10

6.2K 93 8
                                    

Kapı kulbuna elimi koydum. Derin bir nefes alarak kapıyı açtım. Uzun boyu, siyah dağılmış saçları ve gökyüzündeki yıldızlar kadar parlak olan can alıcı gözleri ile karşımdaydı. Arel Akaydın her kızın rüyasında görebileceği kadar yakışıklı olan biriydi.

Mavi gözleri gözlerimi buldu. "Bir an hiç açmayacaksın sanmıştım."

Cesaretimi toplayarak yutkundum. "Ben de öyle sanmıştım, ama karşındayım." Tebessüm eder gibi oldu.

"İçeri geçebilir miyim? Seninle konuşmak istiyorum." Burada dikilerek konuşmak istemediğimden kapıyı tamamen açarak içeri geçmesini bekledim. Gözlerini benden ayıramayarak önümden yavaşça geçti.

Kokusu burnuma dolmuştu. Bilerek yaptığına emindim. Ben kapıyı kapattığımda o çoktan koridordan salona geçmişti. Beyefendi evi gibi takılıyordu maşallah.

Derin bir nefes alarak peşinden ilerledim ve koltuğuma oturduğunu farkettim. "Bir şey içer misin?" Sorumla kafasını bana çevirdi.

"İstemem teşekkür ederim. Buraya seninle konuşmaya geldim. Konuşmamızın nasıl bittiğine bağlı olarak en son bir şeyler içebiliriz." Kaşlarımı şaşkınlıkla havalandı. Yürüyen ego kendini iş dışında daha çok belli ediyordu.

Koltuğun ondan uzak olan diğer ucuna oturdum. Gözleri beni inceledi. "Pijamaların ve evin çok tatlıymış."

Üzerime baktım bebek mavisi pijamalarımla karşısında durmak beni gram utandırmamıştı. "Ne için geldin Arel?"

Sorumla ciddileşti. "Bugün seni kırdığımın farkındayım."

"O zaman neden gecenin ikisinde bilerek kırdığın bir kadının evindesin? Yoksa yeniden mi beni zevkin için kullanacaksın?"

Kaşları çatıldığında yerinde dikleşti ve gözlerimin içine baktı. "Saçmalama Dila seni zevkim için kullanmadım kullanmam da."

"O zaman neden bana soğuk yapıyorsun? Her şey otel odasında yaşandı ve bitti mi?"

Yutkundu."Hiç bir şey bitmedi Dila. Sadece insanların bizi bir anda yakın görmesini istemedim. Sana soğuk yapmamın sebebi de dikkat çekmemekti."

"Biz diye bir şey yok Arel." Sözlerimle gerildi ama yanlış bir şey dememiştim. Ne olduğu belirsizdik.

"Biliyorum Dila ama olmasını istiyorum ve bunların hiçbiri zevk için değil. Çok güzelsin, beni heyecanlandırıyorsun. Seni tanımak istiyorum. Daha önce böyle bir şey hiç istememiştim." Emin olmak istermiş gibi gözlerimi gözlerine diktim. Kendinden oldukça emindi. Beni tanımak istemesi hoşuma gitmişti. Bende onu tanımak ve "biz" olmak istiyordum.

Derin bir nefes alıp oturduğum yerden kalktım ve onun yanına oturdum. Ben ona, o da bana dönmüş aramızda iki karış mesafe vardı.

Gözlerimi gözlerine diktim. "Bu dediklerinde emin misin ve buna devam edicek miyiz?"

Gerildi ve beni yanıtladı."İstemiyor musun?"

"Konu ben değilim sensin, sen ne istiyorsun Arel?" Yutkundu ve gözlerime bakmaya devam etti. Tek istediğim kendinden emin olarak beni yanıtlamasıydı.

"Seni istiyorum Dila." Sözleri karşısında göğüs kafesim sıkıştı. Ellerimi yanaklarına yerleştirdim ve ona biraz daha yaklaştım. Nefeslerimiz birbirimizin yüzlerine vuruyordu.

"Ben de seni istiyorum Arel." Dudağıma atıldığında kendimi geri çektim. Ne yaptığımı anlayamamış gibi bana bakarken bir elimi ensesine kaydırıp yüzünü kendime çektim ve dudağına yapıştım.

Dudaklarımız buluştuğunda elleri belime gitti. Beni yumuşak ve tutkulu bir şekilde öpmeye başlamıştı. Ona karşılık verdiğimde alt dudağını dudaklarım arasına hapsettim ve alt dudağını emdim. Hırıltılı bir ses çıkardığında belimdeki elleriyle beni kendine çekti ve kucağına oturmamı sağladı.

Yükseliş | Yarı Texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin