Yükseliş | Yarı Texting (+18)

19

Sabah uyandığımda Arel yanımda yoktu. Gözümü ovalayarak banyoya ilerledim ve yüzümü yıkayıp odaya geçtim. Telefonumu komodinin üzerinden aldığımda saatin on bir olduğunu fark ettim. Arel'den üç cevapsız çağrı vardı. Tam geri arayacaktım ki Arel beni aradı.

Telefonu açtığımda konuştu. "Prensesimiz uyanabilmiş mi?"

"Arel diye biri var da beni yormuş o yüzden. Sen neredesin?"

"İşler ilgili toplantıya çağırdılar. Uçuşlara geri döneceğim. Sen de istediğinde işe dönebilirmişsin." Yaklaşık iki haftadır ne bir işim ne de bir gelirim vardı. "Tamam bebeğim yarın ya da sonraki gün uçuşa katılırım."

"Ne zaman hazır hissedersen." yaşadığım olay yüzünden böyle düşünceli davranması kalbimi eritmişti. "Akşam boğazda bir restoran ayarladım. Yedide orada olacağız." Çok güzel ben,sevgilim ve eski platoniğim biz kocaman bir aileyiz. "Tamam bebeğim görüşürüz." Telefonu kapattığımda oflayarak mutfağa ilerledim.

Mutfaktaki kadınla minik bir çığlık dudaklarımdan çıktı. Kadın da bağırışımla irkilmişti. Kocaman gözlerle ocağın önündeki ellili yaşlardaki kadına baktım. "Siz kimsiniz?" Kadın beni baştan aşağı süzdü ve tebessumüyle konuştu. "Ben Hatice. Arel oğlumun temizliğini ve yemeklerini yapıyorum. Sen sevgilisisin sanırım. Çok güzelmişsin." Bir nefeste konuşan kadını inceledim.

Beyaz saçlarını arkada minik bir topuz yapmıştı. Beyaz bir gömleği ve kumaş lacivert pantolonu vardı. Gözleri masmaviydi ve yaşlılığına rağmen çok güzel tontiş bir kadındı. "Memnun oldum Hatice Hanım. Sizi korkuttuğum için kusura bakmayın geleceğinizden haberim yoktu."

Gülümseyerek "Önemli değil, ne yemek istersin?" dedi. Buzdolabına ilerleyerek kapağını açtım. "Siz zahmet etmeyin bir kaç şey atıştırırım ben."

"Olmaz kızım ben ne güne duruyorum ne istersin söyle. Çay koymuştum zaten." Dolabın kapağını kapatarak Hatice Teyzeye baktım. "Yormayım sizi."

"Yok kızım yorulmam ben bu benim işim." Telefonuma gelen mesajla cebimdeki telefonu çıkardım ve Hatice Teyzeye döndüm. "Her şeyi yerim ben ne yaparsanız olur fark etmez." Kadına kocaman gülümsedikten sonra teşekkür ederek mutfaktan çıktım ve gelen mesaja baktım.

Yabancı numaradan gelen mesajı açtığımda kaşlarım çatıldı.

0538****: Akşam için hazır mısın? Seninle karşılıklı yemek yemeyeli çok olmuştu.

Dila: Dalga mı geçiyorsun? Numaramı nereden buldun?

0538****: Söyledin mi sevgiline beni. Geçmişimizi.

Dila: Seninle tek geçmişim arkadaş olmamız Araz. Normal biri gibi önüne bakmalısın artık. Geçmiş geçmişte kaldı.

0538****: Kardeşimi mi arzuluyorsun cidden? Ben daha iyiyim bunu anla.

Dila: İğrençsin. O senin kardeşin buna saygın olsun.

0538****: Benim olacaksın.

Dila: Siktir git.

0538**** numarası engellendi.

Aldığım derin soluklarla üst kata çıktım ve kendimi terasa attım. Salıncağa oturduğumda kafamdan Araz'ın yazdıkları geçiyordu. Bir insan nasıl kardeşinin sevgilisine bunlari diyebilirdi. Üstelik kendi de nişanlıydı.