Change || Suguru Niragi

°chapter 10

Mai biraz daha uyuyup uyandıktan sonra kalktı,  dün tüm gün yemek yememişti ve acıkmıştı. Aynada kendisine baktı ve odadan çıktı.

Odadan çıktığında Niragi’nin ona odada durmasını söylediğini hatırladı ama sadece kendi kendine güldü ve kısık sesle konuşmaya başladı.

"Ne sanıyor bu, o istedi diye aç aç akşama kadar odada bekleyeceğimi falan mı?"

Sahilden çıktı ve buraya gelirken gördüğü bir markete ilerledi. İçeri girdiğinde kimse yoktu, insanlar açlıktan ölürken konserve yiyecekleri yemek akıllarına gelmiyordu.

Mai gidip bulduğu birkaç tane konserve yiyeceği aldı, kasanın orada duran temiz çubuklardan aldı ve kenardaki küçük masalara gitti. Biri gelse de masaların olduğu yere gelmeden onu göremezdi.

Yiyecekleri yemeye başladı, çok taze olduğu söylenemezdi ama bozulmadıkları kesindi. Mai işlerini bitirdikten sonra artık sahile dönme zamanı gelmişti.

Kalktı ve sahile doğru yürümeye başladı. İçeri girdikten girdi ve havuzun başında duran Usagi'yi gördü.

"Selam."

Usagi ona gülümsedi. "Ben de nerede olduğunu merak ettim."

"Aslında baya bir süre uyudum sonra ilerideki markete gidip bir şeyler yedim."

"Arisu, o da uyuyor. Dün gece geç yatmış, üzerine baya da içmiş."

"Sabahları yapacak bir şey yok zaten, uyusun daha iyi."

Ardından yanlarına Kuina geldi ve bir süre sohbet ettiler. Daha sonra müzik kısıldı ve insanlar kendi aralarında dans etmeyi durdurdular. Militanlar geliyordu.

Arada gezerlerdi ve insanlara göz dağı verirlerdi. Bu otoriteleri için iyi oluyordu.

Mai, Niragi’nin onu görürse kızacağını düşündü ama o kimdi ki Mai'yi odasına kapatmaya çalışıyordu.

Niragi, gelirken Mai'ye dik dik bakıyordu ama bir şey demeden yanından geçip gitti. Sinirli olduğu çok belliydi. Zaten gelirken de sinirli gelmişti Mai'yi gördüğünde siniri daha da artmıştı.

Mai, önünden geçerken olabildiğince Niragi’ye bakmamıştı.

Niragi, o sabah boyunca Mai'yi rahatsız etmedi ama bütün gün boyunca çevresinde dolandı, kiminle konuştuğuna baktı, ne konuştuğunu dinledi. Mai bütün gün boyunca diken üzerindeydi.

Saat git gide geç oluyordu ve Mai bu gün oyuna girmeyi düşünmüyordu bu yüzden odasına çekildi.

Çoğunluk oyuna gitmişti ve dışarıda az kişi kalmıştı. Oyuna gitmeyen diğer kişiler de Mai gibi odasında oturuyordu.

Mai Niragi de oyuna gittiği için onu bu gece rahatsız etmeyeceğini düşündü. Oyundan dönünce yorgun olacaktı ve gelip Mai'ye kızmayacaktı. Mai'nin planı bu yöndeydi.

Aradan birkaç saat geçti ve oyundan çıkan arabalar geri dönmeye başladı. Mai, Niragi’ye bir şey olmayacağından emindi.

Niragi, kendini korumasını artık biliyordu ve eğer zor bir durumda kalsa da diğerlerini öldürüp işin içinden çıkardı.

Mai'nin kapısı bir anda açıldı ve içeri Niragi daldı. Mai'nin saçını tuttu ve Mai'yi kendine doğru çekti.

Mai, canının acısıyla bağırdı çünkü çok çekiyordu. Niragi’nin elini ittirmeye çalıştı.

Oyundan döner dönmez Mai'nin odasına gelmişti.

Bir anda sinirli ses tonuyla konuşmaya başladı.