Yükseliş | Yarı Texting (+18)

20

İki hafta. Koca iki hafta geçmişti ve ben Arel'i her gün aramama rağmen ona ulaşamamıştım. Telefonu ilk başta meşgul çalıyordu ama daha sonra ulaşılmamaya başladı. Beni engellemiş miydi ya da hattını mi değiştirmişti bilmiyorum ama ona her ulaşamadığımda aramızdaki bağ kopuyor gibi geliyordu.

İki kez evine gitmiştim. İlk seferde güvenlik evde olmadığını söylemişti. İkinci seferde de saatlerce ziline basmış, kapısının önünde oturmuştum ama evdeyse bile hiç bir şekilde bana kapıyı açmamıştı.

Araz'ın yüzünü bir daha görmemiştim ve uzun bir süre de görmek istemiyordum. İki haftadır yaptığım tek şey evimde oturup Arel'in sosyal medya hesaplarını stalklayıp ulaşmaya çalışmaktı.

"Kızım kalksana artık." koltukta yanıma oturan Gizem'e göz devirdim. Oflayarak konuştum. "Ulaşamıyorum Gizem. Ya İstanbul'da değilse?"

Tebessüm etti ve şortumun açıkta bıraktığı bacağımı okşadı. "Bence siniri geçtiğinde her türlü sana gelecektir. Arel sana aşık bence."

"Aşık mı seviyor mu onu bile bilmiyorum. Bilsem bile sevgisi kalmış mıdır?"

"Saçmalama kızım tabiki seviyordur. O sadece olayları hazmedip doğruyu kafasında tartmakla meşguldur. Sende toparla kendini, işe falan git atılacaksın yakında." Ofladım ama Gizem'in haklı olduğunu biliyordum. Bu sabah uçuş şirketinden beni arayıp gece birdeki Amerika uçuşuna gelmemi istemişlerdi.

"Tamam gideceğim." Gizem ayağa kalkıp ellerini birbirine vurdu. "Umarım kendine gelmişsindir çünkü artık seni terk etmeliyim. Poyraz beni ailesiyle tanıştıracak." Gizem günlerdir bende kalıyor ve sevgilisiyle zar zor görüşüyordu.

"Çok sevindim. Umarım güzel geçer çok gerici." Gizem derin derin nefesler aldı. "Kalp krizi geçirebilirim heyecandan. Manikür pediküre gitmem lazım." Heyecanlı hareketleri beni güldürdü.

Bir süre sonra Gizem ile vedalaştık ve evimden gitti. Bende iki haftadır elimi değmediğim evimi topladım. Kendime akşam yemeği hazırlayıp depresif modumdan çıktım. Yemek yedikten sonra mutfağı da toplayıp odama geçtim ve uçuş ekibini arayarak geleceğimi haber verdim.

İki saat sonra servis geleceği için kısa bir duş alıp saçlarımı kuruttum ve düzleştirip ensemde sıkı bir topuz haline getirdim. Yüz makyajımı yapıp gözlerime geçtim ve aydınlık bir far sürüp eyeliner çektim. Dudaklarıma da kırmızı bir ruj sürdükten sonra üniformamı giydim. Amerika'da kalma süremiz iki gündü bu yüzden minik bavuluma bakım malzemelerimi ve makyaj malzemelerimi yerleştirdim.

Rahat bir takım ve şık bir kaç kıyafeti koydum. İki çift de ayakkabı koyduktan sonra lazım olan birkaç malzemeyi de koyup bavulumu kapattım. Servisimin gelmesine beş dakika kala topuklu ayakkabılarımı giydim ve eşyalarımı alıp evden çıktım.

Servise bindikten sonra kızlar bana garip garip bakıyor önceden olan kavga olayı için dedikodu yapıyorlardı. Arel'i aklımdan uzaklaştırmaya çalıştırsam da sürekli onu düşünüyordum ve dış dünyayı fazla umursayamıyordum.

Servisin havalimanında durmasıyla indik ve bagajdan bavullarımızı alıp personel bölümden geçtik. Kontrollerden sonra uçağa geçerek bavulumu yerleştirdim. Gözlerim sürekli Arel'i arıyordu ama onun işe başlayıp başlamadığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Uçağa binen diğer host ve hostes arkadaşlarım da bavullarını yerleştirip uçuş için gerekli şeyleri hazırladılar. Bugün pilot kabinine bakma görevi bendeydi. Bu yüzden uçağın içinde ilerleyerek pilot kabinine girdim ve kapıyı açıp içeri girdim. Ardımdan kapıyı kapatıp son kontrolleri yaptım. Temizlikten emin oldum, görüş acılarını kontrol ettim ve düğmelerin kontrollerini yaptım.