Elimdeki şarap bardağının kenarlarında işaret parmağımı gezdirdim. Birkaç dakikadır bardağı inceliyordum çünkü Arel konuşmaya nereden başlayacağını bilmediği için hem kendini hem beni oyalıyordu. Onu sıkmamak için üzerine gitmemiş, şarap getirmesine, aşağı inip herkesin gittiğini kontrol edip gelmesini beklemiştim.
En sonunda kış bahçesine girdi ve yaktığı elektronik şömineyi ayarlayıp karşımdaki tekli koltuğa oturdu ve sehpadaki şarap kadehini eline alıp dudaklarına götürdü ve bir yudum aldı. Hala gözlerime bakmıyordu ve sabrımı sınamaya başlamıştı. Elimdeki şarap bardağını duyulacak bir seste sehpaya koydum. Arel'in gözleri artık beni bulduğunda konuştum. "Bugün başlayacak mısın?" Aslında o kadar şapşal görünüyordu ki sinirim geçmiş olsaydı onu öpebilirdim.
Derin bir nefes aldı ve o da kadehini sehpaya koyup konuştu. "Her şeyi anlatacağım ama bir nefeste anlatmalıyım ki kendimi durdurmamalıyım. Sözüm bitene kadar konuşmayabilir misin?" Onu onaylarcasına kafamı salladığımda konuşmasına başladı.
"Babam oldukça diktatör biri, bunu söylemiştim ama bunun ötesinde çok sorun yaşadım. Annemle babamın mutlu bir ilişkisi vardı ama babamın bize ve anneme olan soğuk ve sert tavırlarından annem zamanla bıktı. Babam çok zengin biri olduğu için her istediğimizi alıyordu ama bunlar yetmedi hiç bir zaman. Büyürken ne ben ne abim sevilerek büyüdük." Onu anlarcasına tüm dikkatimi vererek dinlemeye devam ettim. O da ara ara şarabından yudumlayıp kendini sakinleştirdi.
"Annem gamsız biriydi bizimle küçükken çok ilgileniyordu ama daha sonra sosyeteye karıştı ve ne bizimle ne babamla ilgilendi. Babam da zaten annem ile ilgilenmiyordu. Biz de şöforlerle okula gidip geliyorduk. Bir gün ben okuldan geldiğimde evde kimse yoktu. O zamanlar ortaokul sondum. Hizmetçilerin hiç biri evde yoktu, bunu anlamamıştım çünkü genelde üç kişi olurdu." Yutkundu ve gözünü başka yerlere çevirdi.
"Üst kata çıktığımda annemgilin odasının yanından geçerken sesler duydum." Tahmin ettiğim şey ise ve onu görmüşse nasıl bi travması olduğunu farkederek yutkundum. "Kapıyı araladığımda annemi başka bir adamla gördüm. O zamanlar aslında bunları fark edebilecek bir yaştaydım ama konduramamıştım." Nefesi titrediğinde gözlerine baktım ve uzanıp elini tuttum. Elini tuttuğumda bakışları bende asılı kaldı.
"Sevmek sevilmek ne bilmiyorum Dila. Hayatım pilotluğum için çabalayarak geçti. Askeriyede pilotken bir süre helikopter kullandım. Bir kere helikopterin kalkışında motoru yandı. Bir asker şehit oldu ikiside yaralandı. Bende yaralandım ama onların yanında bir hiçti. Cezamı çekemedim."
"Saçmalama Arel motoru sen yakmadın." Ellerimi sıkıca kavradı. "Ama son kontrolleri yapabilirdim."
"Keşkelerle yaşayamayız, görevli olan sen değilsin." Ellerimi dudaklarına götürüp öptü. "Annem ve babama gelirsem babam bir süre sonra fark etti ama acı olan babamın da her iş seyahatinde annemi aldatması. Aslında annem intikam almış sözde. Babam bizi parasıyla gözümüzü boyamaya çalıştı hep hâlâ da deniyor ama ben kendi mesleğmi edindim."
"Annen ile konuşuyor musun?" Tebessüm etti. "Annem mutlu olduğu bir adamla beraber. Berda da o adamın ilk evliliğinden ama annem onu kendi kızı sayıyor. Bir de abim var ama anneme düşman her şeyde babamı haklı buluyor. Abim beni çekemez çünkü kendi başarısı yok." Mavileri yeşillerime tutundu.
"Başlarda seni sevmekten ve ortamımla olduğunda, başkaları seni gördüğünde gideceğinden korktum. Annem benden böyle böyle koptu. Hiç de sevilen bir çocuk olmadım, sevip sevildiğim bir ilişki de yaşamadım ama seninle kısa sürede çok güzel şeyler biriktirdim. Bir insana bu kadar içimi açmamıştım." Elleriyle bileklerimden tutup beni çekmeye çalıştı. Ayağa kalkıp koltuğuna yaklaştım ve yan bir şekilde kucağına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yükseliş | Yarı Texting (+18)
RomanceHayallerimi süsleyen biriydi. Hostesliğin en büyük getirisi oydu. Birbirimiz için yaratılmıştık. Vücutlarımız hirbirine aitti. Beni hem mecazi hem de gerçek anlamda uçurabilecek bir adamdı o. Pilot Arel. - Kitap +18'dir.