°chapter 24

297 37 26
                                    

"Biliyor musun? Benden bu kadar." dedikten sonra Niragi'den hızla uzaklaşarak otele döndü Mai.

"Maemi!" Niragi arkasından ilerlerken birkaç kere bağırmıştı ama tekrardan kalabalığa girdiklerinde bağırmayı kesmişti.

Mai otele girdi. Muhtemelen odasına gidecekti, Niragi de peşinden gidiyordu.

O sırada Aguni, Niragi'yi durdurdu. Niragi neden Aguni'nin onunla konuşmak istediğini anlamıştı. Öldürdüğü adamı soracaktı.

Aguni ile Niragi bir toplantı odasına geçtiler. Diğer birkaç militan da oradaydı.

"Diğer Militanları beklemeni söylemiştim Niragi. Kart kaçıranları öldürmek için fazla acele ettin."

"Sonuç olarak öleceklerdi. Hızlıca öldürdüm ve bitti." dedi gözlerini devirerek.

"Gece klübündeki adam? Onu neden öldürdün?"

"Canım istedi. Gereksizdi zaten. İşe yaramazlar için de mi haber vermem gerekiyor Patron?" soru şeklinde sormuştu ama soru olmadığı çok belliydi.

Aguni'nin de zaten ölen insanları çok fazla umursadığı söylenmezdi. Birkaç saniye süren her zamanki gibi sinirli bakışlarıyla baktıktan sonra diğer Militanlara döndü.

" Çoğunuz buradayken konuşmam gereken başka bir konu var."

Niragi, Mai'nin yanına gitmesinin ne kadar uzun süreceğini şimdiden anlamıştı.

Mai de odasına döner dönmez yatağına yatıp yorganı kafasına çekmişti. Normal yaşamına dönmek istiyordu. Burada her gün ölümler görüyordu ve alışması imkansız gibi bir şeydi.
Mai, olabildiğince çabuk uyumak istiyordu.

Birkaç saat sonra Niragi, Mai'nin odasına geldi. Mai yorganını başına kadar çekmişti.

Niragi onun yanına doğru yaklaştı ve eğildi. Yorganı düzelttikten sonra Mai'nin önüne gelen saçlarını düzeltti.

Mai'nin ona ne kadar kızdığını biliyordu. Ama illa alışacaktı.

Mai'nin yatağına oturdu ve saçlarını okşamaya başladı. Lisedeyken sabahının yarısını saçlarını yeterince iyi yapmak için harcıyordu.

Niragi, eğer Mai uyanırsa yine tartışacaklarını biliyordu ama bu sefer kendine söz vermişti. Mai ne derse desin ya da ne yaparsa yapsın ona zarar vermeyecekti, sadece sakinleşmesini bekleyecekti.

Mai kısa süre sonra kıpırdanmaya başladı. Başını kaldırdığında Niragi'nin yanında olduğunu görmesiyle birlikte, Niragi'nin saçlarındaki elini ittirdi.

"Gitsene."

Niragi cevap vermemişti, öylece Mai'ye bakıyordu.

"Gerçekten, git. İstemiyorum."

"Hayır."

"Hasta falan mısın? Önce sinirleniyorsun hemen ardından da hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun. Anlamıyorum seni."

"Özür dilerim. Tamam mı?" Yine Mai'nin susması için özür diliyordu.

"Senin yüzünden kendi odamdan kaçmak zorunda kalıyorum." dedi Mai kalkarken.

Niragi hızlıca kollarını Mai'ye dolayıp kendine çekti ve uzaklaşması engelledi.

"Tamam gerçekten özür dilerim."
Bu sefer biraz daha ciddi özür diliyordu. "Aptallık ettiğimin farkındayım, bir daha gözlerinin önünde kimseyi mecbur olmadıkça öldürmeyeceğim."

"Niragi bir yalan bir kere söylenir, ikinci seferinde inandırıcılığını kaybediyor."

"Hayır, bu sefer yalan değil. İlk seferler muhtemelen yalandı ama bu sefer değil. Sadece burada durmanı ve kıpırdanmayı kesmeni istiyorum."

 Change || Suguru Niragi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin