın pilotcuğum iyi uçuşlar diliyorum
Bir süre cevap bekledim
Pilot Arel: Günaydın isimsiz teşekkür ederim
Dila: Bugün Londra'ya mı uçuyorsun?
Pilot Arel: Onu nereden biliyorsun
Dila: Her şeyi biliyorum ben
Pilot Arel: Seni bulduğumda pişman olacaksın
Dila: Neye?
Pilot Arel: Dünki fotoğrafa
Dila: Hangi fotoğraf ya
Dila: Buna benzeyen fotoğraf mı?
Pilot Arel: Siktir ya seni mahvedicem
Dila: Mahvet beni Arel
Pilot Arel: Havalimanına geçiyorum neden bana bunu yapıyorsun hiç uygun bi zaman değil
Dila: Benim için her zaman uygun
Mesaj gelmediğinde havalimanına geldiğimizi fark ettim. Servisten iş arkadaşlarımla beraber sohbet ederek indik.
Gerekli eşyalarımızı uçağın arka kısmındaki bizim bölümümüze yerleştirdik ve uçağı kontrol için yolcuların oturacağı yerlere geldik.
Koltukları son kez kontrol ederken Arel uçağa bindi. Bir an gözgöze geldik. O mavi gözlerinde kaybolmak istiyordum.
"Günaydın arkadaşlar." Bana ve iki iş arkadaşıma bakarak konuştuğunda hepimiz şaşırmıştık. Normalde uçakla ilgili şeyler dışında kimseyle konuşmazdı. Belki de beyefendinin biraz keyfini yerine getirmiştim.
"Günaydın Arel Bey." Yanımdan geçerken bana bakıp hafif tebessüm etti. Sanırım şuraya eriyecektim!
Pilot kabinine girdiğinde hostes arkadaşım Esma konuşmaya başladı. "Adam hayatında bize ilk kez günaydın dedi. Çok şaşkınım."
"O kadar yakışıklı ki dilim tutuldu." Bunu diyen diğer hostes Ayça'ya döndüm.
"İşinize dönün kızlar. Böyle şeyleri başkaları duymasın."
"Günaydın Arel Bey diyen bendim değil mi?"
"İnsanca karşılık verdim Ayça. Adamı yemeyeceğim sonuçta." Şakaydı ya yiyecektim.
Daha fazla sohbet etmedik ve uçağa binen yolcuları selamlayıp uçağın kalkmasıyla servislere başladık.
Dört saat sonra uçak Londra'ya indiğinde yolcular inerken tekrar selamladık ve boş uçağı kontrol ettik.
Dışarıda çok fazla yağmur yağıyordu ama Arel'in müthiş pilotluk becerileriyle hiç bir sıkıntı yaşamamıştık.
Pilot kabilinden gelen ses ile oraya gittim. Pilotlar bizi çağırmak için iki kez kapıya vururdu.
Kapıya geldiğimde tıkladım ve içerden kapının kilidi açıldı. Kapıyı ittirerek içeri girdim.
Bana bakan bir çift mavi gözü gördüğümde yutkunamadım. "Bir isteğiniz mi var Arel Bey?"
"İki saate İstanbul'a geri dönmemiz gerekiyordu ama uçuşlar iptal. Fırtına çıkabilirmiş arkadaşlarına haber ver iki gün burada kalacağız." Konuşmasını bitirdikten sonra önüne döndü ve düğmelerle ilgilenmeye başladı.
"Tamam Arel Bey ben haber veririm. Hangi otelde kalacağız?" Sorum ile yeniden bana döndü ve bu sefer farklı bir şekilde bana baktı.
Önce yüzümü sonra da bedenimi hızlıca inceledi. Daha sonra yutkundu ve konuşmaya başladı. "Hepimiz aynı otelde kalacağız, birazdan mesaj atılacak hepinize."
Mavi gözlerine bakarken bir süre dalmıştım. Sonra bunu fark ettim ve gözlerimi kırpıştırdım. "Tamam Arel Bey. Ben arkadaşlarıma haber vereyim."
Bir daha ona bakmadan kabinden çıktım ve kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yasladım ve elimi kalbime koydum. Bu kadar hızlı atması hiç normal değildi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yükseliş | Yarı Texting (+18)
RomanceHayallerimi süsleyen biriydi. Hostesliğin en büyük getirisi oydu. Birbirimiz için yaratılmıştık. Vücutlarımız hirbirine aitti. Beni hem mecazi hem de gerçek anlamda uçurabilecek bir adamdı o. Pilot Arel. - Kitap +18'dir.