Okurlar fikrini belirtirse çok sevinirim. Sizce bölümleri biraz daha uzun mu yazmalıyım?Yoksa bu uzunlukta mı kalsın? 🤍
Hikayemi oylamayı unutmayın.💜💜💜
~
Sabah gözlerimi salonunun koltuğunda gözüme vuran güneş sayesinde açtım. Kalktığımda üzerimde ince bir örtü vardı. Arel gitmeden önce üstüme örtmüştü belli ki.
Sabah dörtte uçuşu olduğu için biraz daha şarap içtikten sonra kalkmıştı. Uyandığımdan beri onu düşünmeden edemiyordum. Beni tanımak istemesi oturup saatlerce sohbet etmesi ona daha fazla çekilmemi sağlıyordu. Onunla zaman geçirmek için can atıyordum.
Kendime kahvaltı hazırlamış ve ortalığı topladıktan sonra duş alıp hazırlanmaya başlamıştım. Arkadaşım Miray ile buluşmaya gidecektim.
Siyah beli korseli olan bluz ve kahverengi rahat bir pantolon giydim. Altıma da botlarımı geçirdim.
Eylül ayında olduğumuz için hava oldukça dengesizdi. Bu yüzden siyah bir ceket de giydim. Çantamı da aldıktan sonra evden çıktım ve kapımı kilitleyerek binadan çıktım.
On beş dakikalık taksi yolculuğundan sonra Miray ile buluşacağımız kafeye gelmiş Miray'ı bekliyordum. Arel'e yazmıştım ama telefonu büyük ihtimal uçak modunda olduğundan dolayı mesajlarım gitmiyordu.
Telefonumu masaya koyduğumda bana doğru gelen güzel arkadaşımı farkettim. Sarı saçları, kahverengi gözleriyle güzeller güzeli bir kadındı. Ayağa kalktığımda sarıldık. Beraber sandalyelerimize oturduğumuzda konuştu. "Nasılsın birtanem? Çok bekletmedim değil mi?"
Gülümseyerek konuştum. "Hayır hayır ben de yeni gelmiştim. İyiyim sen nasılsın."
"İyiyim bende işte koşturmacalar. Bir buçuk aya evleniyorum hâlâ inanamıyorum." Miray iki yıldır sevgili olduğu Arda ile evlenecekti. Onu sonuna kadar destekliyordum. Arda'ya delicesine aşıktı, Arda'da aynı şekilde ona.
"Umarım her şey güzel olur. Yardıma ihtiyacın olunca ara beni vakit buldukça gelirim." Garsonu çağırdı.
"Biliyorum birtanem. Peki sende durumlar ne yok mu kimse? Şu yakışıklı pilot falan."
Gülümsedim. Garsona siparişlerimizi verdikten sonra konuşmaya başladım. "Birazcık pilotlar konuşuyor olabiliriz." Miray şok içerisinde bana baktı. Arel'in arada ne kadar yakışıklı olduğunu anlatmış olabilirdim. "Ciddi misin kızım bu çok iyi. Umarım sana güzel davranıyorsun."
"Daha yeni yeni tanışıyoruz şu anlık her şey güzel." Garsonun getirdiği tatlılarımızı yiyerek bir kaç saat daha kafede oturduk. Telefonuma gelen bildirimle masanın üzerinden aldım. Miray da Arda ile konuşuyordu.
Mesaj Arel'den gelmişti.
Arel: Şimdi açtım telefonu, nasılsın güzelim?
Dila: İyiyim arkadaşımla kafedeyiz sen nasılsın?
Arel: İyiyim bende. Sadece seni özlemiş olabilirim.
Dila: O zaman yanıma gelmelisin.
Arel: Muğla'dayım. Sanırım bugün geri dönmeyeceğim. Bizim yemek işi yattı.
Dila: Neden geri dönmüyorsun? İstanbul'a geri uçuşun yok muydu?
Arel: Bu aralar çok yoğun olduğum için uçuş azalttılar. Burada Buğra adında bir arkadaşım var çocukluk arkadaşım onda kalacağım.
Dila: :/ Yarın gel ama
Arel: Seni özledim yarın akşama kadar sabret seni güzel bir yemeğe çıkaracağım.
Dila: Sabırsızlanıyorum
Yüzümdeki tebessümle telefonumu masaya koydum. Bakışlarımı Miray'a çevirdiğimde bana baktığını gördüm. "Demek mesajlaşırken sırıtmaya da başladın."
"Ya ne alakası var Miray." Miray gözlerini devirdi. "Görende salağım sanar. Bal gibi abayı yakmışsın kızım."
Bakışlarımı Miray'dan kaçırıp parmaklarımla oynamaya başladım. "Benim kalkmam lazım Ardagile gideceğim, seni de bırakayım mı?
"Yok ben biraz yürüyüş yaparım sonra geçerim."
"Tamam canım eve geçince bana haber ver." Ayağa kalktığında bende kalktım ve sarılıp vedalaştık.
Bende hesabı ödeyip kafeden çıktıktan sonra sahilde yürümeye başladım. Hava biraz serinlemişti bu yüzden üzerimdeki cekete iyice sarıldım. İstanbul'un güzelliğini izlemeye başladım.
Annem ile küçükken hep sahilde yürüyüş yapardık. Tabi bizi terkedene kadar. Neden terkettiğini hiç bir zaman babam bize söylememişti. Bende artık öyle bir kadını yok saydığım için bir süre sonra bunun nedenini öğrenmek istememiştim.
Havanın iyice soğumasıyla caddeye geçip bir taksi çevirdim.
Eve geldiğimde üzerimi değiştirip pijamalarımı giydim ve günün yorgunluğuyla kendimi yatağa atıp hemen uykuya daldım.
Sabah kapımın zil sesiyle uyandım. Gözlerimi ovuşturup yataktan kalktım ve banyoya girip yüzümü yıkadım. Koridorda ilerleyip kapımı açtım. Kimse yoktu ama yerde bi demek lale vardı.
Eğildim ve rengarenk lale demetini elime alıp kapıyı kapattım. Üzerindeki kağıdı alıp okuduğumda bu adamı yemek istedim.
Sana yakışır mı bilmiyorum ama laleleri görünce aklıma sen geldin. Günümüz de böyle renkli ve güzel olsun. Seninle hep öyle ama... Akşam yemek davetimi kabul eder misiniz Dila Hanım?
Çok Sevgili PilotcuğunLale demeti o kadar güzeldi ki beni de böyle görmesi kalbimin yerinden çıkmasını sağlıyordu. Elimdeki lale demetiyle salona ilerledim ve laleri sehpamın üzerine koydum. Elimdeki kağıdın fotoğrafını çekip Arel'e attım.
Dila: Davetinizi seve seve kabul ederim pilotcuğum.
Arel: Akşamımız için sabırlanıyorum güzelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yükseliş | Yarı Texting (+18)
RomanceHayallerimi süsleyen biriydi. Hostesliğin en büyük getirisi oydu. Birbirimiz için yaratılmıştık. Vücutlarımız hirbirine aitti. Beni hem mecazi hem de gerçek anlamda uçurabilecek bir adamdı o. Pilot Arel. - Kitap +18'dir.