24

1.7K 67 9
                                    

Yatağımın üzerindeki kutunun üzerinde duran notu açtım ve okumaya başladım.

Hiçbir şey senin kadar güzel gelmiyor gözüme ama bu elbisenin üzerinde mükemmel duracağına eminim.

Gözlerinin güzelliği daha ön plana çıksın diye bu renk tercih ettim. Umarım güzelliğinden dolayı seni eve kitlemek zorunda kalmam.

Akşam 19.00 da seni almaya geleceğim lütfen kavalyeni bekletme bebeğim.

-Çok sevgili sevgilin Arel..

Yüzümdeki sırıtışla notu bir kenara koydum ve kocaman kutuyu açıp içerisindeki elbiseye baktım.

Gördüğüm kadarıyla bile oldukça ihtişamlı olan elbiseyi kutusundan çıkarıp her detayına göz attım. Arel'in beni ne kadar iyi tanıdığını fark ettim. Elbise mükemmeldi ve tam benim tarzımdı.

Yeşil saten elbise su gibi yerlere uzanıyordu. Bir süre elbiseyi inceledikten sonra yatağa koydum ve poşetleri açıp İçlerinden ayakkabılarımı ve küçük el çantamı çıkardım. Her şeyi o kadar özenle seçmişti ki ona yeniden aşık oluyordum.

Arel akşama kadar şirketle ilgili işlerini halledeceği için hazırlanıp gelecek ve beni evden alacaktı. Tüm günüm boş olduğu için bende evde kısa bir gezintiye çıkmaya karar verdim.

Buradaki hizmetliler lüks kıyafetler görmeye alışkın mıydı bilmiyordum ama evde gri eşofman takımım ve dağınık topuzumla geziyordum.

Mutfağın yanından geçerken hizmetlilerin konuştuğu şeyle kapının yanında durdum. Normalde asla kapı dinleme gibi bir şey yapmazdım ama konuştukları konu dikkatimi çekti.

"Çocuğu ne yapacak acaba?" Dedi hizmetlilerden biri.

"Haberi yoktur ki kadının, çocuk zaten yurtdışında ama yakında getirirler." Ne çocuğu diye düşündüm.

"Arel Bey çok düşkündür ona bence söyler Dila Hanım'a."

Ne olduğunu anlamamıştım ama hızla kapının yanından ayrıldım ve bahçeye çıktım. Ne çocuğuydu bu ve Arel neden bana bir şey dememişti bilmiyordum.

Bahçenin arka tarafına gittim. Burada renk renk çiçekler vardı. Yanda bir sera, bahçenin ortasında bir süs havuzu vardı. Etrafımı inceleyerek bahçede ilerlemeye başladım.

Bahçeden sonra kocaman bir orman vardı. Bahçeden çıkarak orman yolunda yürümeye başladım. Doğa muhteşem şekilde kafamı dinlememi sağlıyordu.

Evden gittikçe uzaklaşırken tam geri dönecektim ki ileride sol taraftaki klübe dikkatimi çekti. Ne büyük ne küçük bir klübeydi. Tahtadandı ve küçük camları vardı. Yaşayan var mı yok mu bilmiyordum ama merakıma yenik düşüp klübeye adımladım.

Klübenin etrafında hiç bir yaşam belirtisi yoktu, pencerelerinde perdeler çekilmişti. Belli ki terkedilmiş bir yerdi. Klübenin arkasından bir çıtırtı geldi ve minik bir sincap çıktı. Sincaba yaklaştım. "Ödümü kopardın." Sincap ben yaklaştığım an kaçıp uzaklaştı.

Bende arkamı döndüm ve dibimde duran adamla çığlık attım.

"Sakin ol." Elimi kalbimin üzerine koydum ve karşımdaki adama baktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yükseliş | Yarı Texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin