6

6.6K 123 4
                                    

dilaerdenn: Looks like an angel🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


dilaerdenn: Looks like an angel🤍


@898: Offf hatuna bak

@767: Göğüslerine bayıldım

@3628: Hostesim de hostesim

@atalaydöngüü: Güzelliğim benim❤️

@gizemalkan: Bu kız melek ya💗

43 yorum daha

arelakaydın ve 1.098 kişi beğendi

~

Bana iş numaramdan attığı fotoğrafı instagramıma atmıştım. Hem beğenmiş hem de beni takip etmeye başlamıştı.

"Bence yorumlarını kapamalısın." Karşımda oturan Arel'e baktım.

"Neden?" Kaşlarını çattı. "Baksana saçma sapan konuşanlar var." Yüzüme bir tebessüm yerleşti.

"Boşver önemsiz şeyler." Çatık kaşlarıyla bana bakmaya devam ederken önümdeki pudingi yemeye devam ettim. Beraber bir restorana gelmiştik. Londra'nın en gözde mekanlarından biriydi. Yemeklerimizi yemiş, tatlımızı yiyorduk. Daha doğrusu ben yiyordum.

Kaşığa aldığım pudingi ağzıma götürdüm ve kaşıktaki pudingi yedim. Derin bir nefes sesi duyduğumda Arel'e döndüm. Bakışları dudaklarımdaydı. Gerginlikle olduğum yerde hareketlendim.

Gözleriyle işaret etti. "Dudağının kenarında puding kalmış."

Parmaklarımı gösterdiği yere götürdüm ve sildim. "Geçti mi?"

Elini kaldırıp dudağımın kenarına uzandı ve baş parmağıyla yanağımdaki lekeyi sildi. Sonra baş parmağını ağzına götürüp yaladı. Elini masaya geri indirdiğinde dona kalmıştım. "Şimdi geçti."

Hareketiyle kanım kaynamış, kasılmama neden olmuştu. Kadınlığımda bir sızı meydana gelmişti.

Acaba benim kim olduğumu biliyor muydu? Ya da bana ayrı o kişiye ayrı mı konuşuyordu?

Düşüncelerimden arındım ve boğazımı temizleyerek konuştum. "Kalkalım mı?"

Tebessüm edip başını salladı ve beraber kalktık. Ben elbisemin eteğini düzeltirken o kasaya gidip hesabı ödedi. Beraber restorandan çıktıktan sonra ikimizde konuşmuyorduk. Taksi çevirdiğinde beraber taksiye bindik.

Yol boyunca camdan dışarı bakıp olanları düşündüm. Beni biliyorsa mahvolmuştum. İçim hem rahat hem de gergindi.

Kısa süren yolculuk sonrası elimizdeki poşetlerle otele girmiş asansörü bekliyorduk. Asansör geldiğinde beraber bindik ve ön üçüncü kata bastı.

"Teşekkür ederim her şey için mükemmel bir gün geçirdim." Sessizliği bozarak konuştuğumda bana döndü ve güldü.

"Rica ederim. Bir günümüz daha var istersen yarın da bir şeyler yapabiliriz." Teklifine kafa salladığımda önüne döndü.

Yan dönmüş hâlâ onu inceliyordum. Mavi gözleri, güzel dudakları, kaslı kolları ve uzun boyu... Üstüne atlamamak için bir sebep arıyordum. Galiba yoktu.

Asansörün durdurma tuşuna bastığımda dokuzuncu katta durduk. Bana çatık kaşlarla bakan Arel'e döndüm. Elimdeki poşetleri yere bıraktım. Odaya kadar bekleyemezdim.

"Noldu Dila?" Şaşkınca bana bakıyor ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Karşısına geçip ona döndüm.

"Kim olduğumu biliyor musun?" Kafamı kaldırarak ona sorduğum soruyla afalladı."Dila'sın." Benimle dalga geçer gibi konuştuğunda dibine girdim. O da elindeki poşetleri yere bıraktı.

Ellerimi kaslı kollarına yerleştirdim. Parmak uçlarımda kalkıp kulağına yaklaştım. "İsimsiz benim." Tam çekileceğim sırada beni ensemde kavradı ve kafamı geriye atmamı sağladı.

Kafasını eğmiş bana bakıyordu. "Biliyordum." Dudağının kenarı kıvrıldı.

"Nereden anladın?" Hadi ama dercesine kafasını salladı. "Fiziğini nerde görsem tanırım. Emin değildim ama seni elbiselerin içine gördüğümde emin oldum."

Güldüğümde bana gülerek karşılık verdi. Eli hâlâ ensemde, yüzümün ona bakmasını sağlıyordu. Kulağıma yaklaştı aynı benim gibi. "Şimdi seni mahvedeceğim Dila."

Yükseliş | Yarı Texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin