Yükseliş | Yarı Texting (+18)

13

"Gecemizi mahvettiler." Arel'in sinirle arabayı sürerken homurdanmasına güldüm. Tatlılarımızı yedikten sonra Arel'e ve bana aynı anda gelen aramalarla uçuşumuz olduğu haber verildi. Ben onunla olacağım için mutluydum ama onun daha gece için planları olduğu için yol boyunca homurdanıp durmuştu.

"Kaçamıyorum ya bir yere yeniden yemeğe çıkarız." Bana döndü ve çatık kaşlarını düzeltti. "Ama bebeğim bu kadar güzel bir akşam böyle kapanmamalıydı."

Gülerek konuştum. "Sen nasıl hayal etmiştin?"

"Yani mesela biraz daha denizi izlerdik, öpüşebilirdik, sevişebilirdik." Daha fazla güldüğümde kıkırtımı duyarak bana döndü. "Ne o istemez miydin?"

"Hayır çok tatlısın ona gülüyorum. Sözüm olsun bunları sonra yapacağız." Gözleri parladı. "Cidden sevişebilir miyiz?"

"Niye o kadar imkansız mı? Hem artık birbirimizi daha iyi tanıyoruz." Yemeğimizi yerken sohbet de etmiştik. Her geçen gün hayatına daha da adapte oluyordum.

"Rüyalarımda gördüğüm bir şey gerçekleşecek o yüzden heyecanlandım." O yola bakarken konuştum. "Rüyalarında mi görüyorsun?"

Bana baktı. "Rüyalarımda, hayallerimde her yerde seni görüyorum." Güldüğümde evime yaklaştığımızı fark ettim. Bir kaç eşya alarak hava alanına geçmem gerektiği için Arel beni evime bırakıyordu.

Araba evimin önünde durduğunda Arel'e döndüm. "Çok güzel bir akşamdı teşekkür ederim, mükemmel bir adam olduğunu artık biliyorum."

"Böyle akşamlardan bıkana kadar sana böyle akşamlar hazırlayacağım."

"Senden ve böyle akşamlarda asla bıkmam." Ona doğru yanaşıp dudağına bir öpücük kondurdum. Geri çekileceğim sırada bir elini belime yerleştirerek hareket etmemi engelledi ve dudaklarıma asıldı.

Yoğun öpüşüne karşılık verdiğimde dilini ağzımın içine doğru ittirdi ve dillerimiz buluştu. Birbirimizi yer gibi öpüşürken dudağımı ısırdı ve ağzına inledim. Beni kucağına çekmeye çalıştığında zor da olsa ondan ayrıldım.

Nefes nefese kalmış şekilde birbirimize bakıyorduk. "Eğer devam edersek uçuşu kaçıracağız." Banane der gibi kafasını salladı.

"Bunlara sonra devam edeceğiz Arel söz veriyorum ama işimden olmak istemem. Uçuşta görüşürüz." Dudağına minik bir buse kondurarak hemen arabadan indim ve ona el sallayarak apartmana doğru ilerledim. Gördüğüm kadarıyla yine homurdanıyordu.

Eve gelip duş aldım ve iş kıyafetlerimi giyip hazırlandım. Yanıma bir kaç eşya alarak çantaya koyduktan sonra evden çıkmıştım ve serviste havalanına doğru gidiyorduk. Camdan dışarı bakarak Arel ile geçirdiğimiz akşamı düşünüyordum. Mükemmel bir adamdı. Aşırı derecede kibar ve centilmendi. Bana kendini her geçen gün daha da açıyordu. Bu hoşuma gitmişti çünkü başta beni bedenim için kullanabileceğini düşünmüştüm.

"Yüzünde güller açıyor. Aşık mı oldun?" Ayça'nın sorusuyla ona döndüm. Karşımda oturup beni çözmeye çalışıyor gibi bi hali vardı. "Seni ilgilendirmiyor."

Sözlerimle tebessüm etti. "Niye bu kadar gıcıksın anlamıyorum." Tam ben cevap verecekken yanımdaki kız konuştu. "Kızı darlamasana. Önüne dön başka işin yok mu?"

Ayça çemkirecekken yanımdaki kızın bakışlarını görmüş ki cevap vermeden telefonuna bakmaya başladı. Yanımdaki kıza baktığımda onu daha önce görmediğimi farkettim. Uzun doğal sarı saçları, mavi gözleri, minik bir burnu ve dolgun dudakları vardı, çok güzel bir kızdı.Ona baktığımı farkedince bana döndü ve tebessüm etti.