Mai biraz daha sakinleşmişe benziyordu ki televizyon açıldı. Mai de Niragi de hızla televizyona döndü.
"Otelimizde kalan müşteriler için bir oyun düzenledik. Oyun başlıyor. kayıt olmak ve kuralları öğrenmek için lobiye inin."
"Sahil bir oyun alanı mı?"
"Anlaşılan öyleymiş."
Niragi, Mai'yi de peşimden çekerek lobiye indi. Önündeki insanları ittirerek iki tane telefon aldı ve birini Mai'ye uzattı.
Mai'nin bu sefer onu affetmesi kolay olmayacaktı.
"Yüzünüz taranıyor, lütfen bekleyin."
Kalan son iki telefonu da Usagi aldı. Mai birini Arisu'nun alması için aldığını anlamıştı.
Niragi, hala Mai'nin kolunu bırakmamıştı. Mai de kolunu Niragi’den çekti ve etrafına baktı. Herkesin aklı karışmış duruyordu ve etrafa bir kargaşa hakimdi.
Mai, Biraz ileri baktığında kalbinden bıçaklanmış olarak yerde yatan bir kız gördü. Onu görmesiyle birlikte Niragi’nin kolunu tuttu ve kızı ona gösterdi.
Niragi tüfeğini omuzuna koymuş bir şekilde kıza doğru ilerledi ve ona baktı.
"Aranızdaki cadı kızı bıçaklayarak öldürdü. Cadıyı bulmak için iki saatiniz var. Cadıyı bulduktan sonra ateşe atmanız gerekiyor. Oyun şu andan itibaren başladı." Anons geçti ve bu anons ile birlikte herkes tekrardan bağırışmaya başladı.
Her zaman Momoka ile birlikte gezen arkadaşı, bir anda Momoka'nın yanına koştu ve ona baktı. Onu gören adamlardan biri bağırmaya başladı.
"Hep onunla geziyordun! Neden onun yanında değildin, cadı sensin!"
"Hayır, hayır." kız gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu. Niragi kızın üstüne gülümseyerek yürüdü ve silahını ona çevirdi.
"Cadı olup olmadığını öğrenmenin tek yolu var." dedi silahını kıza doğrulturken. O sırada Mai, Niragi’nin yanına koştu ve silahını tutan elinin üzerine elini koyarak bağırmaya başladı.
"Bu şekilde olmaz, herkes son bir saat içinde ne yaptığını söylesin!"
Bir kız Niragi’nin kolundaki kanı gösterdi. Mai'nin yüzündeki kanı silerken olmuştu.
"Kolunda kan var!" o sırada kızın içinden geçen katana ile kız yere yığıldı. Arkasında son patron denen adam duruyordu ve her zamanki gibi çok sakin konuşmaya başladı. "Fazla bağırıyordu değil mi?"
Niragi kolunu kaldırarak kolunda duran kanı gösterdi. "Son bir saat boyunca yanımda olan insanlar var. Bu da Maemi'nin kanı. Artık ne yaptığını kanıtlayamayack olanlar düşünsün." dedi tüfeğini ateşlemek için hazırlarken. Bu cevap vermeyen herkesi vuracağı anlamına geliyordu.
Ann yerde yatan kıza bakarken elinde tuttuğu peçetedeki kan da göze çarptı. Ann hiç çekinmeden şapkacının öldüğünü söylemişti. Hem de sahildeki silahlardan birinin ateşleme izinin olduğunu da söylemişti.
Bununla birlikte ortalığa bir kargaşa hakim oldu. Araya Aguni’nin de girmesi ile birlikte her şey daha da kötü hale geldi.
"Cadı her kimse öne çıksın, kimse öne çıkmazsa Militanlar dışında herkes cadıdır. her birinizi öldürüp ateşe atacağım." dedi Aguni.
Niragi’nin delice bağırıp havaya ateş etmesiyle birlikte herkes kaçışmaya başladı. Bunu fırsat bilen Mai'de oradan uzaklaşmaya çalışıyordu.
Fazla uzaklaşamadan Niragi onun kolunu tutup peşinden çekti ve belinde duran silahlardan birini eline tutuşturdu.
"Yanımda duracaksın, ölmek mi istiyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change || Suguru Niragi
FanfictionALİCE İN BORDERLAND FANFICTION Suguru Niragi×Fem!reader Niragi, okulda onunla tanışmak isteyen kızı mezun olduktan sonra bir daha görmemişti. İlk arkadaşı olduğu için onu bırakmak da istememişti ama Niragi geçmişinden nefret ediyordu. Ve o kız da ge...