Change || Suguru Niragi

°chapter 31

Mai ve Niragi geceyi geçirebilecekleri bir yer bulmuştu.
Niragi bir markette kalan birkaç konserve yiyecek de bulup getirmişti, bozulmuş olsalar da çok kötü durumda değillerdi. İdare ederdi.

"İnsanlar gerçekten iyi çalışıyor, baksana geriye sadece iki zeplin kaldı. Maça Papazı ve Kupa kızı."

"Başarabileceğiz gibi duruyor."

Mai biraz düşündü. Ardından sormak istediği soruyu bulmuşcasına heyecanla Niragi’ye döndü. "Bir şansın olsaydı, burada kalıp resimli kartlardan biri olabilseydin. Burada mı kalmayı tercih ederdin yoksa gerçek dünyaya mı dönerdin."

"Sanırım gerçek dünyaya dönerdim. O berbat hayattan ne kadar nefret etsem de ölmek istemiyorum."

"İyi bir Maça Valesi ya da Papazı olabilirdi senden."

"Öyle mi düşünüyorsun."

"Sanırım."

"İyi bir maça papazı olurdum."

Mai gülmeye başladı ve başını Niragi’nin omzuna koydu.

"Ya geri dönemezsek."

"O kadarını düşünmedim ama yaşamanın başka bir yolunu buluruz."

Niragi, elini Mai'nin saçlarına götürdü ve parmağına dolayıp dolayıp çözmeye başladı.
"Birtek senin yanında mutlu hissediyorum."

Mai dalga geçercesine güldü. "Öyle olsun."

"İnanmıyor musun bana?"

" Öyle bir şey demedim."

"Neden güldün?"

Mai, Niragi’nin yanağını öptü. "Boşver."

Niragi kollarını Mai'ye sardı. "Bu kadar sevgi gösterisi yapman normal değil Niragi, kendine gel." dedi ve güldü.

Niragi, Mai'nin boynunu öptü ve güldü. "Bizi rahatsız edebilecek kimse yok değil mi? Neden istediğim gibi davranmayayım?"

"Kalan iki oyuna katılacak mıyız?"

"Kupa kızı oyununa katılmayı düşünmüyorum, tabi eğer mecbur kalırsak ayrı ama Maça Papazından kaçabileceğimizi de düşünmüyorum."

"Chishiya ile aynı oyundaydım. Kupa  Valesi."

"Kupa oyununa mı katıldın?"

"Evet, Chishiya ile önceden tanışıyor olmasaydık yaşayacağımı düşünmüyorum."

"Onu hiç sevmiyorum, ölmesini istiyordum."

"O da aynı şeyi senin için düşünüyor sanırım."

"Öyle mi dedi?" dedi Niragi kaşlarını çatarken.

"Hayır, pek sayılmaz."

"Herneyse, onu düşünmeyeceğim. Gözlerinin şekli bile aklıma geldiğinde sinirleniyorum."

Mai, Niragi’nin ona verdiği silahı geri verdi. "Sende dursun. Gerekirse daha sonra alırım."

Niragi aldı ve beline sıkıştırdı. "Uyumak ister misin? Yorgun görünüyorsun."

"Şuan tam olarak yapmak istediğim tek şey uyumak." dedi Mai.

Niragi, Mai'nin başını kendi göğsüne yasladı. "Uyu öyleyse. Bu gece ben uyanık kalacağım."

Mai Niragi’nin yanağını öptü ve gülümsedi.

Sabah olduğunda Mai Niragi’nin de uyuya kaldığını gördü. Ona gülümsedi ve hareket ederse uyanmaması için biraz geriye çekildi.