Change || Suguru Niragi

°chapter 27

Chishiya buraya kadar geldikten sonra kaybedemezdi. Mai'nin gerçekten gözünü kararttığını silahım güvenlik klidinin açılma sesinden anlamıştı. Her şey planlı ilerliyorken Mai çıkmaması gereken bir yerden çıkıp gelmişti. Chishiya, şu ana kadar Niragi’nin ne kadar berbat bir insan olduğunun intikamını alacaktı. Kötü insanların da hak ettiği tamamen buydu. Cezalandırılması gerektiğini düşünüyordu.

Chishiya, elinde tuttuğu içi benzinle dolu ve ucunda yanan halde bir çakmak olan silahı yere attı ve çok rahat bir şekilde ellerini iki yana kaldırdı. Oyuncak silahın yere düşmesiyle birlikte çakmağın ucundaki ateş sönmüştü. Vakit durmadan akıyordu ve hala cadı da bulunamamıştı. Chishiya, cadının Militanlardan biri olduğuna adı kadar emindi.

Mai, Chishiya'yı yana ittirdi ve yere attığı oyuncak silahı aldı. Niragi ve Chishiya ile ilgilenmiyordu. Silahın su doldurma bölümünü açtı ve kokladı. Gerçekten içine benzin koymuştu. "Baksana Chishiya, bu gerçekten çok akıllıcaymış." dedi silahı Chishiya'ya doğru sallarken. Niragi hala silahını Chishiya'ya doğrultmuş onu öldürmeyi ve her şeyi çok iyi biliyormuş gibi bakan gözlerini sonsuza dek kapatmanın hayalini kuruyordu.

Mai, Niragi’nin Chishiya'yı vurmaya hazırlandığını anlamıştı bu yüzden tüfeğini ucunu aşağı doğru ittirerek Niragi’nin dikkatini çekti.

"Bu şekilde hiçbir yere varamayız. Senin yaptığın tek şey katliam. Öldürdüğünüz bunca insanın arasında bir kişi bile cadı değildi. Kupa oyunları farklı oluyor. Her zaman herkesin ölmesi gerekmiyor. Tek yapmamız gereken biraz kafamızı kullanmak. Momoka cadı. "

" Ne saçmalıyorsun?" dedi Niragi kaşlarını çatarken. Chishiya ise fazla şaşırmış görünmüyordu.

"Dediğimi duydun. Momoka cadının ta kendisi. Ann, bıçakta ters parmak izleri buldu bu da demek oluyor ki kendine saplamış."

"Çoktan oyunun bitmiş olması gerekmez miydi?"

"İşte tam olarak bunu anlamıyorum, oyun bitmediğine göre Momoka ateşe atılmadı. Yardımınıza ihtiyacım var. "

Dedi. İkisinden de tepki alamamıştı ve bu yüzden gözlerini devirdi ve merdivenlere geri döndü. Lobi'ye döndüğünde beklemediği bir manzara ile karşılaştı. Aguni, Arisu'yu fena dövüyordu ve kimse de onu elinden kuratramıyordu. Denemeye bile cesaret eden kimse yoktu.

Momoka'ya yaklaşmasına bile izin vermiyordu Aguni. Arisu, cadının Momoka olduğunu söylüyordu ama karşılığında aldığı tek şey bir darbe daha oluyordu.

Sonunda elinde kanıt ile Ann geldi. Başı kanıyordu, demekki yoluna bir engel çıkmıştı. O sırada Niragi de Mai'nin yanına geldi.

Ann elinde tuttuğu bıçağı göstermek sonunda herkesi ikna edebilmişti ve Momoka ateşe atıldı. Bu sayede oyun bitmişti ama otel yanıyordu. İçeri geri dönmeleri imkansızdı, yangın fazlasıyla büyümüştü. Mai'nin ve diğer insanların yaptığı tek şey uzaktan yanan binayı izlemekti.

Resimli kartlar dışında bütün kartlar bitmişti, bundan daha sonra ne yapacaklardı. Resimli kartlar nasıl olacaktı, nerede kalacaklardı, ne yiyeceklerdi ve bunun gibi bir sürü soru daha aklında dolanıyordu.

Niragi, yerde oturan Mai'nin yanına geldi. Kız çok düşünceli ama bir o kadar da hiç bir şey düşünmüyor gibi duruyordu.

"Maemi." dedi yanına otururken. "İyisin değil mi?" yüzündeki vazonun kırılmasıyla oluşan ufak sıyrıklara parmağını bastırırken.

"İyiyim, sanırım. Hala yaşıyorum."

"Bende öyle."

"İkimiz mi kaldık?"